Yok Artık!

8.5K 314 21
                                    

İyi okumalaarrr :)

..................................

Bu sabah çok zor uyandım. Malum bütün gecem o saçma soruyu düşünmekle geçmişti. İşin kötü tarafı hala bir sonuç bulamamıştım. Zaten bu işlerden hiç anlamıyordum ki.

Dertleşecek bir arkadaşım da yoktu. Aslında arkadaşlarım vardı ama dertleşecek kadar yakın bir arkadaşım hiç bir zaman olmamıştı. Bunun nedeni kendimi dış dünyadan soyutlamam ve kimseyle konuşmamamdan kaynakalanıyor olabilirdi.

Belki annemle dertleşebilirdim. Ama annem benimle dertleşmekten çok beni sorguya çekerdi.Çünkü onlar benim böyle konularla ilgilenmemden hoşlanmazlardı. Hatta beni görücü usulüyle evlendireceklerini söylüyorlardı. Bu çok saçmaydı .Ben hep aşık olduğum biriyle evlenmenin hayalini kuruyordum halbuki.

Düşüncelerimden sıyrılıp yataktan çıktım. Her sabahki rutin işlerden sonra iş yine kıyafet seçmeye gelmişti. Acaba yine dün giydiğim kıyafetlerimi mi giysem diye düşündüm. Ama öyle yaparsam çok fakir gibi gözükeceğimi düşünerek vazgeçtim. 

Eğer Murat'a aşıksam(ki umarım öyle değildir) kendimi ona güzel göstermeye çalışmalıydım. Acaba dün giymekten vazgeçtiğim nar çiçeği elbisemi mi giyseydim. Hem Özge de bunun gibi giyinmişti. Çok garip karşılanmazdı herhalde.

Aklıma annemler gelince vazgeçtim. Benim böyle dışarı çıktığımı görseler yanlış anlarlardı.

Of keşke biri çıkıp ne giymem gerektiğini söyleseydi. Çünkü benim hiçbir fikrim yoktu. Ve saatte çok hızlı geçiyordu. Servise geç kalıp da Murat'a rezil olmak istemiyordum.

En sonunda kot pantolonumla sarı kazağımı giymeye karar verdim.Umarım hava sıcak değildir.

Annemin zoruyla ağzıma iki lokma bir şey atıp kapıya çıktım. Servisin gelmesine 15 dakika kala çıkıyordum. En azından geç kalmaktan iyiydi. Hem servis bekletilmez beklenirdi :)

Bahçeye çıktığımda kazak giydiğim için kendimle gurur duyuyordum. Çünkü hava acayip soğuktu.

Servisin gelmesine 2 dakika kala aprtmann kapısı açıldı.İki kişinin dışarı çıkmasıyla bir an donakaldım. İnanamıyordum. Böyle bir şey nasıl olabilirdi.

Murat ve SERHAT şakalaşarak bana doğru geliyorlardı.Ne yani Serhat da mı benim komşumdu.

Açıkçası buna inanmak çok da zor olmamıştı. Çünkü dünden beri şaşırmaya alışıktım. Ama asıl şaşırdığım dün akşam serviste onu nasıl göremediğimdi. Herhalde Murat'a olan sinirimden dolayı arkama bakmadan yürümem yüzündendi.

Benim yanıma geldiklerinde Serhat da çok şaşırmışa benziyordu. Lafı ağzımdan alarak "Buse sen de mi burada oturuyorsun" diye sordu.

Tam yeni taşındığımızı söyleyecektim ki Murat lafımı kesti. Şimdi şaşırma sırası ondaydı.

"Siz Buse'yle tanışıyor musunuz abi?"

Ne ABİ mi yok artık,daha neler! Şaşırma sırası tekrar bana gelmişti. Murat ve Serhat kardeş miydi. Herhalde daha fazla şaşıramazdım değil mi? Demek ki o yüzden dün Serhat'ı Murat'a benzetmiştim.

"Abi mi?" Bu sefer sesli söylemiştim. Kendime hakim olamamıştım çünkü. 

Serhat söze girdi." Evet de sen neden bu kadar şaşırdın ki , yoksa Murat'la tanışıyor musunuz?"  

Daha ben ağzımı açamadan Murat gözlerini devirerek "Sıra arkadaşıyız" dedi.

Allahım ya!Sanki ben çok meraklıydım seninle oturmaya.

Ben de yüzüne bakarak sinirli bir şekilde gözlerimi devirdim.

O an Serhat'ın bakışları çok komiğime gitmişti.Sıra arkadaşı olduğumuzu duyduğundan beri böyle bakıyordu.  Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Allah'a şükür o anda servis geldi de daha fazla sabretmeme gerek kalmadı. En son ben bindim ve boş bir yere oturup sessizce gülmeye başladım.

Okula geldiğimizde direk sınıfa çıktım. Kimseyle konuşasım yoktu ama Ömer ve Nazlı beni durdurdular ve oturdukarı sırada yer açarak beni yanlarına çektiler.

Ne diyeceklerini merak ediyordum. Acaba Murat'la ilgili birşeyler mi anlatacaklardı. Ya da okulla ilgili bilgi mi verceklerdi.

Düşüncelerimden Nazlı'nı sesiyle sıyrıldım.

"Buse senden bir şey rica edebilir miyiz"

Çok merak etmiştim."Tabiki de"

Zaten bu cevabı bekledikleri için fazla heyecanlanmamışlardı .Ama sanki söylemeye utanır gibilerdi. Birbirlerine baktılar. İyice meraklanmıştım. Tam sabrım taşmak üzereyken Nazlı tekrar konuştu

"Sen benim yanımda oturur musun?"

"Neden ki"

"Şeyy" 

"E hadi artık söylesenize"

Bu sefer Ömer konuştu."Ben de Murat'ın yanında otursam"

Hala hiç bir şey anlamamıştım. Aslında Murat'la oturmamam iyi olabilirdi. Ama Ömer neden Murat'la oturmak istiyordu ki. Ve böyle olursa Sevda nereye oturacaktı? Yoksa Sevda ve Nazlı küsmüşler miydi?Gerçekten kafam karışmıştı.

............................

Sizce Nazlı ve Ömer neyin peşinde?Bakalım doğru tahmini kim yapacak ? Sizi seviyoruuumm :)

Yeni Şehir, Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin