Sabah her zamanki gibi erken kalktım ve üzerime siyah bir t-shirt giyip dar kot bir pantolon giydim. Saçlarımı topladım.
Ablamın yanına gittim ve "ben çıkıyorum." Dedim. Merakla "nereye?" Diye sordu.
Derin bir nefes alıp "Emre'yle nişan hazırlığı yapmaya!" Dedim ve hızla evden çıktım.
Emre'yle buluşmak için daha çok vaktim vardı ama bu evde durmak istemiyorum.
Duru'ya gidip biraz dertleşmek istiyorum. Dün telefonda konuştuk ama yüz yüze konuşmak daha iyi gelecekti.
Duru'ya ona geleceğimi belirten bir mesaj attım ve yavaş adımlarla Duru'nun evine doğru yürümeye başladım.
Evinin önüne geldiğimde derin bir nefes alıp zile bastım.
Kapıyı açtı ve "günaydın Arya." Dedi. Halinden ve sesinden yeni kalktığı anlaşılıyordu.
Gülümsemeye çalışarak "sanada günaydın." Dedim.
Esneyerek "içeri geçelim." Dedi.
Yavaşça içeriye girdim ve koltuklardan birine oturdum.
"Annen yok mu?"
Kafasını olumsuz anlamda sallayıp "hayır. Erkenden işe gitti." Dedi.
Kısa bir sessizlikten sonra kaşlarını çatıp "Arya iyi misin?" Diye sordu.
Kafamı anlamsızca sallayıp "bilmiyorum." Dedim. Elimi tutup "canını şu Emre denen çocuk yüzünden mi sıkıyorsun?" Dedi.
Gözlerimi bir noktaya dikip "her şey üzerime geliyor. Ablam bir yandan 'evlen, yoksa elaleme ne deriz.' diye tutturdu. Emre zaten beni istemiyor. En iyisi..." Cümlemi bitirmeden sustum.
Kaşlarını çatıp "en iyisi ne Arya?" Diye sordu.
Yüzüne bakarak "en iyisi bu çocuğu aldırmak!" Dedim. Şaşkın şaşkın "saçmalama! Ne demek aldırmak. Hem onun ne suçu var!" Dedi.
Kafamı iki yana sallayıp "anlamıyorsun, bu çocuğu doğurmak benim bütün hayatımı mahvedecek!" Dedim.
"Bu kararında yanında değilim Arya!"
Fısıltıyla "ne karar verirsem vereyim hiç kimse mutlu olmuyor!" Dedim.Ellerimi ellerinin arasına alıp "bak canım karnındaki bebek için evleneceksin onunla ve bebeğini doğurduktan sonra bırakacaksın sonuçta onu sevmiyorsun. Mecburiyetten evleniyorsun. Şunu da asla unutma kaybeden sen değil o olacak!" Dedi.
Derin bir nefes alıp "bunları konuşmak istemiyorum artık! Gerçekten yoruldum, bıktım! Hemde daha yolun başındayken! Yolun sonunu düşünemiyorum bile Duru!" Dedim.
Gülümseyerek "ben görüyorum aslında ama sürpriz olsun sana..." Dedi ve derin bir nefes alıp "hadi beraber güzel bir kahvaltı hazırlayıp karnımızı doyuralım!"
Elimden tutup beni kaldırdı ve mutfağa getirdi. Ben domatesleri doğrarken o da zeytin, peynir gibi kahvaltılık şeyleri masaya koyuyordu.
Kısa bir sürenin ardından kahvaltımız hazırdı. Beraber masaya oturduk.
Azda olsa bir şeyler yiyip kalktık. Daha sonra Duru'yla beraber güzel bir film izledik.
Duru'yla vakit geçirmek gerçekten iyiydi ama Emre'yle buluşmak için çıkmam gerekiyordu.
Beni kapıya kadar geçirdi ve bana sıkıca sarılıp "seni hiçbir şeyin üzmesine izin verme ve benim her zaman senin yanında olduğum sakın unutma." Dedi.
Gülümseyerek geri çekildi. Gülümseyerek "iyi ki benim dostumsun. Bu söylediklerin senin içinde geçerli." Dedim ve kapının önünde bekleyen taksiye binip dün Emre'yle konuştuğumuz yere gittim.
Taksinin parasını verip aşağı indim. Emre çoktan gelmişti.
Yavaşça yanına gidip "çok bekletmedim değil mi?" Diye sordum.
Gözlerini dalgalı denize "yok. Bende şimdi geldim." Dedi. Yanına oturup "nereye gidiyoruz? Ne yapacağız?" Diye sordum.
Derin bir nefes alıp kollarını birbirine bağladı. "Önce bir kuyumcuya gidip yüzük bakarız sonra da kıyafet falan... Gerekli olan ne varsa onları hallederiz." Dedi.
Kafamı olumlu anlamda salladım.
Durgun gözüküyordu. Aslında her ne kadar sormak istemesem de merakıma yenik düştüm ve "bir şey mi oldu? Çok... Durgunsun." Dedim.
Gözlerini denizden çekip bana dikti "seninle ilgili bir şey yok yani senin bilmen gereken bir şey de yok. Hadi bir an önce gidip halledelim şu işleri." Dedi. Kafamı olumlu anlamda sallayıp onunla birlikte banktan kalktım.
Birlikte arabanın yanına geldik. Kapıyı açıp arabaya bindim. Az sonra o da aynı şekilde bindi ve gaza bastı.
Yol boyunca konuşmadık.
Bir kuyumcunun önünde durunca "geldik." Dedi sadece.
Sakin olmaya çalışarak arabadan indim. Gerçekten ama gerçekten dayanamıyorum!
Beni beklemeden içeriye girdi bende hızla peşinden gittim.
Öküz!
Genç, uzun boylu, esmer bir adam vardı içeride. Fazla yakışıklı sayılmazsınız ama en azından Emre'den daha güler yüzlü ve saygılıydı.
Gülümseyerek "hoşgeldiniz." Dedi. Emre soğuk bir "merhaba. Biz nişan için yüzük bakıyoruz." Diye konuya girdi.
Her şey bir anda olup bitsin istiyordu!
Adam yine o güler yüzüyle "peki. Ben size birkaç yüzük göstereyim." Dedi ve tezgahın altından yüzükleri çıkardı.
Fazla oyalanmak istemiyorum. O yüzden gözüme ilk çarpanı yani klasik bir alyansı gösterip "bu olsun mu?" Diye Emre'ye sordum.
Gözlerini kısıp yüzüğe kısa bir bakış attıktan sonra "klasik bir alyansı mı istiyorsun?" Dedi. Kuyumcuda ona katılıp "aslında beyefendi haklı başka modellerde baksaydınız?" Dedi.
Sahte bir gülümsemeyle "eğer senin içinde uygunsa ben bunu istiyorum. Diğerlerine bakmaya gerek yok." Dedim.
"Benim için fark etmez. Bunu alıyoruz." Dedi umursamaz bir şekilde.
Adam kafasını olumlu anlamda salladı ve yüzükleri kutusuna koyup Emre'ye verdi. Emre ücreti ödedikten sonra dışarı çıktık.
Derin bir nefes alıp bütün cesaretimi topladım ve "eğer istemiyorsan... Yani bu evliliği istemiyorsan bunları yapmak zorunda değilsin. İkimiz de boşuna birbirimize eziyet etmeyelim!" Dedim.
Kaşlarını çatıp "istemiyorum ama mecburum." Dedi. Yutkunarak "hayır değilsin! Bende değilim! Eğer istersen ben giderim buradan." Dedim.
Gözlerimin içine bakarak "nereye gideceksin? Nasıl gideceksin?" Dedi.
Derin bir nefes alıp "nereye gideceğimin bir önemi yok şuan için ama senin yardımınla gideceğim kesin." Dedim.
"Anlamadım?"
Dudaklarımı yalayıp "yani diyorum ki ikimiz de bu evliliği istemiyoruz sadece mutsuz olacağız bu yüzden evlenmek mantıksız eğer sende bana yardım etmeyi kabul edersen ben buradan giderim!" Dedim.
İlk başta biraz affladı ama sonra düşünmeye başladı ve bana dönüp alayla güldü.
"Benim çocuğumu benden ayıracak mısın yani?"
"Mutsuz bir anne babanın çocuğu olmasındansa böylesi daha iyi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruj İzi
Teen FictionKİTAP DÜZENLEMEK İÇİN BİR HAFTA İÇİNDE KALDIRILACAKTIR! Arya Bilgen O iğrenç gecenin bana hediyesi bir bebek olmuştu. Bu bebek benim bütün hayatımı mahvederken babasının rahat yaşamasına gönlüm razı gelmezdi. Eğer bende Arya Bilgen isem bunu onun ya...