41.000 'e 41 kere maşallah diyorum ve yeni bölümü şuraya bırakıyorum.
Genç kız gülümsemesine engel olamadan mesajı tekrar tekrar okudu. Sahi onun içindeki buruklukta Yiğit'i özlemesinden kaynaklanabilir miydi?
Ve cevap verdi, vakit kaybetmeden.
"Bende"
Kendini yatağa atıp, telefonuda bir köşeye savurdu sonra. Aptaldı kendince yada fazla abartıyordu. Şu yazdığı mesaja bile utanmıştı.
Savurduğu telefonu tekrar alıp bu kez annesini aradı. Merak ederdi annesi yoksa. Konuşup muhabbet ettikten sonra görüşmek üzere telefonu kapattı. Seslerinin duymak iyi gelmişti. Anneside mutlu olmuştu. Toprağın mutluluğu sesine yansımış ve anneside fazlasıyla sevinmişti. Hele küçük kardeşi ablasına yine takılmadan edememişti. " Gelen kişi eniştem olabilir mi?" deyip ablasından azar işitmişti üstüne. Ama Nisan kahkahalar atarak ablasını daha da sinir etmişti.
Derin bir nefes alıp yatağından kalktı. Hakan amcanın işlerini sıraya koyması gerekiyordu. Telefonun takvimine kayıtlı bir kaç görüşmeyi kaydedip,mail attı. Ve olanları düşünmeye başladı. Hakan amca burada olsaydı herşey nasıl olurdu acaba. Şu durumda olmaları daha mı çabuk olurdu? Yada hiç olmaz mıydı?
Ama Hakan amca da çok seviyordu onu. Emindi. Duysa çok mutlu olurdu. Ama bunu daha kendilerine bile açıklayamazken , Hakan amcaya nasıl söylerdi.
Hem daha ortada bir şey yoktu ki. Yiğit, birşey söylemesede evli olduğunu bildiğine artık emindi. Aynı evde yaşıyor olabilirlerdi ama evli hayatı da sürmüyorlardı. Bunun sebebi aslında kendisiydi, durumun farkındaydı. Ama ne yapacağı, nasıl davranacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Şimdilik böyle olması da iyiydi belki.
Evde yapılacak işlerini bitirip dışarı çıkmak için üzerini değiştirdi. Yiğit ona, kapıda Ali amcanın bekleyeceğini söylemişti. Yedek anahtarı alıp kapıyı kilitledi. Bahçeyi fazla dolaşamamıştı. Yanlız gezmek istemedi nedense. Bahçe kapısından çıktığında şoför Ali amcanın araçla ilgilendiğini gördü.
Boğazını temizler gibi yapıp hafifçe öksürdü. Ali amca hemen arkasını dönüp Toprağa bakmıştı. Gördüğü an yüzü gülümsemeye başladı istemsizce.
- Ooooo günaydın kızım, nerelerdesin özlettin kendini?
- Günaydın Ali amca. Sağlık sorunlarım vardı biraz. Annemlerdeydim. Çok şükür iyileştim.
- Geçmiş olsun kızım, aman dikkat et kendine.
- Sağolasın amca. İşin bittiyse beni bir yere bırakır mısın?
- Tabi kızım hemen.
Genç kız şoförün kapıyı açmasını beklemeden kapıyı açıp arka koltuğa oturdu. Ali amca da ellerini temizleyip, şoför koltuğuna oturdu beklemeden. Kontağı çevirip arabayı çalıştırdı. Genç kız şoföre Yağmur' un evinin tarifini verip koltuğa yaslandı.
Uzun zamandır görüşmüyorlardı. Özlemişti onu. Hem sıkıntılarını onunla paylaşırdı hep, şimdi mutluluğunu da paylaşma vaktiydi.
Yiğit' in evi Yağmur' a daha yakındı ve yolculuk uzun sürmemişti. Araba durduğunda genç kız hemen kapıyı açıp dışarı çıktı ve apartmana doğru yürümeye başladı.
Yağmurun dairesine geldiğinde hızla zile basmaya başladı. Daha öğle olmamıştı ve Yağmur mutlaka uyuyordu.
Toprağın saçlarına tezat, Yağmurun olabildiğine kıvırcık saçları vardı. Uyandığındaysa bonus olabilme özelliğine sahipti.
