12. Bölüm

61 14 1
                                    

Multimedia:Dolore'nin çaresizliği (temsili)

==============================

Dipsiz bir kuyuda gibiydim.Bir ses bir kıpırtı bekliyordum.Yalnız olmak istemiyordum.Yalnız hissetmek istemiyordum.

Yere çökmüş vaziyette dururken aradığım o ses geldi.Biraz boğuktu ama yine de beni yalnız olmadığıma ikna etmişti.

Dikkatli dinlediğimde bunun bir kadın sesi olduğunu duydum ve pür dikkat dinlemeye başladım.

"Sen güçlüsün Dolore ve oradan kurtulmak için kontrolü ele alıp cesur olman gerekiyor.Ben sana inanıyorum bunu başarabilirsin tamam mı sadece sana bunu yapan şeye karşı koy"dedi ve sonra alnımda bir ıslaklık hissettim ardından da ses tamamen yok oldu.

Ben de bu boşlukta kalakaldım. Ama artık yalnız olmadığımı biliyordum.Bu yüzden beni sevenler ve bana ihtiyacı olan oğlum için savaşacaktım.

Savaşmak için öncelikle bedenimin kontrolünü ele almalıydım yoksa bu karanlık gittikçe beni boğacaktı.
#######

Amare'den devam:

Uyandığımda mutsuz ve berbat bir güne uyanmaktan hiç hoşnut değildim ama kalkmalı ve Dolore'nin uyanması için bir yol bulmalıydım.

Öncelikle bayan Bellus'un odasına gitmeye karar verdim. Çünkü Dolore'nin bu durumda olmasının sebebini biliyor gibi davranıyordu. Umarım yanılmıyorumdur ve bu olayın bir açıklaması vardır.

Zaten ortaya çıkan bir adam ortalığı bayağı bir karıştırmış ve Dolore'nin geri planda kalmasına neden olmuştu.

Uyumasının ve bir daha uyanmamasının üstünden bir buçuk hafta geçmişti ve sadece bir kaç gün önce minik bir tepki vermişti. Bu tepki her ne kadar bizi sevindirsede yine de elimizde pek bir şey yoktu ve bu beni çok sinirlendiriyordu.

Her ne kadar sakin de gözüksem içimde bir volkan vardı ve bunun gibi durumlarda patlayıp külleriyle çevremdekileri yaralayabiliyordu. Ben de elimden geldiğince onu saklı tutmayı tercih ediyordum.Bu yüzden insanlar beni sakin olarak tanımlarlardı... Neyse bunları düşünmek yerine araştırmama odaklanmalı ve arkadaşımı bebeğine kavuşturmalıyım.

Aslında Dolore'yi nasıl bu kadar çabuk benimsediğimi anlayamıyorum ama yine de içimde biriktirdiklerimi ilk ona dökmüştüm. Yani burada olduğum süre boyunca ilk ona güvenmiştim ve o beni hayal kırıklığına uğratmak yerine kimseye bir şey anlatmayarak güven duymamı sağlamıştı.

Galiba bu yüzden ona yardım etmek istiyordum. Çünkü ona karşı içimde filizlenen bir minnet duygusu vardı ve bu duygu beni içten içe yardım etmem için teşvik ediyordu.

Bayan Bellus'un odasına vardığımda yolda ne kadar çok şey düşündüğümü sorgulayarak kapıyı tıklattım. Ve gel sözünü duyunca içeri girdim.

İçeri girdiğimde bayan Bellus çok düşünceli ve üzgün görünüyordu. Sanırım Dolore için fazla kendini yıpratıyordu. Ama ben onun uyanacağına emindim çünkü onu tanıdğım kadarıyla güçlü ve pes etmeyecek bir yapısı vardı. Ayrıca çok da cesurdu. Bu yüzden bayan Bellus'a

''Lütfen bu kadar üzülmeyin bayan Bellus. Eminim en kısa zamanda Dolore ayağa kalkacak ve oğluna sarılacaktır. Biliyorsunuz ki oğlunu çok seviyor ve uzun zamandır onu kucağına almayı bekliyordu''dedim teselli etmek amacıyla. Tabi ne kadar iyi teselli ettiğim tartışılır ama yine de bayan Bellus'un bu kadar üzülmesini istemiyorum. Çünkü buradaki herkese bir abla gibi davranıyor ve küçük görmüyordu.

Onu teselli etme çabalarımı anlayarak ayağa kalkıp kendine çeki düzen verdi ve suratına pek de gerçek olmayan ama yine de güzel olan bir gülümseme yerleştirdi.Ben de buna sevinerek konuşmak için geldiğim konuyu anlatmaya başladım

Son Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin