O, bir kraliçeydi; hayran kaldığım ancak asla ulaşamadığım. Güzeller güzeli, fakat acımasız olan, beni gidişiyle noksan bırakandı.
Wattys 2016 "Çığır Açanlar" Kategorisi Kazananı
🍁 NOKSAN, serinin ilk hikâyesidir. İkinci hikâ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şarkı: ImagineDragons - Believer
[ Bölüm Kırk Üç: Kist ]
İlgisi çabuk sönerdi Amas'ın; bir kitabı yarılar, ancak son paragrafı okumazdı. Sürpriz yumurtadan çıkanları önce heyecan verici bulur, daha sonra tekerlekleri bir köşeye, yapıştırmaları ise bir başka köşeye fırlatırdı; bu, onun sabırsızlığından ziyade, aşırı gerçekçiliğinin bir getirisi, doğrudan doğruya genetik hastalığıydı.
Ağzından 'zengin piç' haricinde bir tamlama dahi çıkmazken ben, onun aksine çoğaldıkça çoğalan kronik bir şaşkınlığın altındaydım; parktan ayrılırken telefonun ekranına dokunuyor, Işık'ın mesajındaki her bir kelimeyi, baştan sona özümleyerek okuyordum.
"Dün gece birlikteydik," diye kendi kendime konuştum, sokakta ilerlerken. "Ne ara gidip de aldı bunu?"
"Ecrin, uzatma," diye huysuzlandı Amas. "Muhtemelen bir süredir sana onu vermeyi planlıyordu."
"Sanırım ama..." desem de, cümlenin sonunu doğru düzgün getiremedim. "Bir nedeni, bir fikri olmalı."
"Düşünmek sana yaramıyor kızım," dedi, dik bakışlarının altından.
"Numarayı paylaşmamı söylemiş," diye devam ettim sözlerime. "Eğer bu bir hediye olsaydı numarayı herkese verebilirdim, değil mi?"
"Hala anlayamadın," diye umutsuzca başını salladı.
"Neden?" dedim, onu duymazdan gelerek. "Neden bir çeşit eskortmuşum gibi davranıyor o zaman? İstediği zaman arayacak ve ben onu..."
"Ulan siz nasıl sevgilisiniz?" diye yolun ortasında omuzlarımdan sarsarak durdurdu beni Amas. "Herif seni seviyor, az insaf be."
"İyi de," diye karşı çıktım ona. "Biz sevgili değiliz."
Amas, az sonra bayılacağını belirtircesine dilini dışarı çıkardı ve gözlerini havaya dikti, "Sıfatlara bu kadar takılma Ecrin," diye bıkkınca nefes verdi.
Işık'la aramdakileri tanımlayabilseydim tereddüte düşmez, Amas'ın haklı veya haksız olabileceğini varsayardım. "Belki de bunu ona sormalıyım," diye düşüncemi açığa vurduğumda telefonu açmış, mesaj sekmesine girmiştim bile.
"Hayatımda gördüğüm en boktan ilişkiyi yaratıyorsun," diyerek telefonu elimden kaptı. "Beyaz Atlı'yı üzmek istemezsin."
"Geri ver onu," diyerek arkasında sakladığı telefonu kapmaya çalışsam da, Amas buna izin vermeyerek cihazı pantolonun arka cebine indirdi.
"Çok üzgünüm Ecrin ama onu almak istiyorsan kıçımı ellemek zorunda kalabilirsin," diye şeytani bir gülüş sergileyerek yürümeye koyuldu.
Kendisine yetiştiğimde, "Çok incesin ya," diye üzerine gittim. "Beyaz Atlı'yı benden daha çok düşünüyorsun."
"Taktik bu kızım," diye nutuk çekmeye girişti. "Aranı iyi tut, yoksa ileride o zengin piç sana zırnık koklatmaz."