2. bölüm - ilk günler #part1

4.5K 220 30
                                    


Genç adam gözlerini açıp etrafına bakındı. Başı ağrıyordu. Hemde fazlasıyla.. Üzerindeki dünden kalma kıyafetlerini görünce düşünmeye başladı. Hangi ara bu odaya gelip sızmıştı? En son evin içinden gelen bağırış seslerini dinlediğini hatırlıyordu. Gerisi yoktu..

...

Genç bir kızın, hayatının dönüm noktası olmuştu bu gece. Özgür, küçük bir kız olarak geçirdiği hayatını bitirmiş artık Kocasının Kadını olmuştu. Daha evlenmediği kocasının kadını..

Çarşafı değiştirip zar zor adamın üzerini giydirince kendi de giyinip hızla dışarıya attı kendini. Ne yapacaktı şimdi? Dün gece istemese de o adamla birlikte olmuştu . Sesini bile çıkartamamıştı. Ne yapacaktı? Bağırıp, çığlık atsa annesi kızardı. Belki de döverdi onu, bir daha dışarı çıkmasına bile izin vermezdi.

'hem.. Hem canımı yakmadı ki' diye düşündü. Uykuya dalarken özür bile dilemişti ama 'o zaman neden beni dinlemeyip sürekli boynumu öptü, ben boynumdan gıdıklanırım ' diye düşündü.

Çok olmasa da dile getirmişti istemediğini. Örneğin boynundan öperken 'lütfen öpmezmisiniz?' diye sormuştu. Ama karşılığını kocaman bir ısırıkla alıp susturmuştu onu adam.

"kız! Sen bu saatte ne diye yıkandın. ?!" annesi bağırınca korkarak elindeki havluyu aşağıya indirip kendine parıltıyla bakan gözlere bakamayıp başını eğdi.

"şeeyy"

"kız yoksa koynuna doğru dürüst girebildin mi oğlanın?" annesi sevinçle sormuştu ona bu soruyu. Ah girse ne kadar mutlu olurdu. Bir de tez zamanda torunu verseler kucağına tadından yenmezdi. Gelsin paracıklar, gitsin paracıklar..

" ba-bahçeye çıktım anne. O yüzden şey ettim ben" fatma hanım elini atarak kızının başına büyük bir şaplak attı. Gerizekalı kızı akıllanmayacaktı bir türlü.

"sabah sabah kocanın koynundan çıkıp bahçeye çıkmak da ne demek oluyor kız! Öldürtcen mi kendini bana?! Ama sen dua et gidecek yerin var. E zengin bir talibin olmayaydı tarladaki kuyuyu biliyonya, oraya atardım seni.! Salak geldin salak gidiyorsun. Bir rahat vermedin şu dünyada!" zeynep başı yerde dinlemişti annesini. Kendini bildi bileli annesi yakınırdı ondan. Bağırır, döverdi çoğu zaman. Kendini ona sevdirmek için çok çabalamıştı ama olmamıştı.

"an"

"sus kız!"fatma hanım hızla kaldırdığı elini kapının sesiyle indirmek zorunda kalmıştı. Odanın kapısından bakan genç adam başıyla selam verip günaydın dedi.

"günaydın oğlum. Rahat uyudunuz mu?" cümledeki siz ekini anlamasa da başını salladı. Tek başına uyumuştu değil mi? Hatırlamıyordu kafası karışmıştı şimdi.

"ah uyuyamadın değil mi? O kadar da söyledim bu kıza yatma çocuğun yanında rahatsız olur diye ama dinlemedi beni. Kocam olacak o, uyuyacağım diye inat etti" gözlerini kocaman açıp ayak üstü yalanları sıralayan annesine baktı zeynep. Şu an söylemediği şeyler yüzünden yanakları kızarıyordu. O asla böyle bir şey söylemezdi.

Kerem'den..

Karşımdaki kadının söyledikleriyle zeynepin iri siyah gözleri kocaman oldu. Yanakları kızarmaya başlarken başını eğdi hemen. Onun böyle bir şey söylemeyeceğini az çok tahmin edebiliyordum görünüşten ama annesinin neden böyle bir şey söylediğini anlamamamıştım. Biz gece birlikte mi uyumuştuk onu bile anlamadım daha.

"ooo damadım uyandın mı?"yaşlı adam, Erol beydi çok büyük ihtimal. Yanımıza gelip elini sırtıma atınca, geri çektim kendimi. Çekilmeme şaşırdı ama bir şey söylemedi. Söyleyemezdi zaten.

Ona Kadar SayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin