27. Bölüm

1.5K 168 53
                                    

Sana iyi gelmeyen insanlardan uzak dur Hatice. Yani benden... " dedi ve gitti.
Bu ne demekti şimdi?

Hüzünle geri döndüm. Şimdi bu bana yapılmış bir iyilik miydi?

İnsanlar evlenme teklifi alınca günün sonu güzel geçer.
Bu iki etti ikisi de hüzünlü bitti.

Halsiz yorgun ve bitkin bir halde eve geri döndüm Gülsüm'e çok sinirliydim benim iyiliğimi düşünüyordu tamam ama ...Kimse benim iyiliğimi düşünmesin çünkü bana iyi gelmiyor onların düşündükleri... Çok uğraştılar ama konuşmadım hiçbir şekilde. Ne yapmalıydım her şeyi akışına mı bıkaracaktım yoksa elimden geleni yapıp takdir Allah'tan  diyerek teslim mi olmalıydım? Bakalım daha nereye kadar sürükleneceğim...

diğer sayfayı çevirdim. Artık şunlar bir evlenseydi de rahatlasaydım.

"

Sevdiği yanında olmayınca insanın,  gündüzü gece gibi geçermiş.."

Yazmıştı sadece ... Sonra ki sayfayı açtım...

"sensiz her güne bir söz bırakıyorum ilerde bunları okuyup tebessüm ederiz olur mu ?"

"sabah olmuş bugün.
güneş gönlüme doğmadıktan sonra neylerim ben sabahı..."

"gündüzlerse karanlık ...
sensiz aydınlık günler bile zifiri karanlık.."

"Kelimeler boğazıma düğümleniyor.
sus diyorum dilime .
o duymayacaksa her kelime boş.."

"konuşmak ne zor eylem.
susmaksa büyük imtihan. "

" Unuttum konuşmayı,
Sahi gönül dili bilir misin?
Bir gönlüm kaldı konuşan onunda dilinden anlayan yok. "

" şimdiler de kendimi,
Daha sonra sevdiğine söylemek için altı çizilen ama geri dönüp okunmayan mısra gibi hissediyorum. "

" Duymuyorsun değil mi beni?
Oysa ben seninle ne kadar konuşuyorum.
Duysan cevap verir miydin bana?
Benim değil,
Kelimelerimin elini tutmana ihtiyacım var "

" Yoksun.
Karanlık olunca gelirsin belki dedim gelmedin.
Aydınlıkta bekleyemedim seni
Sadece sen gelince aydınlık olacaktı çünkü. "

" Kelimelerim üşüyor.
Tut artık onları. "

" Görmeyi özledim ben.
Sen gittiğinden beri buğulu gözlerle izliyorum etrafı. "

" Bugün farklı bir şeyler oldu bir haftanın ardından lisanım ve kalemim konuştu.
Anlatıyorum...

Artık yeterdi bence. Sevdiğini ve sevildiğini bildiğin halde bu kadar acı çekmek sevdanın hiçbir yerine dahil değildi. Acı sevdanın meyvesi olabilirdi ama bu farklı bir acı.
Bilinmezlik.
İnsan bildiği şeyin cahili olur mu?
Olur Azizim...

Dört duvarın arasından çıktım.
Oysa o dört duvar benmişim.
Duvarları ben örmüşüm.
Bunu nereden mi anladım?
Kendimi insanların içinde o kadar yanlız hissediyorum ki!
Her neyse...
Yürüyorum insanların içinden
İçleri çürümüş insanların içinden...

Nereye gideceğimi bilemezken gönlüm beni ona götürüyordu.
Beni götürdüğü o yere gittim.
O kadar da güzel bir yer değildi aslında.
Niye bana o kadar güzel geldi ki?
Cevabını biliyorum ne yazmaya ne söylemeye mecalim yok.
Anlıyorum şimdi şiirleri.
Şairin neyden bahsettiğini.
İçindeki sızının ne olduğunu.
Söylemiş şairler bize neyin ne olduğunu.
Nasıl yandığını, yanacağımızı.
Biraz ileriye birinin oturmasıyla ayağa kalktım hemen arkamı dönüp gitmeye hazırlandım burası sessiz bir yerdi anlık korku oluştu içime ama sonra geçti hemen çünkü...
"Hatice " onun sesi...

Karanlığın İçimdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin