SELMA

SELMA / 24. BÖLÜM / 'ADIN ARTIK HANDAN' / YAZAN: AYŞE ÖZDEMİR

Selma, Meloş'a "Abla hayatın film gibi" diye karşılık verdi.

"Yazılsa roman olur. Efendime söyleyeyim hanımım bana okuma - yazmayı, sayı saymayı öğretti, paraları tanıttı. Ama aile iki yıl sonra elime biraz para verip Amerika'ya göç etti. 'Türkiye çok karışık, çocuklarımızı burada büyütmek istemiyoruz' dediler. Yine ortada kaldım. Yan villadaki hizmetçinin bir tanıdığı, beni Beyoğlu'nda bir masaj salonunda işe koydu. Sonra çok farklı bir aleme girip, alnımın teriyle ekmek paramı kazandım. Laf dinlersen, kafana her şeyi takmazsan, senin de önün açık. Ben artık senin ablanım kızım."

"Ama abla, ben masaj yapmayı bilmem ki!"

"Biz de anamızın karnında öğrenmedik, zamanla öğreneceksin. Yeter ki güleryüzlü, sempatik, tatlı dilli ol. Müşteri velinimettir unutma."

"Hadi şimdi Burhan seni Beyoğlu'na alışverişe götürüp, üstüne başına şöyle ışıltılı bir şeyler alsın. Çıkarken başına peruk, gözüne de kara gözlük tak. Hiç değilse biraz yüzünü gizlemiş olursun, tanıyan manıyan çıkar. Bundan sonra da sana Selma değil, Handan diyelim."

"Ama ablacığım, adımı mahalledeki hacı amca kulağıma üç defa ezan okuyarak koymuş. Değiştiremem, adımı seviyorum."

"A benim saf kızım, adını gerçekten değiştirmiyorsun. Seni nüfusuma alacak halim yok. Handan sadece takma adın. Burada ailelere ve polise karşı önlem olarak herkesin bir takma adı var."

"Hacı amca duyarsa çok ayıp olacak."

"Ah be güzelim şu Meloş ablan ne hacılar ne hocalar gördü. Duvarların dili olsa da anlatsa. Erkek değil mi hepsinin boyu bosu devrilsin. Bir çüklerini bir de ceplerini düşünürler. Başka da bir bok bilmezler. Ye kürküm ye."

Selma'nın utanıp kızarması üzerine şuh bir kahkaha attı: "Canım sen kimden utanıyorsun. Şurada kız kıza konuşuyoruz. Meto ile Nizo'yu sayma, onlar bizden, tatlı bebişler onlar. Sen hiç muhabbet tellalı diye bir şey duydun mu?"

"Yok abla, orta 1'den sonra okuyamadım, kültürüm zayıf."

"Ah canım boşver takma kafana okul mokul, sen de bir gün benim gibi hayat üniversitesinden mezun olursun. Ama iş işten geçer. Bak Handancığım bizim işimiz muhabbet etmek. Kazma sallayıp da kolun yorulmayacak. Leylekler gibi lak lak edeceksin. Hepsi bu. Yan gelip yatacaksın. Korkma benim saf kızım. Hayat dediğin nedir ki? Su gibi gelip geçer. Yırtık ol biraz. Kurtul şu kenar mahalle saflığından."

"Peki ablacığım, seni örnek alacağım."