"Ömer abi?" demişti şaşkınlıkla. Bende şaşkınca bağlantı kurmaya çalışırken Ömer bakışlarımı fark etmiş olacak ki konuşmaya beni dahil etti.
"Hilal Aişeyle tanıştın mı? Dedi gülümseyerek.
"O Aişe bu Aişe mi ? " dedi gülüşü derinleşirken. Ömer benden mi bahsetmişti. Ömer kafasını sallayıp elini sus işareti yapmak için dudaklarına götürmüştü. Bu konuyu kesinlikle sormalıydım.
"Aişe, Hilal arkadaşım olan Ali'nin kız kardeşi. Hilal bizde evlendik sayılır yani nikâh oldu, düğüne de gelirsiniz zaten"
"Ya çok mutlu oldum. Rabbim mutlu mesut eylesin" demişti.
"Amin kardeşim, hayrola neden hastanedesin?" dediğinde Hilal gerilmişti. Elimi omzuna atıp konuşmaya başladım.
"Taha ile aynı sınıftalar kazayı görmüş, gelip bir halini hatrını sormak istemiş " dedim. Annem minnetle gülümsedi.
"Allah razı olsun kızım, Aişe sende eve git kızım ben buradayım."
"Bende çıkıyorum anne ben götürürüm Aişeyi.
Hilal seni de bırakalım " Hilal gerek yok desede onu eve bırakmıştık.
Araba haraket ederken iyice gözlerim kararmıştı. Sabah çok korkmuştum ve henüz hiçbir şey yememiştim. O yüzden sanırım başım feci dönüyordu.
"Ömer "dedim zorlukla. Arabayı durdurup bana dönmüştü, en son elleri yüzüme ulaşmıştı sonra kapanmıştı gözlerim.
Gözlerimi hastanede açmıştım. Doktor bir şeyler söylemişti ama duymamıştım. Annem başörtümü yapmıştı. Sanki bunu takmamıştım sabah? Önemsemedim. Boğazım kurumuştu.
"Anne su verir misin?" Demiştim. Ömer hemen bir bardak su doldurmuştu.
"Al güzelim" demişti. Annemin yanında böyle söylemesi utandırmıştı beni ama annem sanki alışık olduğu bir şeymiş gibi umursamamıştı."İyi hissettiğine emin misin kızım ? Yeni uyandın. Doktor gidebilirsiniz dedi ama biraz daha kal bence."
"İyiyim ben endişelenme" demiştim ama hiç iyi hissetmiyordum çok yorgundum. Başım çok ağrıyordu ama eve gitmek istiyordum.
Ömer beni tutmuştu annem kapıya kadar gelmişti. Ömer'e "oğlum idare edebilirsin değil mi ? Yeni geldim gece hastanedeyim ben "
"Ederiz tabii anne sen rahat ol" diyerek gülümsemişti. Annem nereye gitmişti ki yeni geldi. Ömer'in elinde çantam vardı. O nereden çıkmıştı ki ? Düşündükçe başım ağrıyordu. Düşünmemeye çalıştım. Ömer'i izliyordum.
"Çok mu özledin beni? Gözlerini alamadın benden"
"Seni her saniye özlüyorum" dediğimde kahkaha atmıştı bense o anın tadını çıkarmak istedim. Sabah ki rüyam aklıma gelmişti. Yüzüm aniden düşmüştü."bir şey mi oldu canım?"
Aklıma mektup geldi.. O siyah zarf. Acaba var mıydı? Konuşmadan öylece yolu izliyordum zihnim yorgundu ve bu daha çok yoruyordu.
Eve vardığımızda hemen kapıyı açıp arabadan çıktım. Koşarak eve giderken arkadan Ömer'in sesini duydum.
" Önemli değil ya, hiç beklemene gerek yok" Ömer'im emin olmalıydım. Şu mektuplara bakmadan rahatlamayacaktım. Mektupları yatağımın üstüne boşalttım. Siyah zarfı görmemle gözlerim yaşardı. Hemen açıp okudum rüyamda yazanın aynısı. Allah'ım... Aklım almıyor.
Ömer'i aradım hemen. Ağladığımı duyunca çok kızdı. Odamın kapısı açılınca şok olmuştum
"nasıl - her neyse gel sana çok önemli bir şey anlatacağım. "kaşları çatık bir halde içeri gelip yatağıma oturdu.
Rüyamı anlattım. Sıra mektuba gelmişti.
" bak bu rüyamda gördüğüm mektubun aynısı "
" bir tanem uyumadan önce yazdıysan bilinç altına yerleşmiş olabilir bunda tuhaf olan ne? ""Bu mektupları sen bana verdin. Bunları sen yazdın "
" Canım şaka yaptığının farkındayım, ben asla böyle edebi yazamam. Ayrıca bu benim yazımda değil daha çok senin yazına benziyor " ama nasıl olur?
" hayır eminim senin verdiğine "
" sen yorgunsun daha yeni hastaneden geldin hadi biraz dinlen " kâle almadı resmen. Ya ama nasıl olur. Beynim yandı diye diye yaktım gerçekten sanırım. Ömer markete gitmem lazım hemen gelirim demişti niye geleceğini sormamıştım bile. Zihnimin uyuştuğunu hissediyordum. Babam? O nerde ki? Acaba hastaneye mi gitti? Arayıp öğrensem iyi olurdu. Babamı aradığımda 'aradığınız numara kullanılamamaktadır' diyordu. Babamın numarası niye kullanılmıyor dedi ki ? Annemi aradım.
Bir kaç defa çaldıktan sonra nihayet açmıştı.
"selamun aleykum anne "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçimde
EspiritualKaranlık... Önceleri karanlığın içinde olduğumu sanıyordum. Zamanla anladım ki karanlık benim içimde, onun karanlığı. Hangi sokağa koşsam sonu çıkmaz sokak. Hangi ışığa koşsam sonu karanlık. Labirent gibi , başladığım yerden biteceği yere kadar kar...