Herşey herkesten daha ilginç.
En yalnız gecede tutacak bir elin, sarılacak bir bedenin yok ama gülüp devam edersin. Gözlerin birilerini arasada yanında, kalbinde görünce kapatırsın. Susarken anlatırsın onca şeyi aslında. Herşey çok güzelken araya giren o kötü dünya ve herşeyin birden değişmesiyle sığınacak bir kulübe ararsın kendine. Tek kişilik,küçük,sadece tek başına olduğun ve yıldızlara bakan yalnızlık taşıyan bir kulübe sadece..
Acını kanatıp zehrini akıtmayı istersin. Ayağa kalkmak istersin ya hani .
Tam da o sırada arkanda bir gölge beliri verir. Sarılır arkandan yaralarına. Göremezsin kim olduğunu ama sorgulamadan yarana iyi gelen şeyi kabullenirsin. Kalbindeki o kıpırtı ne içindi peki ?
Evet, düştüğün o boşluk, o yalnızlık kulübesi hiçte kendine göre değildi. Sen kahkaha atmaya hevesliyken hep ağladın, ağlatıldın. hesabını sormadın kimseden seni ağlatanlardan. Sadece artık güzel birşey olsun diye sustun ve kabul edip iyileşmeye yüz tuttun. Çünkü bedeninde kanayan bir yara olmasada içindekileri kimse göremiyordu ruhunun paramparça oluşunu. Ve kimse görmeden onları iyileştirmen de gerekiyordu. Sende düştüğün yerden çabucak kalkıp adım attın. El uzatanın kim olduğunu sorgulamadan anlamadan tuttun ve sarıldın ona. Oysa yarım kalanlarına , hayallerine iyi geldiğini anladığında gözlerini kalbine doğrulttun. Kalbini sorgularcasına baktın oradan geçenlere.
"Olmayacaksa neden hayal dünyama soktun?" diye .
"Kanatacaksa neden önüme engel verdin diye" sordun sadece.
Ve cevabını alamayınca sustun gene.
Canın yana yana iyileşiyorsun.
Kabuğundan çıkıp gökyüzünr baktığında gördüğün bulutlar senin geçmişinin şeklini almış ama oradaki mavilik geleceğine bürünmüş. Kanadın kırık gibi çırpındığını orada izlersin o an . Kendine acırsın. Gözlerin güneş'e yönelir. Kim ölü kim diri anlarsın.
Öyle güzel bir ışığı vardır ki gördüğün her ne varsa hepsi gerçek artık. Seni saklayan karanlık, seni dinleyen yıldızlar gecede kaldı . Güneş doğuyor yavaş yavaş. Baktığın yabancı olduğün gün senin herzaman görmeye hazırlandığın gündür. Tek yapacağın oturup dinlenmektir. Bedenini,ruhunu, kelimelerini dinlendirmektir amacın. Ne yaşadıysan unutup sana sarılan o gölgeyle yola devam etmektir. Ne zaman gece olup onu görsen anımsayacaksın eskileri ama artık güneşe gebedir hayallerin senin haberin olmadan. Ardında bıraktığın yılların ödülüdür güneşin hayatına , gülüşlerine doğuşu.
En güzel tebessümün yaşadıklarına olsun ve en güzel kahkahan yaşayacağın yeniliklere olsun.
Herşey herkesten daha ilginç.
Yeniliklere, sonu olmayan bir şaşkınlığa hep açık olan dünya herzaman ilginç kalacak. Sen buna ayak uydurup düşmezsen devam edersin , düşersen de seni kaldırmasını en güzel yeniliğiyle sokar hayatına, devam ettirir. ağlayarak başladığın yolun sonuna havada uçan gül parçaları gibi tebessümlerin düşer başından aşağıya.
Dünya acımasız olsa da bildiğimiz bu hayat keskin bir bıçak gibi olsa da kendini mahkum sandığın acıdan kurtulduğun zamanıda getirip kan reva içinde kalan, tutunmayı unutan avuçlarına kelebek gibi bırakır. İncitmeden en narin şekilde , uçurmadan tutman dileğiyle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayattan Sayfalar
Genç Kız EdebiyatıHAYALLERİMİN GERÇEKLEŞTİĞİ YERDE GÖRÜŞÜRÜZ. ♥ (DUMANİST)