Ne yaptım ben!

3K 157 33
                                    

_BUSE_

Oturduğum yerden odanın içini izlerken olanları düşünüyordum.

Serhat bana eskisinden daha yakın davranıyordu. Sanki sevgilimmiş gibi. Ama asıl ilginç olan şey benim bunu garipsemiyor olmamdı. Bana dokunmasından rahatsız olmuyordum. Aksine biraz hoşuma bile gidiyordu.

Murat bu haldeyken böyle şeyler yaptığım ve düşündüğüm için kendimden çok utanıyordum. Ama düşünmeden de edemiyordum.

Murat bana "Hayatına devam et" demişti. En son Serhat'ın beni sevdiğini bildiğini söylemişti. Acaba yaptığı tüm konuşmalar bununla ilgili olabilir miydi? Benim Serhat'la yakınlaşmamı istiyor olabilir miydi? Eğer öyleyse bunu neden yaptığını bilmek istiyordum.

Serhat yanıma gelerek bahçeye inmeyi teklif ettiğinde hiç düşünmeden kabul ettim. Gerçekten biraz hava almaya ihtiyacım vardı.

Ellerimizde kahvelerimizle insanlardan uzak bir banka oturduk. Sıcak bardağın ellerimi yakmasına izin vererek gözlerimi ilerideki yaşlı kadına kenetledim. Ona bakmamama rağmen Serhat'ın bana doğru döndüğünü anlayabilmiştim.

"Nasılsın?"

"Nasıl olabilirim" derken ben de ona doğru dönmüştüm.

"Doğru"

Benim de bir şeyler söylemem gerektiğini hissettim.

"Sen nasılsın?"

"Aynı senin gibi". Gülümsedim.

"Sence Murat neden hayatıma devam etmemi istemiş olabilir?"

Bu soruyu en yanlış kişiye sorduğumu biliyordum ama başka çarem yoktu. Birileriyle konuşmazsam kafayı yiyecektim.

"Belki ona bir şey olursa çok üzülmeni istemiyordur."

Bu dediği üzerine kaşlarımı çatarak "Ona bir şey olmayacak" diye vurguladım.

"Ama o öyle düşünüyor. Yani öleceğini."

"Nasıl bu kadar soğukkanlı konuşabiliyorsun?"

"İçimden ne kadar üzüldüğümü bilemezsin Buse. O benim kardeşim."

"Haklısın. Özür dilerim."

"Özür dilemene gerek yok. Sen de haklısın."

Şimdi susma zamanıydı. Birbirimize bakıyorduk ama konuşmuyorduk.

Her şey bir anda olup bitti. Serhat aniden bana yaklaştı ve dudaklarını benimkilere değdirdi. O kadar kısa süreliydi ki bir an hayal gördüğümü zannettim. Ama gerçekti.

Ne yapacağımı bilemiyordum. Serhat özür dileyerek ayağa kalktığında sadece arkasından baktım.

_SERHAT_

Kendimi tuvalete atıp nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışırken yaptığıma hala inanamıyordum. Onu öpmüştüm.

ONU ÖPMÜŞTÜM!

BUSE'Yİ ÖPMÜŞTÜM!

Bir an o kadar içimden gelmişti ki kendimi tutamamıştım. Ama içimde en ufak bir pişmanlık yoktu. Belki bu öpücük Buse'nin kalbinin derinliklerindeki hislerini su yüzüne çıkaracaktı.

Yeni Şehir, Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin