33. Bölüm

14 7 0
                                    

Arkadaşlar uzun bir ara oldu ama nakil işleri ve okuldan dolayı böyle oldu.

Kusura bakmayın.

Herkese iyi okumalar!

==============================

İki ay sonra:

O maglubiyetten Dolore olmadan çıkmalarının üzerinden tam tamına iki ay geçmişti. Ne Dolore geri dönmüş ne de ona ne olduğunu öğrenebilmişlerdi. Bir anda bir toz bulutu gibi ortadan kaybolmuştu tıpkı kraliçenin de kaybolduğu gibi.

O günden sonra hiçkimse eskisi gibi olmamıştı. Fark etmişlerdi ki Dolore onların kısa zamanda içine işlemişti. Onu bulmadan da eski neşeleri yerine gelmeyecek gibi görünüyordu. Bir an önce onu bulmaları için en büyük sepeb Auxilius'du çünkü zaman geçtikçe hazin sonuna yaklaşıyordu. Bunun olmaması için her şeyi yapmaya hazır olan Bellus gün geçtikçe daha da içine gömülmüş ve kendini sadece onu bulmaya adamıştı. Dolore onun kız kardeşiydi ve onu da kaybetmeyi göze alamazdı. Yıllar önce yaptığı hata ondan kardeşini almıştı. Bu sefer de aynı şeye izin vermeyecekti. Bu sefer ona verilen bu ikinci şansı kaybetmeyecek, sıkı sıkı tutacaktı...

########

Kraliçe keyifle parmaklıkların ardındaki bedene bakıyordu. O bedenin karşısında acizce dikilmesi ona inanılmaz bir zevk veriyordu. Bunu gözlerine bakan herkes anlayabilirdi; Gözleri tatmin olmuşlukla parıl parıldı. Tabi bunun farkında olan tek kişi ise sadık hizmetkarıydı.

Kraliçe zevkle hizmetkarına kapıyı açmasını emretti. Ses tonu buram buram eğlence kokuyordu. Bu birazdan çok eğleneceğinin garantisini veriyordub sanki. Ne de olsa şu an tüm ipler onun elindeydi. Kaderini, bu sefer kendi yazacaktı. Asla ama asla kaybetmeyecekti.

Tabi bu sözler olacaklardan haberdar olmayan biri için çok büyük sözlerdi. Asla gerçekleşmeyecek büyük sözler...

Zindana giren Kraliçe ile birlikte Dolore de bütün kalkanlarını toplamış ve her ne kadar dışarıdan yıkılmış bir görüntüde olsa da gözlerindeki bakış onun pes etmediğini anlatmaya yeterdi. Ve Kraliçede farkındaydı bunun. O kızın gözlerindeki bakış bir anlık duraksamasına neden olsada kendini çabuk toparlamıştı. Bu kız onu yıkamayacaktı. O güçlüydü...

"Ne o kraliçe beni çok mu özledin?" diyen Dolore Kraliçe'nin tüm sinirlerini germeye yetmişti. Bu kızın ondan korkmasını istiyordu. Diz çökmesini, hatta korkudan yerin dibine girmesini istiyordu. Ama o kız bunların hiçbirini yapmıyordu aksine daha da korkusuz oluyordu.

Yine de Kraliçe istifini hiç bozmadan konuşmaya başladı.

"Ah benim sevgili esirim. Unutma ki benim elimdesin ve sana yapabileceklerimin bir sınırı yok. Hatta buna küçük oğlun da dahil. Ona bir şey olmasını istemezsin değil mi?"

Bu sözler Dolore'yi korkutuyordu çünkü buradan oğlunu koruyamazdı. Arkadaşları ise oğlunu koruyacak yeterli güce sahip değillerdi. Kraliçe çok güçlüydü ve onun karşısında sadece Dolore durabilirdi ama o bile şu an yeterli güçte değildi. Kraliçenin yaptırdığı büyüler güçlerini ondan alıkoyuyordu. Bu yüzdendi buradan kaçamaması. Bu yüzdendi oğluna gidememesi. Tek umudu bir mucize idi ama bu da imkansızdı.

Tabi kadarde tam tersi vardı. Bir ihanet Dolore'ye istedi mucizeyi verecekti. Sadece biraz daha sabretmesi gerekiyordu...

"Sakın Kraliçe, sakın. Bu işe oğlumu ve sevdiklerimi karıştırmayacaksın. Yoksa bundan sen zararlı çıkarsın. Anladın mı!?" diyen Dolore Kraliçe'nin bir kahkaha atmasına sebep oldu.

"Ah Dolore keşke söylediklerine sende inansan. Belki o zaman beni bu kadar güldürmezdin" diyen Kraliçe sözlerini donuk bir surat ifadesiyle bitirmişti ve bu surat ifadesinden sonra da Dolore'yi düşüncelere boğacak cümleyi söyleyecekti.

"Sabret Dolore yakında oğluna kavuşacaksın; tabi... öteki tarafta. Hahahahahahah!" diye gülerek dışarı çıkan Kraliçe ardında aynı tahmin ettiği gibi yenilmiş bir beden bırakmıştı.

Ve bunu bilerek kahkahasına zindandan çıkana dek devam etti...

########

Aradan geçen günler boyunca Dolore düşünmekten dolayı kilo kaybediyor ve bu onu daha da kötü bir duruma sokuyordu. Artık Kraliçe ile savaşmak onun için daha da zor olmuştu çünkü ne cevap verecek ne de ayağa kalkacak takati vardı.

Kendi başına zindanda oturan Dolore bir mucize beklerken aradığı mucize de ona yaklaşıyordu. Yaklaşan kişi zindanın kilidini açmış ve içeriye ağır adımlarla ilerliyordu.

Sesleri dinleyen Dolore ise ne yapacağını merak ederek gelenden yana dönmüyordu. Aradan geçen zaman uzayınca kafasını kaldırmaya karar verdi Dolore ve karşısında Kraliçe'nin sadık hizmetkarını gördü.

Ondan ne istiyordu ki bu yaratık diye düşünen Dolore mantıklı bir açıklama bulamayınca yaratığa sordu aklından geçen soruyu.

"Ne istiyorsun? Ne işin var burada?" siye kabaca soru soran Dolore'ye kibar bir yanıt vermişti hizmetkar.

"Size bir teklifim var bayan Dolore"

...

==============================

En heyecanlı yerdi ama heyecan önemli değil mi?

Bir daha ki bölümde görüşmek üzere😉😉😉...

Son Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin