pitbull

VAY AVIMIZ SERT ÇIKTI

Multi medya: uzay akın

Yeni karakterr: uzay akın
   Sarı saçlı , yeşil gözlü yapılı, kaslı, tatlı ve yakışıklı.

#*#*#*#*#

Şoktan çıktığımda Emre'ye bakmayı kesip karşımda duran Nehir'e ve arkasındaki adamlara baktım.

Nehir; "Benden o kadar çabuk kurtulabileceğini mi sandın?"

Arabanın içinden Güney de çıkıp "Tekrar görüşeceğimizi söylemiştim." dedi.

"tam da sırasıydı şimdi bunlarda, ne güzel kurtuluyorduk."

Yavaşça Emre'ye baktım. Oda bana bakıyordu. Çaresizce plan yapmaya çalıştım. Etrafımız ormanlıktı belki izimizi kaybettirebilirdik. Emre'ye motorunu bana yaklaştırmasını işaret ettim. Oda bana yaklaşınca "Ormanda motor surebilirmisin?" dedim. Evet anlamında başını salladı. Kendi kendime süper dedim. " O zaman sana üç dediğimde son güç ormanın içinden geçiyoruz." dedim. İsteksiz bi şekilde onayladı. Bi süre nehir'le sözlü olarak tartıştık.

Artık gitme vaktiydi. Nehir'in arabayla gelmiş olması işimi kolaylaştırıyordu. Emre'ye üç dedim sessizce gaza köklenerek ormana daldı. Bende arkasından gidiyordum. Nehir ile Güney bana bağırıyorlardı. Bir kaç el silah sesi duyduktan sonra motorları durdurduk. Gelen yoktu. Motorları tekrar yola çıkardık. Yolumuza yoldan devam ediyorduk tekrar.

Hava kararmıştı, çok yorgun ve açtım. Emre'ye "Daha ne kadar var?" diye sordum
"Az kaldı, merak etme." dedi.

Yarım saatin sonunda yazlık bir evin karşısında duruyordum. 2 katlı açık mavi ve pembe renklerinden oluşuyordu. Evin bazı kısımlarını çiçekler sarmıştı. Evin hemn yanında da deniz vardı. Denizin orada kafeterya da vardı. Evin arka tarafında ise yanları ağaçlarla kaplı yürüyüş yolu vardı. Sessiz sakin bir yer değildi tam aksi pozitif enerjiyle dolu bir yerdi insanlar mutluydular, ve bende mutluydum.

Koşarak Emre'nin boynuna atladım. Bunu yapmamı beklemediği için Emre ile yere yapıştık. Emre'nin üstünden kendimi yana atarak yanına yattım. Sepulturada gelilnce artık tamdık. Ayağa kalkıp iöeri girdim. İçeriside dişarısı kadar neşeli ve güzeldi. Akşam olduğu için yatıcaktım zaten yırgundum. Odama çıkıp üstümü değiştirdim bir şeyler yedim ve Emre'ye teşekür ettikten sonra yattım. Yarın güzel bir gün olacaktı,olmak zorundaydı...

¿?¿?¿?¿?¿?¿?

Suratımda kocaman bir gülücükle uyandım. Ayağa kalkıp tuvalete girdim ve rutin işlerimi halledip çıktım. Yaz artık tamamen gelmişti. Üzerime askılı bir tişört altımada şort giydim. Saçlarımı açıp taradım.

Aşağıya indiğimde kahvaltı beni bekliyordu. Sepultura koltukta yatıyor Emre'de masaya bi kaç parça bişey koyuyordu. "Günaydıın." dedim.  Bana baktı ve gülümseyerek "Günaydın." dedi. "Kahvaltı mükemmel görünüyor." dedim masaya otururken. "Biliyorum, çünkü bne hazırladım." dedi. Dediğine gülerek "Egoist." dedim.

Yumurtamı yerken ağzıma gelen sert bişey ile çiğnemeyi kestim. Yüzümü buruşturarak ağzımdakileri gidip çöpe attım. Tekrar masaya oturup sırıtarak yumurtasını yiyen Emre'ye baktım. "Yumurtanın içini pişireceksin kabuğunu değil." dedim. "Yanlışlıkla olmuştur canım birşey olmaz." dedi.

Söylene söylene kahvaltımı bitirdim. Beraber sofrayı kaldırdık.
Odamdan Emre'ye bağırarak
"Emreee" dedim.

"Efendimmmm."