Elini yavaşça alnına götürüp biraz düşündü.
"Nereye istersen oraya gidebilirsin ama çocuk doğduktan sonra. "
Yutkunup "ama..." Sözüme başlamama bile izin vermeden "bu konuyu daha fazla tartışmak istemiyorum Arya. Hadi bin arabaya nişan hazırlıklarını tamamlayalım. " Dedi.
Derin bir nefes alıp yavaşça arabaya bindim.
Gözünü yoldan ayırmadan "şimdi nereye gidiyoruz?" Diye sordu. Yutkunup "nişan kıyafeti için bir mağazaya gidelim." Dedim. Kafasını olumlu anlamda salladı.
Beni istemeyen bir adamla evlenmek... Zordu... Hemde fazla zor!
Kısa bir yolculuğun ardından mağazanın önünde durduk.
Hemen arabadan inip mağazaya girdik ve bir görevli bulup "nişan için elbise bakıyorduk da... Yardımcı olur musunuz?" Dedim.
Gülümseyerek "tabii ki nasıl bir şey arıyorsunuz?" Diye sordu.
"Bilmiyorum. Aklımda bir şey yok." Dedim. Yine gülümseyerek "buyrun o zaman şöyle geçelim." Diye sağ taraftaki abiyelerin olduğu tarafı gösterdi.
Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "hayır... Yani daha sade bir şey olsun istiyorum. " Dedim. Kafasını anlayışla sallayıp "o zaman yukarı çıkalım. " Dedi.
Gülümseyerek "tamam. Olur." Dedim. Görevli, ben ve Emre beraber yukarı çıktık.
Önce beyaz sade bir elbise denedim. Emre bana dikkatlice baktıktan sonra "elbise güzel sanada yakışmış ama nikah için daha uygun." Dedi ve görevliye "şu kırmızı elbiseyi getirir misiniz?" Diye sordu.
Görevli Emre'nin beğendiği elbiseyi hızlı bir şekilde getirdi. Emre gülümseyerek "bunu dene." Dedi. Kafamı olumlu anlamda sallayıp elbiseyi aldım ve tekrar kabine girdim.
Uzun, kırmızı elbiseyi giyip aynada nasıl gördüğüme baktım.
Elbise üzerime tam oturmuştu. Çok beğendim. Emre beğense de beğenmesede bu elbiseyi alacağım. Derin bir nefes alıp kabinde çıktım.
Görevli kız "bu size gerçekten çok yakışmış hanımefendi. " Dedi. Gülümseyerek "teşekkür ederim." Dedim.
Emre'ye dönüp "sen bir şey söylemeyecek misin?" Dedim. Gözlerini kısıp beni süzdükten sonra "evet çok yakışmış eğer sende beğendiysen alalım." Dedi.
"Evet beğendim. "
Tekrar kabine dönüp üzerimdeki elbiseyi çıkardım.
Görevli elbiseyi elimden alıp "ayakkabılarada bakmak ister misiniz?" Diye sordu. Gülümseyerek "olur." Dedim.
Ayakkabı konusunda fazla seçenek vardı ama ben elbiseye uygun siyah topuklu bir ayakkabıyı seçtim. Fazla uzatmadım.
Elbiseyi alıp mağazadan çıktık. Derin bir nefes aldıktan sonra "sen bir şey almayacak mısın?" Diye sordum. Yüzüme bakarak "gerek yok. Benim giyeceğim her şey hazır. Şimdi ne yapacağız?" Diye sordu.
Kafamı iki yana sallayıp "Bilmiyorum. " Dedim.
Eksik bir şey var mı diye düşünmeye başladım. Elbise, ayakkabı ve yüzük tamam. Nişan aile içinde olacağı için salona zaten gerek yok. Emre'nin kıyafetleri zaten hazırmış.
Derin bir nefes alıp "galiba her şey tamam." Dedim.
"Eve gidelim artık bir eksik çıkarsa daha sonra da geliriz."
Kafamı olumlu anlamda salladım.
Arabadaki sessiz yolculuğunu ardından evime gelebilmiştim. Arabadan bir şey söylemeden indim. Hem arkamdan o da indi.
Arabadaki çantaları çıkarıp "taşıyabilir misin?" Diye sordu. Ellendekileri alırken "evet taşırım. Sen artık git." Dedim.
Binaya girip yavaş adımlarla eve çıktım. Zile art arda iki kez bastım.
Ablam yüksek sesle "geldim geldim!" Diye bağırıyordu evin içinde.
Zile bir kez daha bastıktan sonra açtı kapıyı. Her zamanki gibi sert bir şekilde "ne basıp duruyorsun zile Arya!" Dedi.
Ciddi bir şekilde "gerçekten çok yorgunum abla bir de seninle uğraşamam." Diyerek içeri girdim.
Elimdeki çantalarla odama doğru ilerlerken ablamda kapıyı kapatıp peşimden gelmeye başladı.
Elindekileri bir kenara bırakıp kendimi yatağa attım. Ablam merakla "ne oldu ? Ne yaptınız?" Diye sordu.
Fısıltıyla "nişan alışverişi. " Dedim. Şuan konu komşuya rezil olmayacağı için ne kadar mutlu olduğunu tahmin ediyorum.
Sevinçle "şükürler olsun. " Dedi. Kafamı ona doğru çevirip "ben hiç umrunda değilim değil mi?" Dedim. Yatağını bir kenarına oturup ciddi bir şekilde "değilsin! Her türlü haltı yiyip yiyip birde böyle konuşma beni de sinir etme biran önce evlen sonrada defol git!" Diye bağırdı.
Alayla gülüp "olur giderim." Dedim.
***
Ablam yemeğin hazır olduğunu haber vermek için odama tekrar geldi.
"Hadi gel yemek hazır. "
Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "benim canım istemiyor siz yiyin." Dedim. Umursamaz bir şekilde "iyi kendin bilirsin." Dedi ve kapıyı kapatıp gitti.
Ablam gelince doğruluğum yatağa tekrar uzandım ve telefonumu elime alıp Duru'yu aradım.
Telefonu açar açmaz "ne oldu? Ne yaptınız bugün?" Diye sordu. Derin bir nefes alıp "hiç... Formalite olan nişanımız için alışveriş yaptık sadece. Sen ne yaptın?" Dedim.
"Bende bütün gün evde sıkıla sıkıla oturdum."
"Başka birşey yapmadın mı?" Dedim konuşacak bir şey bulamadığım için.
"Yok hiçbir şey yapmadım. Sen nasılsın? Daha iyi misin sabaha göre?"
"Hayır. Aksine daha kötüyüm. "
"Emre bir şey mi söyledi yine?"
"Yok. Ablam..."
"Ne dedi?"
"Her zamanki gibi saçma sapan şeyler. Boşver..." Diye geçiştirdim.
"Tamam. Sende sıkma canını olur mu?"
Fısıltıyla "olur." Dedim. Heyecanla "hem ben sana ne diyeceğim?" Dedi. Kaşlarımı çatıp "ne söyleyeceksin?" Dedim.
Sevinçle "hani şu sana bahsettiğim çocuk Berk vardı ya." Dedi. Merakla "evet vardı. Hatta hoşlanıyordun." Dedim.
"Evet işte o! Biliyor musun galiba o da benden hoşlanıyor."
"Nasıl? Nereden anladın bunu?"
"Nereden olacak Arya? Bugün beni arayıp yemeğe davet etti!"
Yüzümde oluşan kocaman gülümsemeyle "şuan o kadar mutlu oldum ki anlatamam canım. " Dedim.
"Bende çok mutluyum canım. Neyse ben kapatıyorum artık. Yarın için giyecek bir şeyler bulmam lazım. Görüşürüz. "
"Görüşürüz canım. " Dedikten sonra kapattım.
En azından birimiz mutluydu. Bu da iyi bir şeydi. İnşallah hep mutlu olurdu.
Arkadaşlar biraz kısa oldu ama lütfen kusura bakmayın. İnşallah bir dahaki bölüm uzun yazacağım kendinize iyi bakın. Mutlu günler. 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruj İzi
Teen FictionKİTAP DÜZENLEMEK İÇİN BİR HAFTA İÇİNDE KALDIRILACAKTIR! Arya Bilgen O iğrenç gecenin bana hediyesi bir bebek olmuştu. Bu bebek benim bütün hayatımı mahvederken babasının rahat yaşamasına gönlüm razı gelmezdi. Eğer bende Arya Bilgen isem bunu onun ya...