28. Bölüm

1.8K 79 15
                                    

1 HAFTA SONRA...

Kendimi koltuğa atıp derin bir nefes aldım. Selin hemen yanıma oturup kolumun altına girdi ve hızlı nefeslerini kontrol altına aldı. Başımı çevirip saçlarını koklayıp öptüm.

"Sonunda bitti ama bende bittim." Dedi ve başını göğsüme sakladı.

"Aynen bende. Çok güzel oldu ama." Dedim gözlerimi salonda gezdirirken. Eski evden hiçbir şey getirmemiştik.

Salon eski evin aksine daha koyuydu çünkü Selin, Gece'nin her yeri çizip boyamasından oldukça rahatsızdı ve koyu renklerin leke göstermeyeceğini söylemişti. Haklılık payı oldukça fazlaydı çünkü Gece eskisi kadar uslu bir çocuk değildi.

"Allahtan Gece uyuyor, yoksa hiçbir şey yapamazdık." Dedi göğsüme biraz daha yayılırken. Bu hallerine bayılıyordum.

"Gerçekten evi beğendin mi Selin? İçine sindi mi?" Bu soruyu sormamdan bıkmış bir şekilde başını kaldırıp yüzüme baktı.

"Senin olduğun her yer benim evim Ali." Gözlerimin içine bakarak söylediği sözler kalp atışlarımı hızlandırdı.

Dudakları kısa bir an dudaklarıma değdi ve yeniden göğsüme sokuldu. Birkaç dakika öylece durduk. Göğsümde yatarken ara ara burnunu sürtüyor ve derin nefes alıyordu. Bu hali ister istemez gülümsememe neden oldu. Gece'nin ağlaması duyulduğunda kalkmasını bekledim ama o hareket etmedi. Eğilip baktığımda uyuduğunu gördüm. Alnına bir öpücük bırakıp koltuğa uzanmasını sağladım ve fazla ses çıkarmamaya özen göstererek merdivenlerden çıktım.

 Alnına bir öpücük bırakıp koltuğa uzanmasını sağladım ve fazla ses çıkarmamaya özen göstererek merdivenlerden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gece'nin odası tam anlamıyla hazır değildi. Mesela Selin'in çok beğendiği halıyı hâlâ alamamıştık. Oyuncakları oldukça azdı ama hepsini sırayla halledecektik. Önemli olan büyük eksikliklerdi. Neyseki onları hızlıca halletmiştik.

Yeni yatağında ayağa kalkmış ağlayan Gece'yi hızla kucağıma aldım ve susması için sallamaya başladım. Sesli ağlaması küçük iç çekişlere döndüğünde başını omzuma yasladı.

"Korktun mu uyanınca? Burası yeni evimiz kızım. Artık burada kalacağız." Dedim sırtını ovuştururken. Başını kaldırıp mahmur gözleriyle yüzüme baktı.

"Çok tatlısın, ısırmak istiyorum seni." Sanki dünyanın en komik şeyini söylemişim gibi bir kahkaha attı. Mis kokan boynuna büyük bir öpücük kondurdum.

"Baba, baba," neşeyle şakırken elleri yanaklarımın üzerinde duruyordu. Küçük avuç içlerine öpücüklerimi bıraktım.

"Biraz sessiz ol bakalım küçük hanım, annen uyuyor. Onu uyandırmadan biraz baba kız vakit geçirelim. Mesela bahçeyi gezmek ister misin?" Yeniden neşeyle gülüp başıyla onayladı ve küçük kollarını sıkıca boynuma sardı.

Dans ederek odadan çıktım ve merdivenlerden inip bahçeye açılan kapıdan dışarı çıktım. Yemyeşil kocaman bir bahçesi vardı ve yalnızca bize aitti. Gece'yi yere indirip dizlerimin üzerine çöktüm ve ellerini tuttum.

BoşlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin