Sabah olduğunda ablamın şarkı söyleyen sesiyle uyanmıştım. Gözlerimi ovuşturup ablama gülümsedim. “ Günaydın ablacım. Bu ne güzel uyandırma şekli böyle, daha sık yapsan keşke.” Öyleydi. Ablamın gerçekten güzel bir sesi vardı. Bu yüzden konservatuvarı seçmişti. Ama sadece müzik öğretmeni olmakla yetinmişti. Ailemizdeki gen havuzunda birtek annemin sesi kötüydü. Ama gerçekten kötü. Hani şu kargaları kaçıracak cinsten olanı..
Ayaklarımı yataktan aşağı sallandırırken ablamda yanı başımda dikilmişti. “ sen iste ben her zaman şarkıyla uyandırırm seni balım.” Ablam saçlarımı okşayarak masum masum bakmaya başladığında bir şey diyeceğini anlamştım. “ Hadi söyle!” gözlerini kocaman açıp baktığında tahminlerimin doğru olduğunu anlamıştım. “ hadi Selin. Kıvranmada söyle?” bu sefer gülerek bana iyice sokulmuştu.
“ Ya nasıl anlıyorsun bir şey diyeceğimi.!? Neyse şey dicyecektim… Hani dün şu barda gördüğümüz yakışıklı barmeni soracaktım. Neden daha önce bahsetmedin?.” Ablamın sitem dolu sözleri bitince derin bir nefes aldım. Ne diyebilirdimki. Yani sonuçta ona anlatacak ne yaşamıştım ki?
“ Abla anlatacak bir şey olmadıki. Bende onu çok fazla tanımıyorum. Daha yeni tanıştık zaten.”
Ablam sitem eden bakışlarını üzerimden bir an çekmeden devam etti. “ Nasıl tanıştınız peki? Sevgilin mi? Çıkıyormusunuz? Barmen ha? Çok havalı!” ablam konuşmaya ara verip, soluklandığında ona kocaman gözlerle baktım.
“Sevgili mi? Çıkmak mı? Selin kafayı falan mı yedin sen. Ne diyorum sana daha yeni tanıştık!” ablam söylediklerime kahkaha atarak karşılık vermişti. “ Hey! Sakin ol şampiyon. Bu ne hiddet böyle? Şah damarına basmışım gibi ne bu savunma kızım. Bana bak sen ondan hoşlanıyorsun.! “ ablamın dedikleri kalbimde anlam veremediğim bir heyecana sebep olmuştu. Aynı zamanda da kızmıştım. Nasıl bu kadar açık sözlü olabiliyordu ki? Yatağımın yanındaki yastığı yüzüne atarken tüm kuvvettimle “ HAYIR!” diye bağırıyordum.
“Aman Allah’ım Hevin şaka yapıyordum. Ama şuan gerçek olduğuna adım kadar eminim.” Yüzünde zafer kazanmış gibi bir gülümseme belirdiğinde, bugün Çağan’la buluşacağım aklıma gelmişti. Daha önce hiç böyle şeyler yaşamamıştım. Nasıl davranacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Ayrıca içimdeki alevlenen tuhaf duyguyuda anlayamıyordum. Ablam Utkay’la 8 senedir birlikteydi. Ondan yardım alabilirdim. Ama ona ne diyeceğimi bilmiyordum bile.
Oda bana yastığı geri attığında nefes alıp yastığı yüzüme gömdüm. “ Abla, bugün onunla buluşacağım..” boğuk çıkan sesimi ben bile zor duyarken ablam ne dediğimi anlamış , sadece emin olmak için yastığı yüzümden çekip yere atmıştı. “ Ne dedin? Bugün onunla buluşacak mısın?” Gözleri koacaman olmuş bana alay eder gibi bakarken cesaretimi toplayıp “Evet!” demiştim.
Ablam hazine bulmuşçasına sevinip zıplarken ben utancımdan yorganı üstüme çekmiştim. Ablamdan ses çıkmayınca yorganı aralayıp ne yaptığına baktım. Dolabımı açmış eline elibiselerimi alıp beğenmediklerinide yere savuruyordu.
“Selin ne yapıyorsun ya?” sanki büyük bir iş yaparken onu bölmüşüm gibi yüzüme bakıp kafasını iki yana salladı. “ Buluşacağım diyorsun ama hala yataktasın. Kalksana kızım ya daha kıyafet seçeceğiz. Saç , makyaj bak daha şimdiden geç kaldın.!”
Ona anlamsızca bakarken yataktan kalktım. “ Ya bak öyle bir buluşma değil abla, yorma kendini ne olur. Sadece buluşup sahilde oturacağız. Özel bir gece elbisesi ya da özel bir gün varmış gibi saçımı yapmam gerekmiyor. Ben böyle iyiyim. Ayrıca tanıştığımızda üzerimde kot pantolan ve senin pofuduk hırkan vardı. Neden bugün ayrıca bir hazırlık yapayım ki?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüyorum...
RomansaTüm hakkı saklıdır.© "Henüz yolun başındayken, sonuna gelmenin hikayesi..." Hevin , on sekiz yaşını doldurmuş, yıllarca kanserle mücadele verip; yenilginin acı sonucuna yaklaşmış bir kız. Hayat ona yaşamının tadında iken vermediği dostluğu, kard...