9. Bölüm

2.9K 110 31
                                    

"Bir bebeğimiz olacak."

Hiçbir tepki vermeden öylece durdu. Gözlerini kapatıp açtığında mavilerinin dolmuş olduğunu gördüm. Alt dudağını dişleyip elini karnımdan çekti ve doğruldu. Sırtını yatağın başlığına dayadığında büyük bir şok yaşıyordu. Bende ilk duyduğumda böyle olmuştum. Nazlı uzun süre beni sarsıp kendime getirmeye çalışmıştı. 

Bir anda kahkaha atmaya başlayınca irkildim ve başımı kaldırıp ona baktım. Deli gibi kahkaha atıyordu, dışarıdan bizi duyan biri onun şu an çok mutlu olduğunu sanabilirdi ama o sadece gülmüyordu. Yanaklarından süzülen yaşlar beni büyük bir bilinmezliğe sürüklerken nihayet doğrulacak gücü kendimde buldum. 

Doğrulduğumu görünce gözleri beni buldu ve kahkahalarına bir son verdi. Farkında olmadan büktüğüm alt dudağımla ona bakarken gözlerinin şefkatle parladığına yemin edebilirim. Bana doğru eğildi ve yüzlerimizin arasındaki mesafeyi oldukça azalttı.

"Baba oluyorum." Dedi mırıldanarak. Ruh hali o kadar çabuk değişiyordu ki ne tepki vereceğimi şaşırıyordum. Gözlerim yanmaya başladığında onu başımla onayladım.

"Baba mı oluyorum?" Dedi bu sefer sesi biraz daha artarken. Gözlerimdeki yaşları umursamadan güldüğümde sağ yanağımdan bir damla süzüldü. 

Yataktan kalkıp odanın içinde bir o yana bir bu yana yürümeye başladığında delice kahkaha atmak istiyordum. Mutluydu ve mutluluktan ne yapacağını şaşırmış vaziyetteydi. Odanın küçük camını açtığında hızlı adımlarla yanına gittim. Ne olur ne olmaz..

"Baba oluyorum lan! Duyun, herkes duysun! Sende duy Haluk Mertoğlu, ben baba oluyorum!" Gecenin karanlığına içindeki mutluluğu haykırırken ilk defa rüzgara iyi bir şeyler fısıldıyorduk. İlk defa rüzgar mutluluğumuza şahit oluyordu.

Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladığımda bağırmaktan vazgeçip bana döndü. Gözleri daha önce görmediğim bir ışıltıyla parıldarken mutluluğu benim bile içime işliyordu. Hiç beklemediğim bir anda kollarını belime sarıp beni havaya kaldırdı ve döndürdü. Odada onun kahkahaları ve benim çığlıklarım yankılanıyordu.

Nihayet durabildiğinde ve nihayet ayaklarım yere basabildiğinde yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Gözleri büyük bir aşkla parlarken ikimizde mutluluk sarhoşuyduk. Alnını alnıma yaslayıp gözlerini yumduğunda bende ona uyum sağladım. Nefesi nefesime karışırken dudakları kısa bir süreliğine dudaklarıma sürtündü. Kalbimin teklediğini hissettim.

"Bundan daha güzel bir hayat düşünemiyorum." Dedi, konuşurken dudaklarının dudaklarıma değip durması beni zorluyordu ve o da bunun farkındaydı.

"Yaşadığımız tüm zorluklar karşısında bize küçük bir hediye. Ortak yapım." Dediğimde ikimizde aynı anda kıkırdadık. Gözlerimi açtığımda onun gözlerini daha önceden açtığını fark ettim. 

Hipnotize olmuş gibi bana bakıyordu ve benim yanaklarım anında yanmaya başlamıştı bile. Dudaklarını alnıma yaslayıp bir süre öpmeden durdu, daha sonra küçük bir öpücük bıraktı ve sıkıca sarıldı. Yüzüm boynuna gömülürken mis gibi okyanus kokusunu ciğerlerime depoladım.

Sevinç faslımız bittiğinde yeniden yatağa uzandık. Bu sefer ben rahat pijamalarımla onun kolları arasındaydım ve uyumama çeyrek vardı. Uzun ve ince parmakları usul usul saçlarımı severken nefes alış verişi bir nevi ninni gibiydi. Huzur dolu, şefkat kokan, güvenli bir ninni gibi.

"Seni bir daha göremeyeceğimi sandım. Senden uzak durmak öyle zor ki.." ses tonu ise bir masaldı. Beni rüyalara daldıran, hayaller kurduran bir masal..

BoşlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin