Kerem'den
Kollarımın arasındaki meleğimi bir çok kez öptüm. Öyle huzur dolu uyuyordu ki, uykusundan bile kıskanabilirdim onu. Dün gösterdiği resim hakkında en ufak bir fikrim yok. Shop olması büyük ihtimal ama kim bunu yapar anlamıyorum. Daha bakmaya kıyamadığım karımın teni üzerine nasıl başka bir tene dokunabilirim ki? Birde karım karnı burnunda evde beni beklerken.
Derin bir nefes alıp kıvırcık saçlarının döküldüğü çıplak omzuna minik bir öpücük kondurdum. Ardından bir anda gözlerini açıp derin derin nefesler almaya başladı. Etrafa bakındı. Kollarımı vücuduna doladım.
"şişşh sakin ol bitanem"
"Annem nerede?!!"
"annen mi? Rüya görmüşsün bebeğim"
"hayır, bak! Bak kokuyor. O burada!"
"ne kokuyor aftabım" havayı kokladım bir kaç kez. Karımın eşsiz kokusu dışında bir şey kokmuyordu.
"kokuyor kerem!" söylenip ayağa kalktı hızla. Ardından çıplak olduğu aklına gelmiş olacak ki yatağa girdi tekrar.
"şeyy.. Gözlerini kapat lütfen"
"zeynebim dün gece"
"yaa kerem lütfen. Hadi!" homurdanarak kapadım gözlerimi. Gecenin üzerinden kaç saat geçti ki böyle yapıyor ? Bir kaç dakika sonra kapı sesi gelince ayağa kalkıp şortumu geçirdim altıma ve odadan çıktım. Merdivenlerden inen karıma yetiştim. Birlikte mutfağa girdik .
"buradaydı" dedi dudağını büzerek.
"kim sevgilim?" şaşkın şaşkın bana baktıktan sonra "annem" diye cevapladı. Annesini mi görmek istiyordu? O kadını özlemişmiydi acaba? Ne de olsa annesiydi. Ama annelik yapmamış bir kadını heleki bu o kadınsa ben asla affetmezdim. Ama benim minik masum meleğim yaptıklarını görmezden gelecek kadar saf olabilirdi.
"buradaydı kerem. Yemek yapıyordu. Anlamıyorum "
"rüyaydı bebeğim. Hadi çıkalım mutfaktan " başını salladı. Belinden yönlendirip tekrar odamıza getirdim onu.
"ama kokuyordu" diye mızmızlanınca saçlarından öptüm.
"ne kokuyordu?"
"omlet" dudaklarını büzdü. Şu an öyle öpülesi ki. Öptüm de.
"bence aşeriyorsun güzelim"
"aşeriyormuyum?" şaşkın şaşkın sorunca başımı salladım.
"hadi üzerimizi değiştirelim boğaza güzel bir kahvaltı yapmaya gidelim" saçlarına kocaman bir öpücük kondurup kollarımı vücuduna doladım.
"o zaman ben duş alayım sen azıcık bekle"
"olur bebeğim" kollarımdan çıkıp banyoya doğru ilerlediğinde bende odayı toparlamaya başladım. Ben yapmazsam zeynep çıkınca yapacak ve ben yorulmasını istemiyorum.
Zeynep'ten
Duştan çıkınca kerem girdi duşa. Etrafı nasıl toplayacağımı dert ederken toplu buldum. Karnımdan dolayı baya zor oluyor hareket etmek. Ayrıca bugün baya bir baskı oluyor kasıklarımda.
Dolaba ilerleyip içinden giyecek bir şeyler çıkarttım. Benimkilere uygun olarak kereme de bir şeyler hazırladım . Sorun çıkartmaz sanırım. Elimi karnıma koyup okşadım.
"anneciğim, birazcık rahat dursan olmaz mı?"
"kızımız yaramazlık mı yapıyor?" kerem saçlarını kurutarak banyodan çıktı. Gülümseyerek başımı iki yana salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ona Kadar Say
FanfictionONA KADAR SAY Başlangıç '14.08.16' On dokuz yaşına daha iki gün önce basmıştı Zeynep. Karnındaki bebeğinden habersiz, anne ve dedesiyle küçük bir kasabada yaşıyordu. Masum değildi. 'Masum' denilen kavramı çoktan geçmiş, saflığa giriş yapmıştı. Fazl...