Arkadaşlar okuma sayısı artıyor ama voteler artmıyor.Ben buna çok üzülüyorum.Lütfen okuyanlar beğenebilir mi?
Sizi seviyorum <3 İyi okumalar :)
....................................
Kendime gelince üstümdeki kişinin yüzüne dikkatlice baktım. Zaten aramızda sadece bir santim vardı. O yüzden yüzünü dikkatle inceliyordum. Çok karizmatikti. Birazcık kıpırdasam dudaklarımız değecekti. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum.
Çok heyecanlanmıştım ve korkmuştum. Kalbim sanki yerinden fırlayacak gibi delice çarpıyordu. Onunki de öyle....
Şoktaydım. Ne olduğunu anlayamıyordum. Ayrıca Murat'ın benim üstümde ne işi vardı. Ne Murat mı? Yanlış mı görüyordum yoksa şu anda Murat üstümde mi yatıyordu? İnanmıyordum, çok mutluydum...Off ne diyordum ben ya şu an burda daha önemli konular vardı herhalde.
Ani bir hareketle Murat'ı üstümden atarak ayağa kalktım. Hızlı kalktığım için sendelemiştim. Tam tekrar düşecektim ki Murat belimi sıkıca kavrayarak düşmemi engelledi. Buna tepki olarak hızla belimdeki elini iterek bağırmaya başladım
"Sen ne yaptığını zannediyorsun ya, pis fırsatçı!"
Eyvah biraz ağır olmuştu galiba. Şu çeneme de bi hakim olamıyordum ki.
Şaşkın bakışlarım eşliğinde bana yaklaşarak sarıldı."Shh, tamam sakin ol geçti"
Ne yapıyordu bu? Ben ne tepki vermiştim. O ne cevap veriyordu? Ama itiraf etmeliydim ki gerçekten rahatlamıştım. Bana sarıldığında içimde çözemediğim bir duygu oluşmuştu. Onu tekrar itebilirdim ama yapmadım. Aksine bende ona sarıldım. Çünkü onun güçlü kolları arasında kendimi güvende ve huzurlu hissediyordum. Acaba bu durumda pis fırsatçı ben mi oluyordum?
Ben anın tadını çıkartıp onun kokusunu içime çekerken bize bağıranları ve korna seslerini işittim. Murat da fark etmiş olacak ki pardon anlamında başını sallayarak kaldırıma doğru gitti. Tabi beni de sürükledi. Sonuçta biz orada sarılıyorduk. Etraftakiler de bütün romantizmi bozmuşlardı.
Bir dakika! Biz o romantik sahneleri yolun ortasında mı yaşamıştık. Hem çok utanç verici hem de çok romantiiikkk!
Biraz biraz olanları hatırlamaya başlamıştım. Ben dalgın dalgın yürürken yola çıktığımı fark edememiştim. Bir arabanın bana doğru geldiğini gördüğümde de donup kalmıştım.
Filmlerde böyle sahneleri gördüğümde çok sinir olurdum. İnsan arabanın geldiğini göre göre nasıl hareketsiz kalabilir diye düşünürdüm. Ama aynı olayı ben yaşamıştım ve gerçekten o an hiç bir şey düşünememiştim. Demek ki yıllarca senaristlere boşuna sinirlenmiştim :)
Araba tam bana çarpacakken birisi yola atlayıp beni itmişti.Demekki o Murat'tı ve benim hayatımı kurtarmıştı.
MURAT BENİM HAYATIMI KURARMIŞTI.
İnanamıyorum benim ona bir can borcum vardı ve ben ona pis fırsatçı mı demiştim.Şu an gerçekten bir arabanın önüne atlayıp ölesim vardı!
"İyi misin"
Murat'ın sorduğu soruyla kendime geldim. Artık sarılmıyorduk. O yüzden kendimi boşlukta hissediyordum. Ona sarıldığımda içim huzur dolmuştu. Ayrıca kokusu...Kokusu harikaydı.
İyiyim demek yerine özür dileyerek ona tekrar ve daha sıkı sarıldım. Şaşırdığı için kolları biran boşlukta kalmıştı ama sonra ellerini sırtımda hissettim. Aptal gibi gülümsedim. Umarım bunu görmemiştir.
"Ben..Ben çok özür dilerim ge..gerçekten.Aslında sana öyle sö..söylemek istemedim.Sen be..benim hayatımı kurtardın ama ben sana ha..hakaret ettim.Ne olur be..beni affet."
Kelimeler ağzımdan güçlükle çıkıyordu. Ağlıyordum ve hıçkırıklarıma engel olamıyordum.
Tam tekrar konuşmaya çalışacaktım ki işaret parmağını dudaklarıma değdirerek
"Shh sakin ol güzelim. Sana hiç kızmadım ki seni affedeyim. O sırada şoktaydın. İnan bana seni anlıyorum." diyerek bana daha sıkı sarıldı.Gerçekten çok güzel bir konuşma yapmıştı. Ama benim ilgimi çeken tek kelime GÜZELİM olmuştu. Gerçekten beni güzel mi buluyordu. Bu benden hoşlandığı anlamına geliyor muydu?
Ben şaşkın şaşkın onun yüzüne bakarken elini belime koyarak hafifçe ittirdi ve yürümeye başladık.
...
"Murat nereye gidiyoruz?" Adını söylemek biraz tuhaf hissettirmişti doğrusu.
Pis pis sırıttığını gördüğümde sorumun saçmalığını fark ettim. Nereye gidebilirdik ki tabi ki de eve gidiyorduk. Sonuçta aynı binada oturuyoruz.
"Nereye gitmemizi isterdin küçük hanım?" Ne, küçük hanım mı !Kimmiş küçük hanım ben mi? Bi kere aynı yaştayız tamam mı.
...
Verdiğim cevabın saçmalığını düşünüyordum. Murat da gülüyordu. İlk önce sinirlenmiştim ama haklıydı. Lunapark da nereden çıkmıştı ki şimdi? Resmen lunaparka gitmek istediğimi söylemiştim. Hiç utanmam yok muydu benim!
Üstelik emin misin diye sorduğunda da evet demiştim. Gerçekten ben tam bir aptaldım!
İşin garip tarafı Murat karşı çıkmamıştı. Hatta rotamızı değiştirerek lunaparka doğru gitmeye başlamıştı. Yüzüne baktığımda ciddi bir ifadesi vardı. Gerçekten lunaparka gidiyorduk.
Aslında çok eğlenceli oacaktı. Şimdiden heyecanlanmıştım.
O anda daha önce nasıl farketmediğimi anlayamadığım bir şeyi farkettim. Murat ve ben EL ELEydik. Sevinçten havalara uçmak üzereydim. Dışardan bizi görenler iki sevgili zannedebilirlerdi. Tabi bu da benim hoşuma giderdi. Yeter ki okuldan veya ailemden biri görmesin.
Ailem demişken...Kesin beni çok merak etmişlerdir. Onlara haber vermeliydim. Lunaparka gittiğimize göre eve çok geç kalacaktım.
Tam telefonumu çıkartıp annemleri arayacakken telefonumun sol cebimde olduğunu hatırladım. Ve Murat sol tarafımdaydı. Sol elimde onun elinin arasında...
Sağ elimle sol cebime ulaşmaya çalıştım ama başarısız oldum. Sol elimi onun elinden çekip telefonumu almalıydım ama elini bırakmayı hiç istemiyordum. Belki bıraktığımda tekrar tutmayabilirdi. Ben de bu yüzden annemlere haber verme işini erteledim. Umarım küçükken yaptıkları gibi polise gitmezlerdi!
Lunapaka yaklaştığımızda içimde bir heyecan oluşmuştu.
"Çok mu heyecanlandın?" Ne! yok artık. Bakın ben ciddiyim bu çocuk kahin olmalı!
"Merak etme kahin falan değilim.Heyecanlandığını elinin terlemesinden anladım" diyerek sırıttı.
Allah Allah ya! Asıl kahin olduğunu düşündüğümü anladığı için kahin olmalıydı!
Utancımdan yerin dibine girmiş durumda olsam da elini bırakmadım. Sanki elini bıraksam biri beni kaçıracakmış gibi hissediyordum. Bana güven veriyordu.
Lunaparkın kapısının önüne geldiğimizde şoka uğradım. Kapalıydı. Bu lunaparkın 22.00'da kapandığını duymuştum. Ne yani saat 22.00'ı geçmiş miydi. Etütten 20.00'de çıkmıştım. Demek ki 2 saattir dışarıdaydık. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım. Onun yanında kendimi daha doğrusu her şeyi unutuyordum.
"Geç kaldık galiba.Zaten ben öylesine söylemiştim.Sen ciddiye alıp buraya geldin." dedim.
Tam arkamı dönüyordum ki Murat'ın sesiyle irkildim.
"Neyden bahsediyorsun sen? Gece daha yeni başlıyor..."
..........................
Okuduğunuz için çook teşekkür ederim.Umarım beğenmişsinizdir.Yorum ve vote bekliyorum :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Şehir, Yeni Hayat
Teen Fictionİki kişi arasında kalmak...Nasıl bir duygudur az çok bilirsiniz. Peki bu iki kişi kardeş olursa... ### "Geç kaldık galiba. Zaten ben öylesine söylemiştim.Sen ciddiye alıp buraya geldin." dedim. Tam arkamı dönüyordum ki Murat'ın sesiyle i...