21. bölüm - kaybolmak

2.4K 178 11
                                    

Kerem'den

Hayatım boyunca, dedemin yönlendirmeleriyle gerçek ailemi bekledim ben. Bir gün gelip beni bulacak ve biz çok mutlu olacaktık. Ve bir gün.. Yine dedemin yönlendirmesiyle karım geldi. Minik, masum, eşsiz, muhteşem karım.. Ona acılar çektirdim ama çokta sevdim, seviyorum. Şimdi o içeride çığlıklar atarken benim burada olup hiç bir şey yapamamam koyuyor bana.

Hastanedeyiz. Güya doğum başlayacak diyorlar. Başlayamazki, bizim minik kızımız daha altı buçuk aylık. Doğsa olmaz ki.

"hadi kalk kardeşim , şunu ye. Bir şeyler girsin midene" ahmet kolumdan çekiştirip elindeki ekmek arasını uzatırken başımı salladım. Karım orada çığlıklar atıyor ben burada yemek mi yiyeceğim?

"bak, kadir dede çok kızıyor. Kalk şuradan"

"dedeme söyle, doktorla konuşsun Ahmet" yalvardım. Karımın yanına girebilmek için yalvardım ama sokmadı doktor. Dedem izin vermedi.

Ahmet başını olumsuz sallayınca duvardan destek alıp ayağa kalktım. Dedemin oturduğu koltuğun önünde diz çöktüm.

"dede lütfen. Yalvarırım izin ver"

"kalk kerem!"

"kalkmayacağım! İzin ver bana! Karımın yanına gideceğim" kollarımdan tutulup kaldırıldığımda tepki vermedim. Dedem istediğini ne olursa olsun yapardı.

Başıyla yanını gösterdi. Ahmet ve Cemin kollarından kurtulup yanına oturdum. Başımı eskisi gibi kucağına yasladım. Eli saçlarımı bulduğunda kapadım gözlerimi.

Karımın her çığlığında açsamda sımsıkı kapatıyordum ardından.

"oğlum, bende istemezmiyim karının yanında olmanı. Ama senin şimdi kendine yararın yok ki ona olsun"

"dede, o yalnız kaldı. Korkar ben olmayınca"

"yalnız değil. Berkin eşi Cemre kızım içeride. Bir sürü de tecrübeli hemşire koydurttum yanına oğlum. Hadi biraz toparla kendini" başımı iki yana salladım.

"canım acıyor. Onları koruyamadım yine."

"böyle söyleme oğlum. Sen ne yapacaktın ki? Uyuyan karını peşinde gezdiremezdin ya. Doktoru duydun. Kendinde suç arama"

"kadir dede, zeynep keremi istiyor" cemreyi duyunca hemen doğrulup ayağa kalktım. Dedeme çevirdim bakışlarımı.

"git bakalım" koşar adım cemrenin peşinden gittim. Beyaz bir odadan gelen kesik kesik nefesler, minik karımın acısıydı. Derin bir nefes alıp odanın kapısına geldim. Saçlarımı düzeltip, gözlerimi silip içeriye girdim. Onu öylece acı çekerken görünce yine akmaya başladı gözyaşlarım.

"kerem!" zeynep sesli bir şekilde seslenip gözündeki yaşlarla elini bana uzattığında ben hala onu öyle görmenin şokunu yaşıyordum.

"kerem bey! Ya kendinize gelin, ya da çıkın bu odadan. Zeynep hanım yalnızca doğuma hazırlanıyor abartılacak bir şey yok!" önüme geçip bana saydıran kısa saçlı hemşireye başımı salladım belli belirsiz. Ortada büyültecek çok şey vardı. Örneğin benim narin meleğim acıya dayanamazdı.  Ve ben çektiği acıyı, kendi acımmış gibi büyültebilirdim.

Kendime gelmeyi başarıp karımın elini tuttum. Hızlı hızlı öpücükler kondurdum avucuna.

"çok acıyor kerem" dedi nefes nefese. Onun nefesi kesilirken benimki de kesildi. Kalbime bir şeyler oldu. İçimde bir yerler koptu.

"ben yanındayım bebeğim. Sakin ol"

"bırakma beni" ağlayarak sorduğu soruyla derin bir nefes aldım.

Ona Kadar SayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin