35. Bölüm

13 8 0
                                    

İyi okumalar!

==============================

Kurtulmuştu işte, sonunda bitmişti iki aydır çektiği çile. Şimdi kucağında olan oğlu ve yumuşacık yatağında fazlasıyla mutluydu. Uzun zamandır hissetmediği kadar hemde. Tabi içinden bir seste ona dikkatli olması gerektiğini söylemiyor değildi.

İçindeki ses her zaman olduğu gibi yine haklı çıkacak gibi hissediyordu. Ne de olsa o bir kahindi ve içindeki seste onun güçlerinin dışa vurumuydu. Bu şekilde kahin olduğunu hissediyordu.

Kucağında kıpırdanan oğluyla bir kaç saniyeliğine ayrıldı düşüncelerinden ve oğluna bakmaya başladı. Bir melek gibi uyuyordu ve görmediği zaman boyunca büyümüştü. Sanki altı yaşında bir çocuk gibi duruyordu. Ancak daha bir yaşına yaklaşıyordu. Bu onu hem endişelendiriyor hem de korkutuyordu. Hep aklından 'ya kurtaramazsam, ya ölürse, ya onu da kaybedersem' gibi düşünceler cirit atıyordu.

Aslında haksız da değildi ve bunları düşünmekte. Ama elinden bir türlü bir şey gelmiyordu. Çözümü nasıl bulacağını bilmiyordu.

Neyse dedi içinden, şimdilik sadece huzurla oğluna bakmak ve bu geceyi onunla birlikte huzurlu bitirmeyi istiyordu. Bu yüzden sıkıca oğluna sarıldı ve onun kokusuyla birlikte huzurlu bir uykuya daldı.

Ancak bu gecenin sabahında huzurlu uykusundan bir şokla uyanacağından habersizdi...

########

Sert ve seri adımlarla ilerleyen adam büyücünün yanına vardığında tek istediği iksirin hazır olmasıydı. Eğer hazır değilse de büyücünün kaçacak delik araması gerekiyordu. Bu yüzden yüzüne yerleştirdiği ciddi gülümsemeyle büyücünün karşısına dikildi.

Büyücü ise bu gülümsemeyi anlayacak kadar onunla vakit geçirmişti ve bu yüzden biraz titreyen bir sesle konuştu.

"Efendim, iksir hazır. Sadece..."

"Sadece ne. Daha ne kadar bekleyeceğim!" diye bağıran adamla birlikte büyücü bir köşeye sinmişti. Ancak konuşmaz ise daha kötü şeyler olacağını bildiğinden hızlıca konuştu ve bitiremediği cümlesini bitirdi.

"Hayır efendim bu sadece iksirin etkisinin daha kesin olması için beklememiz gereken süre zaten çok uzun bir süre değil sadece üç saat"

Bunları duyduktan sonra sakinleşen adamla birlikte büyücü de derin bir nefes almıştı. Sonunda bu adamdan kurtulduğuna seviniyordu ama neden bu iksiri yaptığını da merak ediyordu. Bu yüzden bir cesaretle sordu ve aldığı yanıt sinirle bakan gözler oldu.

İksiri alıp karanlıkta kaybolan adamın içinden çok yakında kavuşacak olmaları geçiyordu...

Üç saat sonra:

Sonunda dolan zamanla birlikte karanlıklar içindeki adam yavaşça parıldayan ve etrafa ışık saçan iksirin kapağını açtı. Ardından da hiç düşünmeden şişenin yarısını kafasına dikti.

Bir kaç saniyenin ardından vücuduna yayılan hissizlikle birlikte gözlerini kapattı ve gitmek istediği yeri düşündü.

Aradan geçen bir kaç saniyenin ardından vücudundaki hissizlik yavaş yavaş yok olmaya başladı ve bunu gözlerini açması takip etti. Gözlerini açtıktan sonra ilk karanlığı gördü gözleri. Bu yüzden bekledi biraz alışmayı. Ve kısa bir süre sonra onu gördü; hemen sağındaki yatakta yatan sevdiği kadını.

Biraz inceledi o güzel yüzünü ama kollarının arasındaki küçük beden takıldı bu sefer de gözlerine. Kimdi acaba sevdiğinin kollarındaki bu ufak beden. Tanımıyordu onu.

Bir an aklına sevdiğinin ona ihanet edebileceği geldi ancak uzun sürmedi. Dolore ona ihanet etmezdi. Bu imkansızdı. Kesinlikle başka bir açıklaması vardı buna emindi.

Bu yüzden olacakları sonraya erteledi ve sevdiğinin yanına kıvrılarak uykuya daldı...

########

Sabah sıkılmışlık hissiyke kendine gelen Dolore başta ne olduğunu anlayamamıştı. Fakat arkasına dönmesiyle hayatının şokunu yaşıyordu. O buradaydı! Hayatını uğruna verebileceği adam buradaydı! Marvic buradaydı!

Yanıbaşında yatıyor kendisine sıkıca sarılıyordu. Sanırım bu bir rüyaydı ya da ölmüştü ve cennetteydi. Gerçekten de bu imkansızdı yani öylece çıkıp gelmiş miydi? Bu...bu gerçekten de inanılmazdı.

Gözleri görüyor ancak tam olarak beynine olanları iletemiyordu sanırım.

Dolore'nin hızla ayağa kalkmasıyla birlikte Marvic'te uyanmış ve mahmur gözlerle etrafı süzüyordu. Bir süre sonra bakışlarını karşısında duran ve şok olmuş gözlerle ona bakan Dolore'ye sabitlemişti.

Ne kadar da özlemişti onu. Fakat şu an özleminden önce düşünmesi gereken şeyler vardı. Mesela Dolore'ye yapacağı açıklama gibi. Nasıl yapacağını hiç düşünmemişti ama açıklamazsa her şeyin mahfolacağını da az çok tahmin edebiliyordu. Bunu Dolore'nin gözlerinde görebiliyordu. O gözlerde şok olmanın yanı sıra hayalkırıklığı ve biraz da özlem vardı.

Tam ağzını açacakken boynuna dolanan kollarla söyleyeceklerini yuttu ve sıkıca sarıldı. Kemiklerini kırmak istercesine. Bir süre sonra Dolore'nin ağlayarak sarf ettiği cümleleri duydu.

"Ne yapmış olursan ol. Seni çok özledim!.."

==============================

Sonunda kavuştular.

Umarım bölümü beğenir ve minik yıldıza basarsınız.

Yakında final olacak gibi duruyor. Ne dersiniz.

Neyse kendinize iyi bakın.🙏😍😘😘😘

Son Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin