1hafta sonra
"Her şey hazır mı?" dedi Richard Jane ile bize bakarak. Bizde bavulumuzu kapattıktan sonra kafamızı salladık ve evden çıkmak üzere aşağıya inmeye başladık.
Daniel'e söylediğim gibi Richard ile Jane'in bir haftalık tatilinden sonra bende onlarla beraber Beverly Hills'e geri dönüyordum. Zaten kalmam veya gitmem bir şey ifade etmiyordu çünkü ikisi sürekli kavga halindeydi ve ben bundan sıkılmıştım.
"Grace eminsin değil mi?" dedi Jane arabaya binerken. Kafamı olumlu anlamda salladım ve emniyet kemerini takıp Richard'ın arabayı sürmesini beklemeye başladım.
Herkes onlar arasında bir seçim yapmamı ve birine aşık olmamı bekliyorlardı. Ama ben ikisine de bir şey hissetmediğime dair yemin edebilirdim. Tek ihtiyacım olan onlardan uzaklaşmak ve kendi yaşamımı kurup mutlu olmaktı. Artık geçmişi silmem gerekiyordu çünkü bazen yeni başlangıçlar yapmak zorunda kalırsanız bunu yapmanız gerekirdi.
Havaalanına geldiğimizde hepimiz arabadan indik ve bavulları alıp gerekli işlemleri yapmak için içeriye girdik. Bu süre içinde hiç konuşmadık çünkü bir haftadır yeterince konuşmuştuk ve şu an ikisi de bunun benim için önemli bir şey olduğunu biliyorlardı.
------------------------------------------------------------------------------------
"Görüşürüz çocuklar." dedim ve arabadan indikten sonra eve doğru ilerlemeye başladım. Kapının önüne geldiğimde ise kapıyı çalmadan önce kapının önünde duran zarfa baktım ve onu elime aldım. Bu bana dejavu yaşatmış olsa da bunu düşünmemeye çalıştım ve zarfı açıp okumaya başladım.
"Sevgili Grace,
Sen belki de çocukluğumda sahip olduğum en güzel şeydin. Ve de en özel şey... Her şeyi yaşadığımız o küçük kasabanın sokaklarını sana zarar gelmesin diye bıraktığım gün sana,bize asıl zararı ne derecede verdiğimi bilmiyordum ve bunun için senden özür dilerim. Hala daha hakkım varsa...
Senden sonra hayatımda her şey değişti ve benim bunları anlatacağım kimsem olmadı.Sırf Justin'in hırsı yüzünden annemi kaybettiğim gün bile ağlayıp içimi dökeceğim kimsem olmadı. Ben hep yastığa karşı ağladım. İçime çekildim ve artık bizden tamamen umudumu kestim.
Gün geldi aklıma gelen bir fikirle çocukken senin gelinliğin için biriktirdiğimiz bütün parayı sana yakın olabilmek için harcadım ve sana yaklaşmaya çalıştım. Benden korktun ve beni bulabilmek için çok uğraştın ve bu sefer ben senin aşkını bitirdim. Eğer ben olmasaydım şu an Justin ile beraber mükemmel güneş ışığında güzel bir tatil geçirecektiniz. Özür dilerim...
Özür dilerim çünkü sana zarar gelmesin diye bizden vazgeçtim ve bir korkak gibi bizi terk ettim. Bizi güzel Stratford günlerine hapsettim ve artık oradan çıkarmaya çalışsam da yapamıyorum. Ama sende haklısın...
Berbat,korkak,yalnız ve ezik bir herifin tekiyim. Çünkü hiçbir zaman sizler gibi her şeyin en iyisini yeyip giyemedim. Sana güzel hediyeler veremedim fakat sana kalbimi verdim ve bu ebedi bir hediye oldu. Hediye geri alınmaz biliyorum. Bu yüzden bir saniye bile seni sevmekten vazgeçmedim Grace.
Sen her zaman benim biriciğim olacaksın. Kimin yanında olduğun veya kime en özel hediyen olan kalbini verdiğin umurumda değil. Sen benim Grace'im olarak ebediyen kalacaksın. Buna gururum üzerine yemin ederim. Çünkü gururum dışında hiçbir şeye sahip değilim.
Benim seni terk ettiğim gibi şimdi sende beni terk ediyorsun. Umarım bir gün benim Maskot'um olarak karşıma çıkarsın.
Çıkarsın değil mi?
Daniel"
Zarfın içinden çıkan fotoğraflara baktım. Bunların hepsi Daniel ile ilk tanıştığımız günden beri çekildiğimiz ve olduklarını bile unuttuğum fotoğraflardı. Biz masum ve mutluyduk...
Akan gözyaşlarım ile kapı eşiğine oturduğumda kafamı kaldırdım ve sokak kapısının olduğu yere baktım. Sokak kapısının önünde aynı şekilde yaşlı gözlerle bana bakan Daniel'ı gördüğümde oturduğum yerden kalktım ve koşarak yanına giderek ona sarıldım.
"Seni terk etmeyeceğim." dedim kafasını ellerimin arasına aldıktan sonra. "Kimin ne yapacağı veya senin hiçbir şeye sahip olmaman umurumda değil çünkü sen benim için dünyanın en zengin insanısın. Anladın mı beni Daniel? Sen gitmeye çalışsan da seni bırakmayacağım çünkü bende sana en özel hediyemi verdim. Kalbim ellerinin arasında atmaya devam ediyor ve edecek."