2.Bölüm

29.1K 864 73
                                    

Ve hayat bazen o kadar acımasız olur ki, sığınacak hiç kimsen kalmaz...

Duru "madem bulduk hadi gidip dersini verelim şunun!" Dedi sert bir şekilde. Buruk bir gülümsemeyle "biz değil ben gidicem." Dedim.

Duru "anlamadım nasıl?" Dedi. "Şöyle ki yarın bu adrese tek başıma gidip ona müjdeli bir haber vereceğim." Dedim.

Duru anlayışla "tamam sen nasıl istersen öyle olsun canım." Dedi ve eve gitmek için bir taksiye bindik.

Taksici önce Duru'yu daha sonra beni evime bıraktı.

***
Eve girince Ablam bağırarak "hayırdır nerden geliyorsun?" Dedi. Bir şey söylemeden banyoya girip ılık bir duş aldım.

Üzerine bir şeyler giyip yemek yemek için mutfağa gittim. Dolaptaki yemeği ısınması için tüpe koydum ve tezgaha yaslanıp beklemeye başladım.

Isıttığım yemeği bir tabağa alıp masaya oturdum ve yemeye başladım. Birkaç dakika sonra Ablam geldi ve sandalyeyi sertçe çekip yanıma oturdu.

"Bana bak Arya bu halde burada kalamassın!" Dedi. Sinirle "nedenmiş o!?" Dedim. O da sinirle "hamilesin sen! Milletin yüzüne nasıl bakıcaz biz?" Dedi. Ciddi bir şekilde "millet öyle mi millet? Peki ben ne olacağım? Bebek ne olacak?" Dedim.

Sert bir şekilde "onu bu haltları yemeden önce düşünecektin!" Dedi.

Masadan sinirle kalkıp odama gittim ve ağlamaya başladım. Ablam benim arkamda  durmassa ben nasıl mücadele edebilirim ki?
Aynanın karşısına geçip gözyaşlarımı sildim ve gülümsemeye çalışıp elimi karnıma götürüp "merak etme her şey en kısa zamanda yoluna girecek bebeğim. Annen her şeyi halledecek." Dedim. Ve kendimi yatağa atıp uyumaya çalıştım.

Yatakta bir sağa bir sola dönüp duruyordum. Telefonumu elime aldım ve saat baktım 03: 15'ti.

Yataktan çıkıp su içmek için mutfağa gittim. Suyumu içip ablamın odasına gittim. Eniştem gelmemişti yine. Ablamı dürterek uyandırdıktan sonra "uyandırdığım için özür dilerim abla. Ben şey diyecektim," dedim. Ablam sinirli sinirli bakarak "ne diyecektin?" Dedi. Boğazımı temizleyip "bu olanlardan eniştemin haberi olmasın," dedim. Ablam ciddi bir şekilde "hadi ben söylemedim karnın ne olacak?" Dedi. Yataktan kalkıp "ben her şeyi halledeceğim sen yeter ki cenin tut!" Dedim ve odama gidip yattım.

***
Ablamın sesiyle uyandım. Elimi yüzümü yıkayıp dolaptan üzerime rastgele bir şeyler geçirdim ve mutfağa gittim.

Eniştem yine her zamanki gibi dik dik bakarak beni süzdü ve yemeye devam etti.

Masaya oturmadan "abla ben gidiyorum," dedim. Ablam "nereye?" Diye sordu.

"Duru'yla buluşacağız," dedim ve evden hızlıca çıktım. Dün çantama attığım kağıttaki adrese son bir kez bakıp bir taksi çevirdim ve adresi verdim.

Taksici "geldik abla," dedi. Kafamı sallayıp "tamam, siz beni burada bekleyin," dedim ve geldiğimiz yere bakmak için taksiden indim. Kocaman bahçesi olan saray gibi yere gelmiştik. Demek burada yaşıyordu.

Alayla "paçayı kurtardık desene bebeğim," diye geçirdim içimden.

Yaklaşık on- onbeş dakika sonra evden çıkıp arabasına bindiğini gördüm ve hızla taksiye binip "şu öndeki arabayı takip edelim!" Dedim ve Emre Doğan'ı takip etmeye başladık. Aman ne heyecanlı!

Karışık karışık yollardan geçtikten sonra önce o sonra biz durduk.

Taksiciye biraz daha beklemesini söyleyip hızla indim. Ve bütün cesaretimi toplayıp "Emre Doğan!" Diye bağırdım.

"Evet benim,"  diyerek bana döndü ve biraz durup "sen... Sen o geceki kızsın," dedi pis pis sırıtarak.

Sinirle dişlerimi sıkıp "evet o'yum," dedim. Yine sırıtıp "ne oldu? Niye geldin?" Dedi.

Alayla "sana çok güzel bir haber vermek için geldim," dedim. Gülerek "öyle mi? Dinliyorum o zaman," dedi. Gözlerinin içine bakıp "müjde baba oluyorsun!" Dedim.

Yorum yaparak düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim. Umarım beğenirsiniz. 😍😍

Ruj İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin