Bölüm 23

99 6 4
                                        

           "Ve sonra beni bıraktı." diye zırlamaya başladım yeniden. 

           Justin'den ayrıldıktan sonra koşarak eve gelmiştim ve kızları çağırdıktan sonra onlar gelinceye kadar aptal gibi ağlamaya başlamıştım. Ve kızlar geldiğinde yeniden ağlayarak onlara olayı anlatmaya başladım ve tam duruldum derken tekrar ağlamaya başlamıştım. "Ama ben onsuz yaşayamam." peçeteye doğru sümkürdüğümde kızlar çıkan sesten sonra suratlarını ekşitmişlerdi.

             "Sen hep ne derdin?" dedi Skylar sırtımı okşarken. Ona doğru baktığımda konuşmaya devam etti. "Kendisi kaybeder." omuzlarını silkerek söylediği bu cümleden sonra kızlarda başlarıyla onu onaylamışlardı.

           "Ama ben onun kaybetmesine dayanamam." tekrar hıçkırıklara boğulduğum anda Skylar benden uzaklaştı fısıldayarak kızlara bir şeyler anlatmaya başladı. "Yapın siz tamam mı? Dedikodumu yapın. Pis hainler!" ve yine bir hıçkırık daha.

           "Ay ben bununla uğraşamam." dedi Ashley ve devam etti. "Hastaneye götürün falan bir şey yapın ama ben uğraşamam bununla." dedi beni gösterip cırlarken. Bende ona doğru hırladım ve geri çekilmesini sağladım. "Valla içine şeytan girmiş bunun. Alın götürün bunu." diye isyan etmeye devam etti.

           "Ama bunun böyle olacağı belliydi." dedi Skylar. "Justin bu kızım. Hangi kızla çok büyük aşk yaşamış da biz onun dedikodusunu yapmışız? Senden sıkılmış bahaneyi üzerine tüy niyetine koymuş. Hem sevseydi peşinden gelirdi." dedi. Bu sözleri o kadar canımı acıtmıştı ki biraz önce Melissa'nın neşem yerine gelsin diye manikür yaptığı tırnaklarımı ona doğru pençe şeklinde uzattım ve "Seni pençelerim." dedim.

           "BROOKLYN!" diye bağırmaya başladığında daha bir dakika geçmeden benim çok sevgili(!) kardeşim odamda bitmişti. Nefes nefese kalmış haliyle Skylar'a bakarken Skylar gıcık bir şekilde konuşmaya başladı. "Grace bana "Seni pençelerim." dedi." konuşmasından sonra birde gıcık bir hıçkırık eklediğinde kafasına elimdeki sümüklü peçeteyi fırlattım.

          "Ama o da beni sinirlendirmeseydi. Ben sevgilisinden yeni ayrılmış masum,acılı bir kızım." dedim ve iç çektim daha sonra ağlamaya devam ederek "Benim çok üzerime geliyorsunuz ama." diye tekrardan bir peçeteye sümkürdüm.

          "Ay bunlar hep Merkür." dedi Melissa havaya bakarak. "Böyle durmuyor yerinde hepimiz darmadağın oluyoruz. Merkür kardeş yerinde durur musun? Burada bir konuyu düzeltmeye çalışıyoruz." dedi. Umarım şu an ciddi değildir. Yoksa ben bunu kaldıracak durumda değilim.

         "Tamam kızlar şimdi şöyle yapıyoruz. Hepiniz buradan çıkıyorsunuz ve Grace'i yalnız bırakıyoruz. O da biraz yalnız kalınca kafasını toparlamaya başlıyor ve kurtuluyoruz." dedi Brooklyn ciddi bir şekilde. Hepsi yavaş yavaş odamdan çıkarken bende yatağa iyice gömüldüm ve ağlamaya devam ettim.

          Telefonum titrediğinde Justin'den geldiğini düşündüğüm için bakmak istedim fakat mesajı gönderen Masko'tu. Mesajları açtım ve gönderdiğine baktım.

Maskot:Sanırım ayrılmışsınız

Grace:Evet

Maskot:Üzülmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum çünkü üzüldüm

Maskot:Sırf sen üzüldüğün için üzüldüm

Grace:Belki de beni tanıyan ve beni düşünen tek kişi sensindir Maskot

Grace:Belki de hayatımı değiştirecek kişi sensindir

Grace:Yaptığın onca şeye rağmen şu an beni Justin'den daha fazla düşünüyorsun

MASKOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin