SELMA

SELMA / 26. BÖLÜM / DİRENME GÜCÜNÜ YOK ETTİLER / YAZAN: AYŞE ÖZDEMİR

     Selma hapsedildiği randevuevinin bodrum katındaki karanlık odada, iki gün sonra açlık ve susuzluktan fenalaştı. Bunun üzerine üst katta penceresi demirli bir odaya alındı. Su, ekmek verildikten sonra kapı üstüne kilitlendi. Üç gün sonra direnci kırıldı. Ne derlerse, ne isterlerse yapmaktan başka çaresi olmadığını gördü. Pes etti!

Odaya gelen Meto'ya, "Özür diliyorum. Abla ne derse yapmaya hazırım. Ne olur beni bağışlasın" dedi. Meto "Önünde diz çöküp yalvarırsan bağışlayabilir" diye akıl verdi. Meliha'nın ayaklarına kapanıp ellerini öpen Selma, "Affet beni ablacığım" diye ağladı. Affetmekte nazlanan, kızgın görünen Meliha, "Bak seni bir daha uyarmayacağım" dedi. "Burada devletin değil, benim kanunlarım geçerlidir. Şunu unutma, bizde kuş kafese girince artık uçamaz. Ya ne istiyorsam yaparsın ya da seni İskenderun'a, Soğukoluk'a yollarım. Orada hakkından gelirler. Meliha'nın kanatları altında kadın gibi davranmasını bilmeyeni, işkenceyle yola getirirler."

"Ablacığım ben ettim sen etme, yaptım bir cahillik. Huzurunda tövbe ediyorum. Bir daha sözünden çıkmayacağıma dair her şeyin üstüne yemin ederim."

"Seni bu defalık bağışlıyorum. İkinci hatanda af yok, cezaların en ağırı var."

Sonra Meliha, diğer kızlara yaptığı gibi Selma'yı da çok sayıda senet imzalatarak boçlandırdı. Suphi, "Bu senetleri ödemezsen, buradan ölün çıkar" diye tehdit etti. Başta Afet, Mehtap, Nilgün olmak üzere evde çalışan kadınlar da Selma'ya şu tavsiyede bulundu: "Bak Handan buraya düşen kurtulamaz. Kaçıp saklansan da Suphi ve adamları gelip seni bulur. Bulduklarında sana ve ailene unutamayacağın dersler verirler. İyisi mi sen de bizim gibi kafayı çekip işine bak. Hem para kazanıp hem işkenceden kurtulursun."

Selma'ya da kafayı bulması için esrar ve sert bir içki verdiler. O günden sonra süt dökmüş kediye dönen Selma, yeni hayatına alışmaya başladı. İlk müşterisini de bir hafta sonra kafası iyiyken, en üst kattaki pembe odada ağırladı.