12. Bölüm

1.8K 205 43
                                    

Annemin günlüğü huzur doluydu şimdi. Tabii henüz ailesi bilmiyordu Müslüman olduğunu. Annemin günlüğünü kapattım... Artık bende günlük tutuyordum değil mi? Benimde yazmam lazım şimdi ikinci yazışım olacaktı. İlk olarak yazdığıma göz attım. Yazdıklarımı okumayı seviyorum. Kırıklarımın olduğu sol elimi defterin üstüne koydum bu defa, sağ elimle sayfayı açtım.
"
Selamun aleykum diyerek başlamak istiyorum.
Annemin isteği üzerine tuttuğum günlük. Bakalım sen nelere şahitlik edeceksin.
Huzur olur umarım. Sırdaşım olursun umarım. Zira ben günlük değil dost belledim seni. Sırlarımı paylaşacağım gözyaşlarımla ıslatacağım dost yürekli defter. Ben zaten defterleri hep öyle görmüşümdür.
Titreyen yüreğime mani olamıyorum. Annem hakkında yeni öğrendiklerim sindirilmesi kolay bir şey değildi. Ve bu gün krizi geçirmesi...
Zor ve ağır imtihanlar...
Benim imtihanım gönlümle.
Ve verilmiş bir söz küçük çocuk olsak da verilmiş sözün tüm diriliği var gözlerimizde..
Gözümden sakınsam da gönlümün sevmesine engel olamıyorum. Utanıyorum kendimden, Rabbim senden başka sevda ağır geliyor yüreğimden yardım et.
Kimseye bilmiyor nasıl yandığımı. Susturmaya çalışıyorum dilim sustuğu gibi yüreğim susmuyor işte. Huysuz bir çocuk gibi hıçkırıklarını duyuyorum. Bak diyor gözlerine nefsim, Ama Rabbime sözüm var. Ben ona kul olmaya söz verdim. Ve yasak olana yaklaşmayacağım gönlümün düştüğü tuzaktan gözlerimi ve ellerimi sakındıracağım biizniallah.
Gönlüme küstüm...
Ona haram olanı fütursuzca aldığı için.
Gönlüme kızıyorum.
Ben bu dünyada hem ahirette beni yakamaya yemin etmişcesine kor düşürdü içime.
Sevmek suç değil derler peki sorarım onlara, sevdiğiniz insan herdem aklınıza düşmüyor mu? Dualarınızda, hayallerinizde yok mu? Sürekli bir haramı düşünmek ne kadar bilinçli bir hareket olabilir ki?
En basiti kalemi kırdıyor sevda.(...)

okumak istemedim daha fazla yakmak istemedim biraz daha yüreğimi... Verdiğim söz üzerine kalemi aldım elime...
Olan biten her şeyi yazmıştım tehdit gibi başımda olan bu Faruk adında ki çocuğun amacını çözemedim. Ölürsem falan arkamda bari olanları anlatacak kanıt yani günlük olsun bari. Sabah babama anlatacaktım her şeyi neden anlatmadığımı bilmiyorum.

Yazma işlemim bittiğinde defteri kapatıp yan taraftaki dolabın oraya indirdim. Taha uyumuştu belli ki benim uyuduğum zamanlarda hiçbiri uyumamış. Uyuşmuş gibiyim yada robot mu demeliyim acı hissetmiyorum...
...
Sabah doktor kontrole gelmişti. Kolumdaki alçı bir hafta sonra çıkarmış, ayağımda belli değil daha iyi olursa onu da çıkarılarmış hızlı bir iyileşme varmış normalde benim yaşımda olanların daha geç sürede iyileşirmiş falan. Elhamdülillah doktor amca biz dua ederiz takdir Allahtan. Kim bilir annem dualarla sabahlamıştır turp gibiyim elhamdülillah.  Hastaneden de bu gün çıkacakmışım çok mutlu oldum.
Taha bahçeye çıkmıştı annem gelmişti.  Annemle baş başa kalmıştık... Yanımda duran günlüğe takıldı bakışları.
"Ah ahh.. " diye iç çekti annem, öyle derin öyle hüzünlü sanki tüm kelimeleri yutmak istiyormuş gibi... Bende aynı şekilde bir iç çektim.
" anne... " diyerek sustum onu tekrar kırmak istemiyorum o yüzden düşünerek konuşmak en makul olan.
" anne ben seni kırmak, saygısızlık yapmak istemiyorum. Sadece sen konuş ben hiç araya girmeyeceğim söz veriyorum tabi istersen " annemle bu intihar girişimini konuşmak istiyorum bir insan ölüme gidecek kadar cesaretli olabilir mi?
" tamam kızım sor anlatayım "
" bak anne lütfen sadece senden duymak istiyorum hemen hayır deme.. " tamam mı demişti? " tamam mı dedin?" bu halime tebessüm ederek kafasını sallandı.
"en başından senden dinlemek istiyorum anne" dedim sesimde kendini belli eden merakı gizlemeye çalışmadan. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı...
" Çok zengin ve tanınmış bir ailenin tek çocuğuydum. Ve tabi ateist bir aile. Babam beni çok severdi. Gözümden akan bir damla yaş görse buna sebep olana etmediğini bırakmazdı " buruk bir tebessüm belirdi dudaklarında, titremeye başlayan dudaklarını ısırıp devam etti"
Bir defa ilkokulda öğretmen ödevimi evde unuttum diye kızmıştı ve ben ağlamıştım. Babam o öğretmene çok kızmıştı. Ve bir daha görmedik onu. Ne kadar üzülürsem üzüleyim babama söylemeye korkuyordum çünkü beni bir defa üzeni bin defa üzüyordu. Sonra büyüdüm, İslamı öğrenip yeniden doğdum ve babam beni binlerce defa üzdü beni. " artık gözünden akan yaşlara engel olmaya çalışmadı bile. Allah'ım ne olur yine kriz geçirmesin annem korktuğumu anlamış olacak ki
" korkma kızım sakinim.
18 yaşına girmeme aylar vardı sadece. Sınıfımıza gelen bir Müslüman hayatımın temellerini zayıflattı Gülsüm ise tamamen yıktı, ve ben İslamla yeniden doğdum.
Başta idrak edemedim gaflete düştüm... Ailemin onaylamadığı bir şeyi yapmak çok zor geldi. Babamın nefret ettiğini bildiğim halde İslamı seçmemin babama büyük haksızlık olacağını düşündüm o bana çok iyi bakmıştı, ben ise ... İşte bunu kaldıramayacağımı sandım . İslamı yeni bulmuşken bırakmakta çok zor geliyordu istediğim hayatı yaşamamaktansa ölmek daha cazip geldi gençliğin verdiği delilik ve tutunacak bir dalı olmayınca insanın yaptıkları pek akıl karı olmuyor göründüğü gibi . İntiharın günah olduğunu bilmiyordum sanıyordum ki ölünce Rabbimin yanına gideceğim. Derler ya hani "en kötü karar kararsızlıktan iyidir " ben kararsız kalmıştım kızım " dedi gözlerime baktı gözleri dolu dolu olmuştu sonra bir soluk alıp konuşmaya devam etti " arafta kalmıştım. Ne yaptığımın farkında olamayacak kadar acizdim. Günlüğe yazmamıştım ama gördüğüm rüya... Rüyamda bir kız gördüm gencecik ve çok güzel kahve rengi gözleri ışıl ışıldı örttüğü baş örtüyle o kadar güzeldi ki. Daha önce hiç görmediğim o kıza karşı içimde öyle bir sevgi ve şefkat vardı ki birden kendimi ona sarılırken buldum. Sarıldığımda bir şey fark ettim. benimde başımda bir örtü vardı . Şaşkınlıkla kıyafetlerime baktım kız ellerimi tuttu. " anne sana çok teşekkür ederim beni böyle yetiştirdiğin için" diyerek tekrar sarıldı sonra kolumdan çekiştirip "hadi anne geç kalacağız, Gülten teyzem bizi bekliyor " demişti uyanmıştım. Çok etkilenmiştim.
Sonra Ravzayla buluştuk zaten... Öyle işte kızım hikayemin başlangıcı sadece böyle"
Annem gözyaşları eşliğinde anlattırken aklım bir yerde takılı kaldı.
" Anne... O rüyandaki kız... O kız... " diye kesik kesik konuştum.
" Evet o sensin. Bunu ilk kapandığın da genç bir kız olduğunda anladım. " evet hatırlıyorum annem çok ağlamıştı.
" teyzelerin ve halan bana çok yardımcı oldu. Beni Rabbimle tanıştırdılar. Hikayem onlarla devam etti ve hâlâ devam ediyor... " günlüğü hemen bitirsem iyi olurdu. Kurak topraklara yağmur yağsa tabi ki kurak topraklarda yeşerir. Kurak toprak gibi olan kalplere yağmur yağsa tabi ki de İman yeşerir...

Karanlığın İçimdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin