Şoför Sıddık'ın telefonunda internet olmadığından facebooka girebilmesi için eve gitmesi gerekiyordu. Yol boyunca Mustafa'nın planını düşünmeye başladı. Biran Abdullah'ın Mustafa'yla birlikte kendisine bir tuzak kurabileceğini sandı. Sonrasında "öyle bir şey olsa niye bana haber versin ki, iyice saçmalamaya başladın Sıddık" diyerek kendisine söylendi.
Yaklaşık 20 dakika sonra Abdullah'la yazışmaya başladı.
"Ne yapmamız gerekiyor Abdullah" diye sordu.
"Kafam durdu, aklıma şuan bir şey gelmiyor abi"
"Sen onu bu fikrinden vazgeçiremez misin?, sonuçta Mustafa seni abisi gibi seviyor"
"Biliyorsun adamda gavur inadı gibi inat var, vazgeçirmem mümkün değil" Sıddık Mustafa'nın ertesi günün akşamında bu planını hayata geçireceğini düşünüyordu. Biran Mustafa'yı parayla satın alabileceğinin fikrine kapılarak Abdullah'a, sağlıkçının ekonomik zaafından yararlanarak para teklif etmeyi önerdi. Aklından geçirdiği 10 bin liralık fiyat, kellesi koltukta gezen bir insan için az bileydi. Derin bir nefes alacaktı ki Abdullah'ın meslektaşına yazdığı "Mustafa'ya değil 10 bin üzerine yüz bin lira daha versen yine de düşüncesinden vazgeçiremeyiz" satırını okuyunca kır saçlı şoförün parmaklık kokan terler boşalmaya başladı. Sağ elinin tersiyle alnını sildi.
Bu esnada Abdullah'ın aklına kurnazca sayılabilecek türden bir fikir geldi.
"Sıddık abi sen o parayı bana ver, bu işten nasıl yırtacağımızı buldum." Sıddık'ın Abdullah'a kaptıracağı parası yoktu. Sonuçta Mustafa'nın planı işe yarayacak olursa bu durumdan Abdullah ta zararlı çıkacaktı. Abdullah büyük harflerle
"Ben önce Mustafa'dan ne zaman intihar etmeyi planladığını öğreneceğim. Ayrıca geriye bırakacağı intihar notunun bir örneğini de bana göndermesini isteyeceğim. O pisliğe 'herkesi inandırabilmesi için serumuna kendisini derin bir uykuya daldıracak narkotik ilaç katmasını' önereceğim. Sen de bu esnada Mustafa'nın evine girerek önce masanın üzerinde bulunan evrakları çalacaksın sonra da onun hazırlamış olduğu intihar mektubunu değiştirerek mektuba Sezgin'in ismini yazacaksın. Böylece bir taşta iki kuş vurarak hem Sezginden kurtulacağız hem de Mustafadan" diye yazdı.
Abdullah'ın anlattıkları Sıddık'ın çok hoşuna gitmişti. Gayet güzel bir plana benzediğini düşünüyordu. Aklına takılan soruyu sormadan önce
"Lan Abdullah ben kendimi şeytan biliyordum ama sen benden de daha fazla şeytan çıktın" yazdı.
"Abdullah övüyor mu sövüyor mu belli değil" diye mırıldandı. Sıddık satırlarına soru cümlesiyle devam etti.
Yalnız bir sorunumuz var. Mustafa hastanede ya 'bu intihar notunu ben yazmadım' derse ne olacak? "
"Diyemez korkma"
"Neden diyemezmiş?"
"Diyemez çünkü intihar mektubunun değiştiğini öğrendiğinde planını benim sana gammazladığımı bilir. Böyle bir durumda kendisi de suçlu çıkacağından olayı kabullenmekten başka çaresi kalmaz."
Abdullahla Sıddık aralarında on dakika kadar daha yazışmışlardı. Eski kırgınlıkları birkaç gün önce sona eren Mustafa ve Sezgin'i ise sürpriz bir son beklemeye başladı. Sıddık'ın yapması gereken tek şey ise Mustafa'nın kaldığı lojmanın anahtarının bir kopyasını yaptırmaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ve Cellat
Mystère / ThrillerMustafa 'lanet' olarak nitelendirdiği işsizlikten nihayet 2007 yılında atanarak kurtulmuştu. Daha doğrusu kurtulduğunu sanmıştı. Asıl lanet Mustafa'yı memuriyet hayatında yakalayacak, dürüstlüğün vefanın bedelini ağır bir şekilde taksit taksit ödeye...