29. Bölüm

7.1K 221 8
                                    

Çocuk odası için alışverişimizi yaptıktan sonra Emre beni eve bıraktı. Kendiside şirkete gitti. Eve gülümseyerek girdim. Çok mutluyum. Her şey çok güzel. Hafta sonu aldığımız mobilyalar gelecek. Pazartesi günü kızımızın kontrolü var.  Ve tüm bunlar beni çok mutlu ediyor. Emre'yle olanlar zaten benim için inanılmaz şeyler. Kendimi koltuğa atarak yüzümde beliren saçma gülümsemeyle etrafıma bakındım. Bugün saçma bir şekilde aşırı mutluyum.

Kapının çalmasıyla yerimden kalkıp kapıya gittim. Yüzümdeki saçma gülümsemeyle kapıyı açtım.

"Seni bu kadar mutlu eden şey ne güzelim?" diye içeri girdi Duru.

"Bilmem. İçimde tuhaf bir mutluluk var."

Kapıyı kapattım ve yanına gittim. Hemen yanına oturarak "bir şey içer misin?" diye sordum. Kafasını olumsuz anlamda sallayıp "teşekkür ederim Arya ama ben bir şey almak istemiyorum." dedi. Merakla "bir şey oldu değil mi? O yüzden geldin."

Ellerimi tuttu ve "o kadar korkulacak bir şey değil. Yani şimdilik..." dedi. Derin bir nefes alıp Tolga ve Selin'in arasında geçenleri anlattı.

"Ama üzülme Tolga kabul etmedi. Tek başına bir şey yapamaz o."

"Bilmiyorum."

Derin bir nefes alıp "ne güzel gitmişti bu kız. Birden bire niye döndü?" Dedim.

Duru kolunu omzuma atarak bana sarıldı ve "bende bilmiyorum güzelim. Ama merak etme sen çok uzun kalmayacak burada." dedi.

"Umarım." dedim sıkkın bir şekilde. Çünkü hiç inancım yoktu.

Konuyu değiştirmek için "şimdi boşver bunları sen ne yapıyorsun? Emre ve bebek ne yapıyor?" dedi. Gülümsemeye çalışarak her şeyi anlattım.  O da bana mahallede olan biten her şeyi anlattı. Ama bir türlü Selin meselesini aklımdan çıkaramıyordum. Kadın resmen psikolojimi bozdu. Oysa bundan yaklaşık bir saat önce me kadar mutluydum. Her şey berbat eden yine Selin oldu.

Duru'nun sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve gülümsemeye çalışarak "ne? Anlamadım?" dedim. O kadar dalmışım ki ne dediğini duymadım.

"Berke'le ilgili bir mesele var diyorum ama senin aklın burada olmadığı için duymuyorsun tabiî."

Derin bir nefes alıp "ne oldu? Yoksa ayrıldınız mı?" dedim.

"Yok ama onun gibi bir şey... Bu ara benimle hiç ilgilenmiyor, ben aramazsam o da beni aramıyor. Zaten uzun bir süredir buluşmuyoruzda." dedi. Sıkkın bir nefes verip "galiba benden sıkıldı. Aslına bakarsan benden ondan sıkıldım ama onun gibi yapmıyorum." dedi.

"Madem öyle ayrılın o zaman. Neden birbirinize böyle eziyet çektiriyorsunuz?"

"Cesaret edemiyorum çünkü Arya. Kırmaktan, üzmekten çok korkuyorum. Geçmişte yaşadığımız güzel şeyler yok etmekten korkuyorum."

"Eğer o da senin gibi düşünüyorsa geçmişde yaşadığınız tek bir anı dahi kaybolmaz Duru. İnan bana şuan ki durumunuz daha tehlikeli canım."

"Aslına bakarsan haklısın Arya. Hem böyle daha çok yıpranıyoruz."

Başımı sallayarak onayladım. Derin bir nefes alıp "en yakın zamanda bu işi bitireceğim." dedi. Gülümseyerek "ama yinede iyi düşün sonra pişman olma." dedim.

"Sende bir öyle diyorsun bir böyle! Ne yapayım şimdi ben?"

"Duru bir sakin ol. Yani ne bileyim belki ikinizde hâlâ birbirinizi seviyorsunuz ama sıkılmışsınızdır belki de. En iyisi sen berk'le bu durumu bir konuş ona göre bir karara varın. Çünkü ben ikinizinde üzülmesini istemem canım."

Kafasını olumlu anlamda sallayıp "galiba haklısın öyle yapacağım." dedi. Ayağa kalkıp "ben artık gideyim." dedi. Kolundan tutup "nereye?" dedim.

"Eve. Annemler bekler."

"Akşam yemeğini bizde ye. Emre'yle bırakırız biz seni. Annenlerede ara haber ver. Olmaz mı?"

Derin bir nefes alıp "aslına bakarsan çok güzel olur ama abim bu ara biraz asabi. Sürekli sorun çıkartıyor. Daralıyor. Yani anlayacağın gitmem lâzım canım." dedi. Suratımı asıp "zaten uzun bir süredir birbirimiz doğru düzgün göremiyoruz keşke biraz daha kalsaydın." dedim.

Gülümseyerek " o zaman şöyle yapalım güzellik yarın kahvaltıya geleyim. Akşama kadar otururuz. Olur mu?" dedi . Gülümseyip "tamam o zaman. Yarın görüşürüz." dedim. Biribirimize sarıldıktan sonra Duru'yu yolcu ettim ve mutfağa gittim. Bugün canım hiçbir şey yapmak istemediği için yemeğe bir salata birde salçalı makarna yaptım. Benim için yeterliydi. Umarım Emre içinde öyle olur. Masayı hazırlayıp Emre'yi aramak için telefonumu aldığım sırada kapı çaldı. Hızlıca gittim. Ve gülümseyerek açtım. Emre ellindeki kırmızı gülleri bana uzatıp "size güle aldım." dedi. Gülümseyerek "çok teşekkür ederiz Emre Bey." dedim.

Yemekte Emre'nin bugün neler yaptığından bahsettik. Havadan sudan konuştuk. Yemeğimizi bitirince birlikte masayı topladık. Emre gülümseyerek "bugün dışarı çıkalım mı? Temiz hava alırız. Sahilde yürürüz. Güzel olmaz mı?" dedi.

"Olur aslında ama bugün benim canım hiçbir şey istemiyor. Bunu başka bir zamana ertelersek daha iyi Olur Emre."

Kafasını olumlu anlamda sallayıp "tamam. Ama sabah bıraktığımda iyiydin. Keyfin yerinde ve mutluydun.  Ne oldu? Ne sıktı canını?" dedi. Derin bir nefes alıp "bugün Duru geldi. Selin mahalleye gitmiş. Tolga'ya birlikte plan yapalım falan demiş ama Tolga kabul etmemiş."  dedim. Kaşlarını çatıp "Duru bunların hepsini nasıl biliyor?" diye sordu.

"Görmüş. Yanlarına gitmiş. Tolga'da  her şeyi anlatmış."

"Ne malûm bunlarında plânlarının birer parçası olmadığı."

Ciddi bir şekilde "seni anlıyorum. Tolga'yı kıskanıyorsun ama o öyle biri değil. Benim arkamdan iş çevirmez. Ne olursa olusun böyle şeyler yapmaz. Bu ancak Selin'in yapabileceği bir şey bunu ikimizde biliyoruz." dedim.

Derin bir nefes alıp "birincisi ben Tolga'yı kıskanmıyorum. Aynı zamanda tanımıyorum da. Ama sen öyle diyorsan öyledir. Sonuç olarak uzun zamandır onu tanıyorsun." dedi. Gülümseyerek "kesinlikle kıskanmıyorsun Emre." dedim ve koltuğa uzandım. Ciddi bir şekilde "kıskanmıyorum. Gerçekten." dedi. Konuyu değiştirmek için "ben Selin'in ailesiyle konuşacağım Arya." dedi ve kısa bir süre bekleyip devam etti. "Tüm bu olanları, bize yapmak istediklerini anlatacağım."

"Neden bize yardım etsinler. Selin onların kızları."

"Onlar iyi insanlar. Aynı zamanda yakın dostlarımız. Beni anlayacakların düşünüyorum."

"Bence tek gitme. Annenle birlikte git. Böylesinin daha iyi olacağını düşünüyorum."

Kafasını olumlu anlamda sallayıp "işlerimi halledeyim ilk işim bu olacak." dedi. Gülümseyerek elinden tuttum.

"Her şey iyi olacak."


Umarım beğenirsiniz. Arkadaşlar bildiğiniz üzere kitaba sınavlarım nedeniyle uzun süreli bir ara verdim. Bu süre zarfı içerisinde bu kitabı yazmaktan soğdum. Ve tıkandım. Benim isteğim daha fazla saçmalamadan her şeyi toparlayıp güzel bir final yapmak. Ve yeni bir kuruguya başlamak.(aklımda çok güzel fikirler var.) Umarım anlayışla karşılarsınız. Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere canlarım. 😘

Ruj İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin