2 AY SONRA
Sabah kalktım ve koşarak banyoya girdim. Artık 18 olmuştum. Yani reşit değildim fakat 18 yaş demek barlara,kulüplere girebilmek ve oy kullanabilmek demekti. Bütün dünyaca neredeyse herkesin sevdiği, küçük çocukların yaşa gelmeyi dilediği ve herkesin en güzel anılarının yaşandığı bir yaştı. Belki yaşadığım olay yüzünden en güzel anılarım bu yaşta olmayacaktı fakat bu olayı çözebilirsem ileride torunlarıma anlatacak ve ne kadar güçlü bir kadın olduğumu onlara gösterecektim. Ama tabii çözebilirsem...
Fakat hiçbir şey bugün moralimi bozamazdı çünkü 18 olmuştum ve arkadaşlarım ile aram düzelmişti,Justin ile Daniel konusunu halletmiştik ve Maskot konusunda biraz ileriye gidebilmiştik. Bu konuda Justin polise gitmemi söyleyip durduğu için bulmamda Richard bana yardım ediyordu.
"Grace artık uyanmalısın." diyerek odama giren annemin sesini duyduğumda odamdan çıktım ve ona arkadan sarıldım.
"Artık 18 olan bir insana emir cümleleri kuramazsınız Bayan Parker." gülümsediğim de o da gülümsedi ve bana doğru döndü.
"Doğduğun günü hatırlıyorum bebeğim. 18 yıl geçtiğine inanamıyorum." bana benden daha sıkı sarıldığında bende ona aynı sıkılıkta sarıldım. "Doğum günün kutlu olsun bebeğim. Kaç yaşında olman umurumda değil biliyorsun değil mi? Sen benim bebeğimsin." gülümsedim ve kafamı salladım.
"Hala daha geceleri süt içirdiğin bir bebeğinim. Evet anne biliyorum." gözlerimi devirdim ve yine sırıtmaya devam ettim. "Partim hazır mı?" kafasını onaylarcasına salladı.
"Hemde nasıl. Beverly Hills Beach Club kızımın 18. yaş doğum günü için düzenlendi. Okuldaki herkes davet edildi ve aynı zamanda Kanada'dan arkadaşlarında. Bu gece senin için Grace,yıllardır hayal ettiğin gibi." annem sözlerini bitirdikten sonra gülerek zıplamaya başladım. "Teşekkür ederim anne. Teşekkür ederim." tekrar sarıldığımda ikimizde gülmeye devam ettik.
Çocukken 18. yaş doğum günümü bir sahilde kutlamak istemiştim. O zamanın popüler şarkıları,büyük bir pasta,kumsalın altın rengi kumları,yüz kişiyi açan davetli listesi ve hepsinin eğlendiğini görmek benim en büyük doğum günü hayalimdi. Ve şimdi bu hayali annem ve babam benim için gerçekleştirmişlerdi. Bazen onlara kızıyor olsam bile hayatımda sahip olduğum en güzel şey onlardı.
---------------------------------------------------------------------------------------
Elbisemi seçmek için dolabın başında beklerken bir anda üç kız içeriye girdi. Ve tabii ki bunlar Ash,Sky ve Mel'di. İçeriye girdikleri anda odanın değişik yerlerine dağıldılar ve dağıldıkları yerlerdeki şeyleri kurcalamaya başladılar.
"Elbiseni seçtin mi?" dedi Sky tek kaşını kaldırarak bana bakarak. "Hayır." dediğimde üçü de gözlerini devirdiler ve beni iktirip dolabımın önünde durdular. Birbirlerine elbiseler gösteriyorlardı ve hangisini olacağını kararlaştırmaya çalışıyorlardı. Ben onları bu kargaşada bırakarak Justin'e mesaj atmaya karar verdim.
Grace:Bu akşam geliyorsun?
Justin:Şaka mı bu?
Justin:Tabii geliyorum
Grace:Bekleyeceğim
Justin:Beklemelisin
"Grace! Grace!" Mel kulağımın dibinde çığlık attığında yerimden sıçrayarak ona döndüm. "18. yaş doğum gününe tam olarak 5 saat kaldı ve sen elbiseni bile seçmedin. Üstelik sevgilinle fingirdeşiyorsun. Sen bizi çıldırtmak için mi varsın kızım?"
