0.2

62 2 4
                                    

      Kafeden içeriye girdiğimde Daniel'in burada olacağını düşünmüştüm fakat değildi. İlk buluşmada geç kalmak normal bir insana göre puan kırma aracıdır fakat bizim oyunumuzda böyle ego araçlarına yer yoktu. Haliyle de gelmesini bekleyecektim.

      Teyzemin yanına ulaştığımda arkasından sarıldım ve bir öpücük koydum. "Nasılsın?" diye sordum siyah önlüğü takarken.

     "İyiyim. Bu arada dönmüşsün,buna çok sevindim." dedi ve gülümsedi. Açıkçası dönmeme bende çok mutlu olmuştum.

     "Oldu işte,geldim." dedim ve gülümsedikten sonra yeni gelenleri görebilmek için mutfaktan dışarıya çıktım. Zaten yeni gelen birkaç müşteri vardı ve bende onlarla ilgilenmeye ve siparişlerini getirip götürmeye başladım. 

      Yaklaşık yarım saat sonra kapının açılmasıyla Daniel'in içeriye girdiğini gördüm. Gözlerimizin buluşmasıyla gülümsediğinde bende ona karşılık verdim ve oturmak için yöneldiği yere doğru bende yöneldim.

      "Nasılsın?" dedi ikimizde oturduğumuzda.

      "İyiyim." diye cevap verdim ve ikimizde parmaklarımızla oynamaya başladık. "Şey Daniel sana bir şey sormam gerekiyor." dediğimde kafasını onaylamış bir şekilde salladı ve bende devam ettim. "Şu son zamanlarda biliyorsun yıllar boyunca hangi oyunların içinde olduğumu falan öğrendim ve bu beni ciddi anlamda çok incitti. Bende bu olaydan sonra düşündüm ve cidden bir karara vardım. Nasıl oyunlar oynanmış olursa olsun beni en iyi tanıyan ve beni düşünen kişi sendin. Yani ben o gün sana veremediğim cevabı soru olarak veriyorum. Yıllar önce olduğu gibi,tekrardan beraber olabilir miyiz?" bu soruyu sorduktan sonra ne tepki vereceğine bakmak için ona bakmaya başladım. O da aynı şekilde bana bakmıştı.

      "Ben bilmiyorum Grace. Belki cidden istiyorsun yada belki istemiyorsun fakat ne demem gerektiğini bilmiyorum. Kırıldığını ve incindiğini biliyorum ve onca şeyden sonra bana gelip buraya bunları söylemeyeceğini de biliyorum." dedi. Sanırım bu zor bir iş olacaktı.

      "Daniel sen bu hayatta sahip olduğum en güzel şeylerden biriydin biliyorsun değil mi? Tabii ki sana gelip bunları söyleyebilirim çünkü isteyerek yapmadın. Buna zorlandın." dedim ve eline uzandım. Elini çektiğinde ise bende elimi masanın aşağısına götürdüm.

     "Aklında bir şeyler olduğunu bilmediğimi sanıyorsan yanılıyorsun Grace. Ben Justin değilim. Yanıma geldiğinde söylediğin her şeye inanmam." dedi bana yaklaşıp fısıldayarak. "Aklımda bir şey olduğu falan yok." dediğimde gülerek kafasını salladı ve arkasına yaslandı.

     "Sana inanmam için bir sebep var mı?" dediğinde kafamı olumlu bir şekilde salladım ve sözü ben aldım. "Çünkü ben kötü bir yalancıyımdır ve bunu biliyorsun. İkinci bir sebep ise bir sebebin olmaması. Sadece seni sevdiğimi biliyorsun ve geçmişte ne yaptığını umursamıyorum. Gelecek benim için daha önemlidir -ki bu da bilmediğin bir şey değil-." dedim ve bende arkama yaslandım.

     "Seçim senin." dediğimde ise düşünmeye başladığını anladığım bir şekilde konuşmadan oturmaya devam etti.

     "Sonunda bu bir oyun bile olsa hiçbir şey kaybetmeyeceğim için "evet" diyorum." dediğinde gülümsedim. Fakat o boş bir ifadeyle bana bakmaya devam etti. Bunun nedenini bilmiyordum fakat sanki eskisi gibi değildi ve beni artık sevmiyor gibiydi. Beni sevmesi önemliydi çünkü oyunun sonunda benim yaşadığım acıların aynısını tatması gerekiyordu. Ama eğer böyle giderse tek üzülen Justin olacaktı ve bu daha kötüydü çünkü Daniel üzülmediği zaman Justin daha çok aptal gibi hissedecekti. 

------------------

     Akşam ve döndüğümde direk odama gidip kendimi yatağıma attım ve Justin'den gelen mesajları okumaya başladım.

Justin:Naber?

Justin:Teyzenin yanında olduğunu biliyorum fakat konuşmak istedim

Justin:Grace

Justin:Peki bende çocukların yanına gidiyorum

Grace:Eve yeni geldim

Grace:Bir sorun mu var?

Justin:Ah,hayır

Justin:Sadece konuşmak istedim

Grace:Peki...

Grace:Ne konuşalım?

Justin:Ben buldum bile

Justin:Yarın akşam gideceğimiz Beyoncé konserini konuşalım

Justin:Ne dersin? 

Grace:Yarın Beyoncé'ye mi gidiyoruz?

Grace:Lanet olsun bu mükemmel bir haber

Grace:Lanet,lanet,lanet

Grace:Binlerce kez lanet

Justin:Evet :p

Justin:Yarın saat 19.30 falan gibi seni alacağım ve kraliçeye gideceğiz

Justin:Oradan bir şeyler yemeye geçeceğiz

Justin:Tek sorun yanımızda çocuklar olacak 

Grace:Bu cidden sorun değil 

Grace:Çünkü o Beyoncé :3

Justin:Çocukları sevdiğini biliyordum 

Justin:Beyoncé'yi de

Grace:Benden daha fazla seviyorsun

Grace:Beyoncé'yi

Justin:Doğru ama şu açıdan

Justin:Beyoncé'yi seni sevdiğimden daha fazla sevmiyorum

Justin:Beyoncé'yi senin sevdiğinden daha fazla seviyorum

Grace:Biliyordum :P

Grace:Ama duymak hoşuma gitti

Justin:Neyi?

Grace:Beni sevmeni

Grace:Yani cümlenin içindeki gizli "Seni Seviyorum'u"

Justin:Seni seviyorum

Grace:Bende seni 

Justin:(kalpçikli göz) (klavyede yapamamıştım -_- hazin sonum sdkjf -yazar)

Grace:(gözlüklü havalı emoji)

MASKOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin