Karanlıktaki Işık

46 10 0
                                    

Boğazımıza düğümlenmiş hıçkırıklar...
Ağladığın an herşey akıp gidecek, ama o hıçkırığa öyle biri saklanmış ki!
Ağlasan oda gidecekmiş gibisinden...
Öylesine dolu bir yürek, akan iki damla gözyaşıyla rahatlayacakken korkakca onları özgürlüğe bırakamamaktı.
Aslında herkes yalnız...
Yanımızdakilere bu önce güven nasıl?
Ölüm var..
Ölüm!
Herkes yalnız geldi yalnız gidecek.
Kefene konulduğumuz an o soğuk toprağın altında tek başına hesap vereceksin. Onca o insan sadece bedenini üstlenip o karanlık toprağa götürecek seni!
Şimdi hangisine güvenilecek ki?
Hayat kısa, ölüm ani, hesaplar acı...
Tek gariplikse bu kısa film de : 'mutluluk'..
Nadir insanlar...
Hayatına girdiği anda gülümsemeyi öğrendiğin,sevgi nedir bilmezken ona attığın adım dı...
Bedeninde onca yükü taşıyan omuzlarından tek hamleyle hepsini atmasıydı!
Her günün karanlıkken onunla aydınlanmaktı.
Gökyüzü gibiydi adete..
Uçsuz ve bucaksız, bir okadar da geceni aydınlatan milyarlarca yıldızları barındırmasıydı yüreğinde.
Bilmediğin ne varsa onunla öğrenmekti, yabancı olduğun ne varsa onunla birlikte tanışmaktı.
Ve ilk adımını atan bir bebekcesine; 'onunla bilmediğin yollarda ona güvenerek, tutunarak attığın adımlar dı...'
Gölgeler gibi ; sadece ışık vurunca düşer ve herkes göremez bunu. Mavideki sakinlik, siyahtaki o umutlar gibi...
Teki güneşin esiri, teki ay'ın esiri.
Ama ikiside aynı gökyüzünde yan yana, iç içe..
Sadece tek gülümsemesine gözlerini bile kırpmadan vereceğin canının yaşama sebebi..

               Bedeninin esiri, ruhunun bağımlılığı...
                            ✌

                             ✌

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayattan SayfalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin