MERHABA ARKADAŞLAR, BU BÖLÜMDEDE YENİ BİR KARAKTER VAR HABERİNİZ OLSUN. ;)
YENİ KARAKTER: TOLGA GECE.
Kel , kaslı , uzun boylu , kömür karası gözleri olan bir adam. Annesi ve babası ölmüştür. Kolları baştan aşağıya dövmelerle kaplıdır.¿?¿?¿?¿?¿?¿?
Gözlerimi kapatmış vücudumda rüzgarı hissetmeye çalışıyordum. Kollarımı Emre'nin beline sarmış düşmemek için çabalıyordum.
Emre motoru durdurup "Geldik." dediğinde motordan inip etrafa baktım. Daire şeklinde kocaman topraktan oluşan boş bir alandı. Toprağın üzerinde göze batan ufacık bir taş bile yoktu. Dairenin dışı ise tamamen ağaçlardan oluşuyordu.
Arkamı dönüp Emre'ye baktım. Yaptığı şey motoruna yaslanıp beni süzmekti. "Burası da neresi?" diye sorduğumda motoruna yaslanmayı bırakıp eldivenlerini çıkardı. "Burası bizim gösteri yaptığımız yer, kendi aramızda, gözden uzak ve en iyisi ne biliyor musun?" dedi. Hayır anlamında başımı salladım. Yanıma gelerek elini omzuma attı. "En iyisi ayın ışığı tam bu noktaya vuruyor. Yani ayın aydınlattığı bir nokta." dedi. Kesinlikle buraya gece gelmeliydim. Eldivenleri ve kaskı bana uzatıp "Hadi bakalım birde senin şovunu izleyelim." dedi. Kaskı ve eldivenleri elinden alıp taktım. Neler yapabileceğimi bilmiyordu. Eskiden çok motor kullanmıştım. Hatta yarışlara bile katıldığım olmuştu. Dişlerimi gösterecek şekilde gülümsedim. Motora binip çalıştırdım. Gaza köklenip devasa alanın etrafında dönmeye başladım. Emre'ye ortaya geçmesini işaret ederek ortaya geçmesini sağladım. Çizdiğim daireyi küçülterek Emre'ye yaklaştım. Emre'nin etrafında motoru kaydırarak dönerken topraktan dumanlar oluşuyordu. Etraf tamamen duman olmuştu ve sadece birbirimizi görüyorduk. En sonunda motoru durdurup ayağımı yere bastım. Motordan inip motora yaslandım. Ellerimi göğsümde kavuşturarak dumanların dağılmasını bekledim. Emre ağzı bir karış açık hala bana bakıyordu. "Ağzını kapat küçük beyinli sinek kaçacak." dedim ve hafifçe sırıttım. Ağzını kapatıp "Vay canına!" dedi. Dumanlar dağıldıkça etraftan sesler geliyordu. Arkamı dönüp topluluğa baktım. Topluluktan bir adam bir adım öne çıktı. Keldi, kömürü andıran gözleri vardı. Üstünde atlete benzer bol bi tişört vardı. Kasları dikkat çekiciydi. Ve kollarını dövmeleri kaplıyordu. Adam iyice yanımıza geldiğinde kollarını bağlayarak emre'ye döndü.
"Hayırdır Sepultura, ne iş yeni bi katılımcımız daha var sanırım?" derken bana dönmüştü. Yanıma gelerek beni baştan aşağıya süzdü. Bakışlarından rahatsız olsamda belli etmedim.Az önce adam Emre'ye Sepultura mı demişti? Ama nasıl olur? O köpeğinin adıydı. Demek köpeğinin adını kendi takma adı yapmıştı ya da kendi takma adını köpeğinin adı yapmıştı. Düşündürücü...
Ben düşüncelerime dalmışken Emre'nin sözleriyle kendime geldim.
"sanırım öyle olacak tabi kendi isterse." dedi. Dikilip birbirine bağladığım ellerimi çözüp ceketimin kollarını sıktım. Bir adama birde Emre'ye bakarak "Tabiki de isterim! Ama ne yapıyorsunuz ki? Biraz tuhaf bir tanışma oldu da." dedim. Adam elini bana uzatıp "Merhaba küçük hanım, ben Tolga. Bu arada abi denmesinden hoşlanmam sadece Tolga diye seslenmen yeterli." dedi. Eline karşılık vererek hafifçe elini sıktım. "Merhaba bende Ada. Şey... Bana biraz yaptıklarınızdan bahseder misiniz acaba?" dedim. Emre "Siz konuşun ben diğerlerine durumu anlatayım." deyip yanımızdan uzaklaştı. Ben adama dönüp anlatmasını bekledim. Tolga "Aslında klasik şeyler yaparız. Diyer çetelerle yarışır, kazandığımız yarışın şerefine burada gösteriler yaparız. Kazandığımız yarışlardan aldığımız paraları aralarımızda bölüşürüz." dedi. Biraz düşündüm çetenin bir adı olmalıydı çünkü daha önceki katıldığım çetenin adı vardı. Adı 'Timsah Dişler' idi. Gözlerimi adamın - Tolga'nın - gözlerine kenetledim. "İyiymiş. Bide bi sorum daha var. Benim daha önce katıldığım çetenin bir adı vardı. Eminim sizinde bir adınız vardır." dedim. Tolga onaylarcasına başını salladı. "Gecenin İzleri" dedi. Ve devam etti. " Adımız bu. Peki senin eski çetenin adı neydi?" dedi.Demek adları Gecenin İzleri gerçekten çok güzel bir addı. "İsminiz gerçekten çok güzelmiş. Benim eski çetemin ismi Timsah Dişler'di biliyorum çok çekici bir isim değil." dedim. Küçük bir gülümseme attı. Ona karşılık bende gülümsedim. Tolga "Yok canım idare eder yinede hiç yoktan iyidir. Ha bu arada sana takma isim bulmak gerekir şimdi. Mesela Emre'ninki Sepultura, benimki Gece ve ben çetenin başıyım." dedi. Çetenin başı olmak için ideal bi adamdı Tolga. Düşünür bir tavır takınıp "Senin çeteye sorsak?" dedim. Onayladıktan sonra elini havaya kaldırdı. " Hey millet gelinde yeni katılımcımıza isim bulalım." dedi. Herkes yanıma gelip beni süzmeye başladı. Aradan çok zaman geçmeden Emre fikrini öne sürdü. "Bence ismi pitbull olmalı." dedi tişörtümde yazan yazıyı gösterek. Evet , kulağa hoş geliyordu. Herkes onaylar şekilde başını sallarken Tolga "Hmm, aslında evet gayet iyi. Evet küçük hanım bundan sonra sen pitbull'sun." dedi. O sırada aklıma bir şey dank etti. Benim motorum yoktu ki. Kafamı Emre'ye çevirdim. "Ama benim motorum yok." dedim. Emre "Merak etme yarışlardan kazandığımız parayla kendimize motor deposu yaptık. Çünkü çoğu kişi burada ailesinden habersiz duruyor. Sende depodan kendine uygun bi motor seçersin artık." dediğinde gözlerim yamaha'ya kaydı. Elimle yamaha'yı göstererek "Ama ben bunu istiyorum." dedim. Emre "Tamam al senin olsun ben kendime depodan motor bulurum." dediğinde neredeyse mutluluktan çığlık atacaktım. Çeteden biri "Pitbull bizede bi şov yapsana." dediğinde Tolgaya baktım. Yapabilirsin anlamında başını salladığında ise Emre'ye baktım. Bana gülüyordu. "Peki" deyip motora doğru yürüdüm. Motora binip çalıştırdıktan sonra biraz ısınmak için dairenin erafında tur attım. Hazır olduğumu hisettiğimde kaydırarak motoru sabitledim. Bu sefer hızla öne sürerek motorun önünü kaldırdım. Bi süre öyle ilerledikten sonra motorun önünü indirdim. Dairenin sonuna geldiğimde aynı şekilde motoru kaydırarak durdurdum. Anahtarı çevirip çıkardım. Çeteden alkış sesleri geldiğinde içime rahatlık gelmişti demek beyenmişlerdi. Ay yavaş yavaş yükselirken dairede gerçekten muhteşem bi görüntü oluyordu.
çeteyle iyice kaynaşmıştık. Çetenin hepsi erkek değildi. En küçüğümüz 15 yaşında yarışlarda GPS işlerini halleden bir çocuktu. En büyüğümüz Tolga idi 24 yaşındaymış öyle demişti. Bende dahil çetede 12 tane kız vardı. 19 tanede erkek vardı. Toplamda 31 kişi olmuştuk. Saat 12'yi bulunca gitmem gerektiğini söyleyip ayaklanmıştım. Deponun yeri ve toplanma yerlerinide öğrenmiştim. Artık telefonum işe yarayacaktı. Çeteyle iletişimimi sağlayacaktı. Emre "Ben seni bırakayım. Yarında depodan istersen motorunu alırsın" dedi. Başımı onaylarcasına sallayıp "Olur." dedim. Motora önce emre bindi arkasınada ben yerleştim. Motoru çalıştırıp gaza köklendi. Hızın etkisiyle Emre'ye git gide daha sıkı sarılıyordum. Emre "Eyer biraz daha sıkarsan patlayacağım." dediğinde kollarımı gevşettim.
Eve geldiğimde direk odama çıktım Zaten daha babam gelmemişti. Üstümdeki tozlu kıyafetleri çıkarıp dolmuş olan sepete attım. Üstüme siyah kalın askılı bir tişört geçirip altıma da siyah eşortmanımı giydim. Ardından kirli sepetine yönelip sepettekileri çamaşır makinesine teptim. Ardından makineyi çalıştırıp. Yatağıma yöneldim. Artık yarın benim için taptaze bir gün olacaktı. Gözlerim bu günün yorgunluğundan ağır ağır kapanırken kendimi uykunun dinlendirici kollarına bıraktım...
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pitbull
Novela JuvenilHer gün ayrı bir darbeyle yere düşen, kendi yanlızlığına terk edilmiş, zengin bir üvey ailenin eline düşmüş, öz aileni hatırlamaya zahmet etmeyecek kadar nefret ediyorken en fazla ne yapabilirsin? Söylesene ne yapabilirsin? Herkez tarafından ezik gö...