11. Bölüm

2.1K 203 57
                                    

Selamun aleyküm...
Kararımı vermiş olmam lazımdı değil mi ?
Düşündüm, düşündüm. Tabii ki de düşünmem sonuca vardı. sonuç ise evet İslamı seçtim... Ruhum huzura merhaba derken dünya şimdi kararıyor. Asıl şimdi başlıyor... Aileme söyleyerek kendimi de geleceğimi ve sonsuz hayatımı tehlikeye atamazdım. Ben Müslüman olursam belki ailemde seçerdi İslamı ya da bana yapmadık işkence bırakmazdı babam. Ciddi anlamda çok büyük bir kin besliyor Müslümanlara ve haliyle banada. Rabbim ben sana teslim oldum senden gelecek her şeye razıyım yeter ki sen benden razı ol . Bugün, dün kararlaştırdığımız gibi Ravza ile buluştuk . Kararımı ona söylediğimde hiç şaşırmadı .
''biliyordum Hatice sen akıllı bir kızsın .'' demişti baya muhabbet etmiştik. Ravza'nın işi olduğu için ayrıldık. Benim ise çok önemli bir işim vardı. Canımı arkada bırakmıştım şimdi canlarıma gidiyordum ... Gülten ve Gülsüm ... beni tekrar kabul ederler mi? Bu korkuyla kızları bulabileceğim, aslında elimde olan tek adrese doğru ilerledim. Ama orada yoklardı. Hüzünlü bir şekilde kızlarla oturduğumuz masaya oturdum. Kafamı masaya indirip düşünmeye başladım, çok fazla düşünüyorum sanki . Bir müddet o şeklide bekledikten sonra masada hareketlenme olunca mutlulukla başımı kaldırdım kızlar geldi sanarak . Ama büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Karşımda kızlar yoktu buranın çalışanı sanırım karşımda o vardı.
''selamun aleyküm ben Sümeyye '' dedi .
'' aleyküm selam abla bende Hatice ''dedim hüzünlü çıkan sesimle. Abla mı? Bu ne samimiyet derse ya ''kusura bakmayın abla dedim '' diye ekledim . Burası bana çok samimi gelen bir ortam diye mi acaba bilmiyorum .
'' memnun oldum canım . Estağfirullah ne kusuru burada herkes bana abla der, sen Gülsüm ve Gülten'in arkadaşısın sanırım bir kaç defa onlarla gelmiştin '' onların ismini bile duyunca mutlu oldum ya bu kızlar olmayan kardeşim gibi ...
' evet yani umarım öyleyimdir onlarla konuşmam lazım ama onlar kabul eder mi bilmiyorum?'' dedim boynum tekrar bükülürken .
''onlarda az önce çıktılar bence kabul ederler ... '' dedi heyecanla konuşmaya başladım bende .
'' nereye gittiklerini biliyor musun ? lütfen abla onlarla konuşmam lazım ben ... ben yeni Müslüman oldum bunu onlara söylemem lazım .'' Düşünür gibi oldu sanırım söylemeyecek .
'' senin adına çok sevindim ama ben seni tanımıyorum . Bu zamanda da kimseye güven olmuyor zaten ...Sana niye güveneyim ki? '' dedikleri canımı çok yakmıştı , her ne kadar yeni tanışmış olsak da ...
'' bana değil zaten Rabbime güvenmen gerekirdi. İnsana güvenince gaflete düşersin asıl.'' dedim ama bunu ben mi söyledim hala anlamadım . Çantamı alıp çıkışa yöneldim . Arkamdan seslendi .
'' Hatice dur lütfen '' durdum ama ona dönmek içimden gelmedi '' Allah rızası için gel otur şuraya '' dedi ağlamaklı bir sesle içim sızladı . Allah rızası için dedi ya o yetti geri döndüm ve oturdum.
'' bak çok özür dilerim kalbini kırdım hakkını helal et . Şuan öyle bir durum var ki Müslümanlar zorluk çekiyor başta ben ve ailem olmak üzere '' dedi ve gözünden yaşlar akmaya başladı yaa niye ağladı ki şimdi? .'' ağlama lütfen , hakkım helal olsun lütfen ağlama '' dedim
'' olmuyor Hatice ben onu çok özledim '' ne alaka şimdi hem kimi ? sevgilisi falan mı ?
"kimi? "dedim .
"babamı "
"nerede ki?"
"nerede olduğunu bilmiyorum onu alıp götürdüler haber alamıyoruz
" Nasıl yani kim götürdü neden"bir müddet durdu konuşmaya devam ettim fazla meraklı olmaya başladım .

'' cahilliğime ver abla çok soru sordum..''

''Müslüman olduğu için .'' dedi. Ne?! Müslüman olduğu için mi? Yok artık.
" Ne?! " dedim şaşkınlığımdan dolayı uzatarak.
" evet işte. Müslüman olduğu için dövüp götürdüler ve haber alamıyoruz. O yüzden kimseye güvenemiyorum bu kafeden biri ihbar etmişti babam burada gençlerle sohbet yapıyordu. "
" bunun kızlarla ne alakası var peki? "
" kızlar şimdi sohbetteler. Ve bundan önce ki sohbet yerleri mimlenmişti. Bende takip edildiğim için gidemiyorum, Sana adresi vereceğim ama sakın soran olursa sohbete deme tamam mı? "
" Tamam abla, ayrıca baban için çok üzüldüm. Sen daha iyi bilirsin her zorlukla beraber bir kolaylık vardır ayetti herhalde ismi. Bak o çok güzel umut veriyor. Üzülme elbet huzur sizi bulacak özlem bitip vuslat olacak. " dedim buruk bir tebessüm yolladı.
"İnşaAllah canım duanda unutma" adresi yazdığı kağıdı bana doğru uzattı. Heyecanla aldım elime.
"bu iyiliğini unutmayacağım abla. Allah razı olsun "dedim hiç beklemediğin bir anda sarıldı bana. Bu kızları çekiyorum herhalde resmen gelen geçen sarılıyor ama hiçte şikayetçi değildim. İnsanın çok iyi hissetmesini sağlıyor. Keşke bir kez olsun annem beni sarmalasaydı böyle. İnsan sarılmanın ne kadar güzel olduğunu anlayınca sarılmanın tadına varıyor.
Vedalaşıp adrese doğru gittim. Bir apartmanın üçüncü katıydı merdivenlerden hemen çıktım. Ama dairenin önünde hiç ayakkabı yoktu. Yani belki içeri alınmış olabilir ama diğer daireler kapının önüne dizmişti. Her neyse diyerek kapıyı çaldım. Bir müddet sonra kapıyı tam açmadan bir kadın konuştu.
"buyurun "
" selamun aleyküm. Gülsüm ve Gülten'i arıyorum buradalar mı? "
" siz kimsiniz " tam konuşacağım sıra arkadan Gülten," Tamam Kübra ben hallederim " diyerek kızı yolladı. Aynı şekilde o kapıda durdu bu defa. Yabancı gibi... Akmak içinin direnen gözyaşlarımı içime akıttım.
" Geldim. Ben geldim kabul edecek misiniz beni? " dedim ama sesini çıkarmadı. Yüzsüz gibi konuşmaya devam ettim.
" Sohbete katılabilir miyim? Malum kendimi geliştirmem gereken çok konu var " dediğimde güzel bir tebessüm sundu bana ve içeri buyur etti. Ayakkabılarımı çıkardım içeri aldı ve içeri koydu neden diye sorduğumda 'öyle gerekiyor gel' dedi. Değerlerinin yanına gitmeden döndü ve sımsıkı sardı tekrar beni. " çok özledim seni " diye fısıldadı. Beni görünce Gülsüm oturduğu yerden Hayal diyerek fırladı tabi kızları eze eze.
" Hayal değil Hatice kardeşim düzgün söyle kızın ismini. " dedi Gülten. Gülsüm bir yandan bana sarılıp bir yandan da Gülten'e laf yetiştirmeye çalışıyordu. Biz hasret giderirken ben orada ki diğer kızları unutmuştum resmen ta ki bir abla
" kızlar oturun da sohbet başlasın diyene kadar. Dönüp hepsini toplu halde selamladıktan sonra kızlarla beraber bir yere oturduk. Bu kızlar rengarenklerdi. Yani kıyafetleri, uzun uzun kıyafetler, içeride olmalarına rağmen bol giyinmişlerdi ve üstüne uygun başörtüleriyle çok güzellerdi. Yani tam anlamıyla Osmanlı hanımı gibilerdi ya da daha geniş açıdan tam anlamıyla İslamın hanımı. Gülten yerinden kalktı o sıra kızlardan biri Arapça şeyler söylemeye başladı Gülsüm'e ne olduğunu sorduğum da sohbete başlamak için bir dua olduğunu söyledi. Bende onun gibi açtım ellerimi. O sıra Gülten geldi elinde bir başörtüyle. Acaba iki örtü mü örtecek diye düşünmeden edemedim. Ama o bana uzattı. "istersen sende örtebilirsin" dedi. Hazır mıyım bilmiyorum tepkisiz kaldığımı görünce " şimdilik" diyerek ekledi. Şuan için sorun olmaz sanırım, olumlu anlamda başımı salladığımda gülümseyerek başıma örttü. Çoğu dersi işlemişler ben tefsire yetiştim sadece. Fatiha suresinin tefsiri yapıldı. çok etkilendim sohbeti yapan abla da çok hoş anlattı gerçekten . Bir an önce ezberlemem lazım. Kızlar küçük bir kağıda yazıp elime verdiler. Şimdi biraz daha tekrar zamanı. O yüzden sevgili günlük yazıma burada son veriyorum. Kızlarla iki gün sonra ehli çay da buluşma kararı aldık. Ravza ise... Onunla bir daha görüşeceğimiz meçhul... 

Karanlığın İçimdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin