Kurtuluş Bileti

3.4K 156 11
                                    

Bu bölümü @mbsudeboz'a ithaf ediyorum. Bana destek olup, beni mutlu eden birisi :*

NOT:Bölümde sıkça ağız değiştirdim. Umarım karışık olmamıştır. __________________________________

Bir hemşire daha bize hiç bir şey söylemeden önümüzden geçip giderken hala bekliyorduk. Neredeyse bir saat olmuştu ama hala Murat'a ne olduğuyla ilgili bir fikrimiz yoktu. Ben de Serhat da hiç bir şey bilmiyorduk.

Endişelendirmemek için ailesini aramamıştık. Ama zaman geçtikçe aramamız gerektiğini düşünüyordum. Belki onlar bir şeyler biliyor olabilirlerdi.

Yaslandığım duvardan ayrılarak koltukta oturan Serhat'ın yanına gittim.

Ben gelince kafasını ellerinden kaldırıp yüzüme baktı.

"Bence annenleri aramalıyız."

Daha önce söylediğimde kesin olarak karşı çıkmış olmasına rağmen şu anda kararsız gözüküyordu.

"Haklısın galiba. Belki onlar bir şey biliyorlardır. Ama eğer bilmiyorlarsa çok endişelenecekler."

Biliyor olsalar da bilmiyor olsalar da endişelenecekleri aşikardı. Aramamız en iyisi olacaktı, buna emindim.

"Ama bilmeleri lazım."

Elini cebine sokup telefonunu çıkarırken "Pekala" dedi.

Numarayı rehberden bulmak yerine ezbere tuşlayarak telefonu kulağına götürdü.

Hastanede olduğumuzu söylediği anda telefondan gelen çığlığı ben bile duymuştum.

Serhat sakin olmasını söylese bile hala endişeyle bağırmaya devam ediyordu. Biraz sonra hastane adını söyleyip telefonu kapattı.

Telefonu cebine geri sokarken annesinin çok korktuğunu söyledi. Ben de duyduğumdan bahsederek tekrar ayağa kalktım. Oturdukça daha çok daralıyordum.

Upuzun ve ince koridorda bir o yana bir bu yana yürürken bir doktor dışarı çıktı. Öncekilerde olduğu gibi hemen yanına koştuk.

"Doktor bey lütfen artık bir şey söyleyin. Nesi var?"

"Hanımefendi öncelikle sakin olun."

Doktor bunu der demez daha da heyecanlanmıştım. O kadar ciddi bakıyordu ki kötü bir şey olduğundan emin olmaya başlamıştım.

"Malesef hastanın vücudunda bir tümör var. Zamanında müdahale yapılmayıp geçiştirildiği için yayılmaya başlamış. Şu andan itibaren kendinizi her sonuca hazırlayın."

Adamın söylediği her cümle beynime bir çekiçle vuruluyormuş gibi etki yaparken ayakta durmakta zorlanıyordum. Başımın döndüğünü ve görüntünün bulanıklaştığını hissedince Serhat'a tutundum. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken doktorun sözleri beynimde yankı yapıyordu.

_SERHAT_

Az önce doktorun söyledikleri ve Buse'nin kucağıma düşüp bayılması birleşince ne yapacağımı bilemedim. Ben de her an bayılabilirdim.

Hemşire olduğunu anlayabildiğim bir kız yanımıza koşarak Buse'yi aldığında peşinden gittim.

Kız, Buse'nin baygın bedenini boş bir odadaki yatağa yatırıp biraz inceledikten ve serum taktıktan sonra odadan çıktı.

Kenardaki koltuk yerine yatağın ucuna oturdum. Şu an beni hissedemeyeceğini bildiğim için elini tuttum.

Murat'ın kanser olduğuna hala inanamıyordum. Doktor geçiştirilmiş olduğunu söylediğine göre önceden biliyordu. Peki bize neden hiç bir şey söylememişti? Neden tedavi olmayı kabul etmeyip geçiştirmişti?

Yeni Şehir, Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin