"Niye beni takip ediyorsun defol git başımdan." diyerek arkama döndüm. Pek tabii karşımda Ömer'i görmeyi beklemiyordum. Afallamıştım onu görünce korku uçup gitmişti onu duyunca hoş bir sada kalmıştı bana.
"Aişe ne oldu? " diye kaşları çatık bir halde bana bakan Ömerle karşı karşıyaydım kalbimdeki sızıdan bihaber olan Ömer ile.
" kim takip ediyor seni ne oldu? Biri bir şey mi dedi? "telaşla sordu. Nasıl açıklayacaktım ne diyecektim ben şimdi ya yanlış anlarsa ? Ah Ömer!
" Ömer... "dedim çok sakin bir tonda. Bakışlarını bana çevirdi. Hemen başımı eğdim. Ama gözlerinde gördüğüm merhamet oturup ağlama isteğimi arttırıyordu.
" Bir şey olmadı kimse takip etmiyor arkamdan biri geliyor sandım senmişsin hayırdır? Sen niye peşimden geliyordun? Markete gitmeyecek miydin?" dedim. Daha fazla soru sormasın istiyordum ama gözleri bile soru soruyordu adeta."Markete girdim ama seni telaşlı bir halde evin ters tarafına doğru neredeyse koşar halde görünce merak ettim. Sen iyi misin? "
" evet iyiyim ben eve gidiyorum hadi selametle "deyip tekrar yürümeye başladım.
" Aişe " Allah'ım kafayı yiyeceğim.
" efendim " dedim sinirle.
" Halâ ters yöne gidiyorsun " ne diye bilirim ki? Kafayı yemişim zaten. Bu defa bizim eve doğru yürüdüm. Benimle beraber yürüyen o kadar düşüncem vardı ki ! Ömer'in umursamaz hali nasıl ilgili bir hâl aldı? O çocuk kimdi ? İsmimi nereden biliyordu? Normalde bu tarz şeylerde korkmam ama bu çocuk korkutmuştu beni ayrıca bu kadar kısa sürede, tanımadığım bir yerde böyle bir durumla karşılaşmak kafamda senaryolar kurmama sebep oluyordu . Göz ucuyla arkaya baktım Ömer anlamıştı bir sıkıntı olduğunu hâlâ bekliyordu orada. Eve girince derin bir nefes aldım. Yemek , çay derken yorgunluktan bitap düşmüştüm. Anneme uykum geldi diyerek odama geçtim. Gün boyu olan yorgunlukla kendimi yatağa bıraktım. Aklıma gelen tonca düşünce vardı. Ömer, o çocuk sonra günlük... Ama hiç birini düşünecek halim yoktu.
------
Annem geldi kıyafetlerini değiştir gidiyoruz dedi. Nereye gideceğimizi sormadan kafamı salladım. Feracemi giyinmiştim. Bahçeye baktım kimse yok evdeki bütün odalara baktım hiç kimse evde değildi telefonumu bulamıyordum. Belki Gülten teyzenlere gitmişler diyerek oraya gittim kapı sonuna kadar açıktı orada da kimse yoktu. Bunlar nereye gitti? Sokağa çıktım kimse yok gibiydi etrafta dolaştım. 'Neredesin anne?' diye bağırdım. Ağlıyordum artık korkuyordum bunlar nerede. Karşıdan gelen biri vardı. Tanımaya çalıştım ama tanıdık değildi
" Aişe. " dedi sesini tanımıştım. Eve gelirken benimle konuşmak isteyen çocuktu içimdeki korku artmaya başlamıştı derin nefes aldım. Allah'ım yardım et.
" sadece konuşacağız demiştim beni dinlemedin bile " diye bağırarak yakama yapıştı. Allah'ım ne olur dedim ağlayarak o sıra bir el uzandı kafamı kaldırdım.
Bu oydu. Tebessüm ederek elini tuttum ve uzaklaşmaya başladık. Bir el silah sesi. Elimi tutan el kaydı ve gitti. Ağlamam daha da şiddetlendi. Yanına çöktüm ve elimi tuttu tekrar parmaklarımızda yüzük vardı. Yüzük olan elimi tutmuştu hafif bir öpücük kondurdu ve "Allah'a emanet ol Yarim" dedi kafası boşluğa düşünce öyle bir çığlık atıp ağladım ki boğazımın acıdığını hissetmistim.
-Şok etkisiyle yataktan düşmüş yerde ağlıyordum. Annem, babam ve Taha hepsi başıma toplanmıştı. Hâlâ ağlıyordum. Annem su içirdi.
" sakin ol kızım sadece bir rüyaydı. "
Rüya mıydı? O kadar gerçekti ki. O kadar acı vericiydi ki.
" teheccüt vakti kızım kalk abdest al namaz kıl da kendine gel hadi güzelim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçimde
EspiritualKaranlık... Önceleri karanlığın içinde olduğumu sanıyordum. Zamanla anladım ki karanlık benim içimde, onun karanlığı. Hangi sokağa koşsam sonu çıkmaz sokak. Hangi ışığa koşsam sonu karanlık. Labirent gibi , başladığım yerden biteceği yere kadar kar...