"Deniz? Kızım napıyorsun burada?"
Ben gözlerimi kırpıştırırken bir el saçlarıma dokundu.
"Hocam... Şey ben... Dün gece geldim."
"O belli." dedi Soner hoca. "Ama neden?"
"Iıı... Neden mi lazım?"
Soner hoca masasına geçerken buğulu sesiyle güldü. "Değil elbette. Ama bunu beni geçiştirmek için söylediğin çok belli, bu yüzden bir açıklama bekliyorum. "
Yattığım koltuktan yavaşça doğruldum. "Gerçekten açıklayacak bir şey yok. Sadece zor bir gündü ben de antrenmanları bayağı aksattım. O yüzden-"
"Sana inanırdım; eğer hem yatarken hem de doğrulurken sol kolunu ciddi bir şekilde kolladığını veya sağ kaşındaki morluğu görmeyecek kadar yaşlanmış olsaydım. "
Şok olmuştum. Sesli yutkundum.
Soner hoca masasındaki ışığı açtı ve gözlerini bana dikti.
"Sıradan bir kavga mı yoksa birileri mi var peşinde? Durumun ciddi. Eğer varsa saklama. "
"Pekala küçük bir şey yaşadım. Kuş saldırısı diyelim ama anatema bu değil. Asıl odaklanmamız gereken nokta formdan düşmüşüm."
Hoca hala ciddiydi ve durumu anlamak istiyordu. Kaşlarını hafifçe çattı.
"Kuş saldırısı mı?"
Gerçekten Deniz, espiri yapmak zorunda mıydın?
Gözlerininin içine öylece bakakaldım. Nereye kıvıracağımı bilmiyordum. Söylemeli miydim?
Soner hoca... Çok sevdiğim, çok şey borçlu olduğum, mert adam... Ama, amalarım var...
"Neden sustun Deniz?"
"Dün gece kendilerinden üçüncü şahıs gibi bahseden üç gerizekalı önümü kesti. Babamın onlara borçları varmış, benden istiyorlar. "
Soner hoca hızla sordu.
"Kimmişler?"
"Kendilerine Kargalar diyorlardı."
Soner hocanın gözleri açıldı. "Kargalar mı? Ciddi misin?"
"Evet. Biliyor musunuz onları?"
Soner hoca panikle ayağa kalktı. Saçlarını karıştırdı.
"Hala... Hala var olduklarını bilmiyordum... Deniz sana bunu daha önce sormadım ama senin baban tam olarak kimlerle çalışıyormuş? Başka bildiğin isim var mı?"
Soner hocanın tavırları çok netti ama ben hala durumun neden bu kadar ciddi olduğunu anlayamıyordum.
"Hayır... Birkaç isim vardı. Ali, Vale denen birinden bahsetmiş polise. O yakalandı. Halil vardı o da delikte. Babam zaten içeride. Başka da önemli isim hiç duymadım. "
"Vale..." dedi panikle sakallarını karıştırarak. "Bunu bilmiyorum. Yeni biri olmalı. Halil... Onun lakabı, soyadı var mı?"
O an uzun süredir üstünü örttüğüm gerçekle yüzleştim. Halil ve Soner hocanın bir fotoğrafı vardı. Tanıyorlardı birbirini. Fakat bunu ona hiç sormamıştım.