34. Bölüm

12 7 0
                                    

İyi okumalar!

==============================

"Size bir teklifim var bayan Dolore"

Bunu söyleyen Kraliçenin hizmetkarı bana istediğim mucizeyi verebilecek gibi duruyordu. Ancak ona hemen güvenemezdim. Önce neler planladığını öğrenmeli ve ona göre davranmalıydım. Buradan sağ çıkmak istiyorsam cok dikkatli olmalıydım. Bir hata daha yaparsam bu yaptığım son hata olurdu.

Gözlerinin içine bakarak bir kötülük aradım ama hiçbir şey bulamamıştım. Ya o çok güzel duygularını saklıyordu ya da ben göremiyordum. Bu sebeple ne istediğini öğrenmek için cümlelerimi dışarıya saldım.

"Karşılığında ne isteyeceksin peki? Bunu karşılıksız yapacağını hiç sanmıyorum" dememle bir tebessüm etmişti. Bu beni ne kadar gersede dik durmaya devam etmiştim.

"Tek istediğim buradan gitmek ve yeni bir hayat... İyi şeyler. Sürekli hırpalanmaktan yoruldum" dediğinde onun böyle bir şey isteyeceğini düşünmemiştim ama ona hak vermeye başlamıştım bile. Kraliçenin ona nasıl davrandığına defalarca kez şahit olmuştum. Özgürlüğünü istemekte haklıydı ama buradan nasıl çıkacağımızı bilememek beni tedirgin ediyordu.

"Peki buradan nasıl çıkacağımızı da biliyor musun?" dediğimde gözleri patlamıştı. Sanırım buradan kurtulmayı o da benim kadar çok istiyordu.

"Elbette! Uzun zamandır bunu planlıyordum... Sadece cesarete ihtiyacım vardı ve o da senin sayende oldu" dediğinde bir kez daha şaşırmıştım. Nasıl yani?

"Yani senin Kraliçe'ye kafa tutman beni cesaretlendirdi demek istiyorum" diye devam ettiğinde bende cevabımı almıştım ama daha fazla böyle onaylanırsak dikkat cekecektik ve plan başlamadan çöp olacaktı. Bu yüzden onu göndermek için cümlelerimi sıraladım.

"Tamam anlaştık ama daha fazla burada durursan yakalanıcaz" dediğimde o da durumu fark etmişti ve seri adımlarla parmaklıkların ardına çıkmıştı.

Arkasından bakarken buradan çıkacağıma olan inancım kendini belli etmeye başlamıştı...

########

Deli gibi çalışan Bellus hala Dolore'yi kurtarmanın yolunu bulamamıştı ve bu onu deli ediyordu. Kendini iyice içine kapatmış ve hiç kimseyle konuşmuyordu.

Bunu gören Amare ise hiçbir şey yapamıyor ve Dolore'nin yokluğunda Auxilius ile ilgileniyordu. Tabi Auxilius'un gitgide daha çok büyümesi de işleri zorlaştırıyordu. Tek umudu Dolore'nin bir an önce gelmesiydi yoksa Auxilius'u günden güne kaybedeceklerdi.

Bellus ve Amare'nin dışındakilerde hiç iyi değillerdi. Red ve Cercis her yerde Dolore'yi arıyorlardı. Bakmadıkları taş altı kalmamıştı ama yine de onu bulamıyorlardı. Red bile onu hissedemiyordu ve bu ancak büyü ile olabilecek bir şeydi.

Maximus ise sürekli büyülerle uğraşıp duruyor, odasından hiç çıkmıyordu ama sonuca yaklaştığını hissedebiliyordu...

Tabi onlar Dolore'yi bulmadan Dolore onları bulacaktı ve bunun olmasına çok az bir zaman kalmıştı. Sadece biraz daha sabretmeleri gerekiyordu. Karşılaşma yakındı...

########

Parmaklıklar ardında bir ileri bir geri yürüyen Dolore fazlasıyla tedirgindi. Kısa bir zaman sonra planlarını uygulamaya başlayacak ve bu gecenin sonunda arkadaşlarına ve oğluna kavuşacaktı.

Hemen hemen iki aydır buradan çıkmayı istiyordu ancak hiçbir şekilde kaçmanın yolunu bulamamıştı. Şimdi ise elinde büyük bir fırsat vardı. Hemde en güzel fırsat, onu asla yarı yolda bırakmayacağına inandığı bir fırsat.

Dolore'yi e göre uzun fakat normalde kısa bir zaman sonra Kraliçenin hizmetkarı parmaklıklar ardında görünmüştü. Telaşlı bir şekilde kapıyı açmaya çalışıyordu ancak telaşı onun bunu yapmasını zorlaştırıyordu.

Bunu gören Dolore seri adımlarla parmaklıklara ilerledi ve hizmetkarın elinden anahtarı aldı. Kapıyı usulca açtı.

Şimdi sıra Dolore'nin güçlerine bağlıydı eğer buldukları büyüyü yapabilirse kimse fark etmeden oradan çıkabilir ve ailesine kavuşabilirdi. Tabi hizmetkar da istediği hayata...

Etrafın boş olduğuna kanaat getirdiklerinde hızlıca büyüye başlamıştı. İlk olarak gözlerini kapatmış ve hizmetkarla ellerini birleştirmişlerdi. Büyüye onu da dahil edebilmesi bi gerekliydi. Şimdi sıra kendi kopyalarını oluşturmaktı ve bunu kısa zamanda yapmıştı da. Ardından da kendilerini buranın dışına ışınlamalıydı.

Biraz uğraştıktan sonra sonunda o iğrenç yerden kurtulmuşlardı ve buna hala inanamıyorlardı. Aslında Kraliçenin sadık hizmetkarı olmasa oradan asla çıkamazlardı çünkü Dolore'yi koydukları parmaklıkların anahtarı sadece Kraliçedeydi ve anahtarı yalnızca Kraliçenin sadık hizmetkarı alabilirdi.

İşte bu yüzden Dolore bir mucizeyi beklemişti...

########

Aynı zamanda başka bir yerde:

"Ne zaman hazır olur?" diye sormuştu aceleci ve öfkeli bir ses. Cevap verilmese ortalığı yıkacak gibi duruyordu. Bu yüzden de karşısındaki adam korkudan tir tir titriyordu. Ancak yine de cevabını verdi.

"Me-merak etmeyin ba-bayım. Kısa zamanda hazır olacak" diyen adam fazla kekelemeden cümlesini bitirdiğine memnun olmuştu fakat karşısındaki adam yüzünden bir türlü rahatlayamıyordu. Neyseki kısa süre sonra adam seri adımlarla yanından uzaklaşmıştı ve rahatlamıştı.

Şimdi sıra yapması gerekeni bitirmekti...

==============================

Şok şok şok! Acaba yazar neden burada bitirdi?... Devamında neler olacak?...

Diğer bölümde bunların cevabını öğreneceksiniz.

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

Hoşçakalın😘😘













Son Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin