"Evi bilmiyorsanız sizi almaya gelebilirim." dedim telefonda konuştuğum Richard'a. Tatil için kardeşi ile yanıma gelmişlerdi ve bir hafta kalacaklarını söylemişti. Bende yalnız kalmaktan daha güzel olduğunu düşündüğüm için kabul ettim.
"Ah hayır sen konum atarsın." dedi ve ekledi. "Üstelik havaalanındayız zaten hemen at ki çabucak gelebilelim."
"Peki." dedim ve telefonu kapatıp mesajlar bölümüne girdim. Oradan Richard'a konum attıktan sonra sabahtan beri kumanda kavgası yapan Justin ile Daniel'ın yanına gittim.
"Daniel seni beceririm. Ver şu kumandayı!" diye Daniel'ın üzerine atlamıştı Justin. Daniel'da yine kumandayı kaçırdı ve istediği programı izlemeye devam etti. Bende bu hallerine gözümü devirip ortalarına oturdum.
"Şimdi arkadaşlarım gelecek ve onların yanında akıllı ve uslu olmanızı istiyorum tamam mı?" dedim ikisinin de yanaklarını sıkarak. Sevimliliğimi kullanırsam belki biraz işe yarardı. Yani birazcık... Çok az...
"İstediğin bir kanal var mı?" diye sırıttı Daniel bana doğru sırıtıp kumandayı gösterirken. "Ah evet... How I Met Your Mother'ın eski bölümlerinden biri yayınlanacaktı. Onu açar mısın?" dedim iyice arkama yaslanırken. Daniel kanalı açarken Justin'de ona korkunç bakışlar gönderiyordu.
Biz öylece bir saatimizi geçirdikten sonra kapı çaldı ve bende oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru ilerledim. Sonunda bunlarla yalnız başıma olmayacağımı bilmek güzeldi.
Kapıyı açtığımda gülen yüzlü Richard'ı gördüm ve uzun zamandır görüşmediğimiz için sıkıca sarıldım. Bu Daniel'ı kızdırmış olacak ki "Kim lan bu lavuk?" diye yanımıza koşarak geldi. Onun arkasından da gelen ayak seslerinden sonra Jane'i gören Justin "Sorun yok. Sevgilisiyle gelmiş." diyerek salona geri döndü.
"Jane, Richard'ın kız kardeşi Justin. Üstelik Daniel o benim arkadaşım. Hemde çok yakın arkadaşım." dedim ve Richard ile Jane'e döndüm. "Hoşgeldiniz." diye sırıttıktan sonra ikisini de teker teker öptüm ve içeriye geçmelerine izin verdim.
"Evin güzelmiş." dedi Jane bavulunu merdivenin kenarına bırakırken. Gülümsedim ve "İsterseniz bavulları yukarıya taşıyalım sizde duş falan alırsınız yorgunluğunuzu atarsınız." diye bir öneride bulundum.
"Yani... olabilir." dedi Richard ve bu sözleri üzerine Richard'ı karşı odama,Jane'i ise yan odama yerleştirdim. Onlar yorgunluklarını atmak için duşa girerken de ben aşağıya koca bebeklerimin yanına indim.
"Beni aldattığın çocuk buydu değil mi?" diye sordu Justin içli içli dolaptan çıkardığı sütü kafasına dikerken. Gözlerimi devirdim.
"Bir,ben seni aldatmadım. İki,sütü kafana dikme. Üç,çocuğa lavuk falan demeyin ve dört Daniel sen benimle gelsene bir şey konuşmamız lazım." dedim. Daniel ismini duyunca sırıtarak bana döndü ve daha sonra Justin'e orta parmak kaldırıp yanıma geldi. "Hadi gidelim." dediğinde beni takip etmesi için önden bir şekilde arka bahçeye çıktım.
O da geldiğinde konuşmaya başladım. "Daniel... ben dün çok düşündüm." çimlere oturduğumuzda onun gözlerinin içine bakmaya başladım. "Dün seni kırdım ve sadece seni kırmadığımı öğrendim çünkü Maskot sensin. Bunu nasıl anlayamadığıma şaşırdım çünkü uzun zamandır ipuçları seni gösteriyordu." kafasını salladığında dudaklarımı yaladım. "Benden bir şans istemiştin fakat şu an öyle bir noktadasın ki istesem bile sana bir şans veremem çünkü ben kırıldım. Sen ne kadar kırıldıysan bende öyle kırıldım ve ben artık kendimi toplayamıyorum. Bunu Justin'e söylemememin nedeni bunu söylediğimde çılgınca saçma tepkiler vereceği oldu fakat kararımı verdim. Ben üniversitede burada sizinle olamam çünkü bu hem beni,hemde sizi acıtır ve ben size de bir şey olmasını istemiyorum. O yüzden... Richard ve Jane ile Beverly Hills'e geri döneceğim." dedim.
"Seni anlayabiliyorum." dedi. "Fakat sana o gün tekrar geri döneceğimi söylemiştim. Ve geri döndüm işte benim için,senin için geri döndüm ve aramızda bir engel yok. Kırıldın ama bende kırıldım... Kırdın ve bende kırdım ama bunun bir geri dönüşü yok çünkü yanlışı düzeltemezsin. Dökülen sütten dolayı ağlamamalısın." bana döndü ve tam gözlerimin içine bakmaya başladı. "Ben gittiğimde bir dönüşü olabilirdi fakat sen gittiğinde bir dönüşü olmaz. Biz artık liseli veya ergen değiliz,biz büyüdük. Lütfen bana söyle Grace çünkü bilmeye ihtiyacım var." duraksadı ve daha sonra devam etmeye başladı. "Bütün bir geçmişi unut diyemem çünkü yapamayacağını biliyorum. Ama demek istediğim... geçmişini silip yeni bir gelecek yazmak ister misin? Sadece sen ve ben... Başka kimse olmadan." elimi tuttuğunda gözlerinin ışıldadığını gördüm. Bir karar vermek zordu çünkü her şekilde birileri kırılacaktı. Bunun bir hayatın kanunu olduğunu düşünmeye ve kalbimden gelen sesi dinlemeye çalıştım.
"Hayır." dediğimde kalbim bomboştu fakat benim kalbim ne kadar boş ise Daniel'in kalbi o kadar yanıyordu.
Belki de buradan gitmem en iyisi olacaktı...
Kitabı birkaç bölüm sonra "FİNAL" yapmayı planlıyorum. Fakat bu final bir bitiş değil çünkü ikinci kitabı yazabilirim. Yine de belli değil. Bazen yaptığımın karşılığını almıyormuşum gibi geliyor ve birazda aklıma bir şey gelmediği için olabilir. Ama yinede denemek için kitaba bir sınır koyacağım. Yeni bölüm için sınır 3 VOTE ve 5 YORUM