Abdullah kaymakamlık binasının önüne aracını park edip, olayla ilgili ifade vermek üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne geçti. Daha öncede şahit sıfatıyla kendisi burada çok ifade verdiğinden, gireceği odayı çok iyi biliyor ve koridorda seri adımlarla ilerliyordu. Merdivenleri hızla çıktığından nefes nefese kalmıştı.
İçeride hangi polis memurunun çalıştığını merak ediyordu. Çünkü polislerden bir kısmıyla arası çok iyiydi ve onlardan olay hakkında geniş bilgi edineceğini düşünüyordu. İfade vereceği odanın önüne geldiğinde kapının açık olduğunu gördü. Kapıdan içeri baktı, sandalyede oturan sarışın yeşil gözlü polisle göz göze geldiler.
"Buyurun" dedi polis.
Şoför odadan içeri girdi, masaya doğru yaklaştı ve başını öne doğru eğerek:
"Memur bey, dün gece intihar eden Mustafa kardeşimin olayıyla ilgili ifade vermek için geldim. Olayın olduğu saatlerde polis arkadaşlardan biri beni arayarak ifade vermem gerektiğini söylemişti"
"Tamam, sanırım siz şoför Abdullah'sınız, sabah arkadaşlar geleceğinizin bilgisini vermişlerdi" dedi ve ayağa kalkarak boş sandalyelerden birini şoföre göstererek "Buyurun oturun" dedi. Şoför Abdullah siyah renkli sandalyeye oturdu ve başını polis memuruna çevirerek
"Sizi ilk defa görüyorum, sanırım yeni göreve başladınız" dedi yaşını küçük gördüğü polise
"Evet, burası ilk görev yerim, dört ay oldu atanalı" dedi memur.
Abdullah şoför polis memurundan laf alabilmek için onunla yakınlık kurmak istiyordu. Kimlik tespiti yapılması için cüzdanından çıkardığı kimliği uzattı. Polis memuru kimliğin fotokopisini çektikten sonra şoförün ifadesini aldı. Abdullah ifadesinde:
Mustafa'yla hemen hemen her gün telefonda konuştuklarını ve Mustafa'nın psikolojik sorunları olsa da asla intihar etmeyeceğini bu olayın arkasında Sezgin, Sıddık ve idarenin olabileceğini belirtti. Çaylak polis, ifade esnasında şoförün Sezgin'den şüphelendiğini söylemesi üzerine
"Haklı olabilirsiniz. Sezgin 'o akşam Mustafa'yla birlikte alkol alıp evine geçtiğini' söylemişti" dedi ve Abdullah'ın istediği tüm bilgileri kendisine verdi. Şoför" geçtiğimiz hafta zaten kavga etmişlerdi" dedi ve bir süre daha polisle konuştuktan sonra hesap sormak üzere Sezgin'in evine gitti.
Zili çaldı. Kapıyı açan yoktu. Bu sefer kapıyı tekmelemeye başladı ve içeride olduğunu biliyorum çık dışarı sezgin" diye bağırmaya başladı. Yoldan geçerken sesleri işiten bazı kimseler lojmanın önüne gelerek şoförü sakinleştirmeye çalıştılar. O esnada Sezgin kapıyı açarak:
"Abdullah Abi ben bir şey yapmadım " dedi. Şoför, Sezgin'in üzerine atlamaya çalışsa da koluna girenler buna mani oluyordu. Abdullah şoför:
"Kaç paraya, hangi koltuğa sattın kendini lan şerefsiz?" diye bağırıyordu. Sezgin duydukları karşısında sinirlenerek dişlerini sıkmaya başladı:
" Sana ben yapmadım diyorum, para karşılığı kendini satacak bir şerefsiz varsa o da sensindir" dedi ve şoförün üzerine doğru yürümeye başladı.
Abdullah şoförün kapıyı hızla vurup bağırması üzerine daha önce komşulardan biri polise ihbarda bulunmuş, Sağlık Ocağı lojmanlarının sağ alt yanında olan Emniyet binasındaki polisler de sesler üzerine lojmanın önüne geldiler ve kavga çıkmadan olaya müdahale ettiler. Her ikisi de birbirinden şikayetçi olmamıştı.
Polisin Abdullah'ı oradan uzaklaştırması üzerine Sezgin'de kapıyı kapatarak evine girdi. Şoför konuyu yakından takip edebilmek için yıllık izninden bir kısmını kullanarak ilçede kalmayı düşündü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ve Cellat
Mystery / ThrillerMustafa 'lanet' olarak nitelendirdiği işsizlikten nihayet 2007 yılında atanarak kurtulmuştu. Daha doğrusu kurtulduğunu sanmıştı. Asıl lanet Mustafa'yı memuriyet hayatında yakalayacak, dürüstlüğün vefanın bedelini ağır bir şekilde taksit taksit ödeye...