Mustafa'nın şoföre söyledikleri Abdullah'ın yüreğinde var olan korku tohumlarının filizlenmesine yol açmıştı.
Şoför, Mustafa'nın bu evrakları nasıl ele geçirdiğini düşünmeye başladı. Oysa 2014 yılına ait taşıt görev defteri ve ihale komisyon kararlarını yaktığından emindi. Önceki yıllara ait kayıtlar ise arşiv odasındaki tozlu raflarda bulunuyor ve oda kilitli tutuluyordu. Odanın anahtarı ise yalnızca Doktor Alperde bulunuyordu. Hekimin sağlıkçıyla arası bozuk olduğundan bu anahtarı Mustafa'ya vermesi mümkün değildi. Böyle bir durumda nasıl olur da sağlıkçı bu evraklara ulaşmıştı? İşte bu soru Abdullah'ın beynindeki aç kurdu harekete geçirmiş ve bütün beyin hücrelerini tehlikeye atmıştı. "Kahrolası herif" diye Sezgin'e serzenişte bulundu ve öfkeden elindeki telefonu duvara fırlattı.Şoför Abdullah'ın, nöbete geldiğinde aracın kilometre kayıtlarını kontrol etmemesi şoför Sıddık gibi akaryakıt kaçakçılığı yapmasa da akıllarda Sıddık'la ortak hareket ettiği algısının oluşmasına neden olurdu.
Kurumda ihale komisyonu kurulur bu komisyonda yer alan kişilere az miktarda para ödenirdi. İdare menfaati uğruna araç sefer defterlerini ve ihale kararlarını denetlemediği gibi ufak tefek yolsuzluklara da göz yumardı. Abdullah şoför de idarenin bu tutumunu çok iyi bildiği için gönül rahatlığıyla ihale komisyonunda yer alır araştırma yapmadan bu kararların altına imza atardı.
Sağlık Ocağı'nın yakıt ihalesi de kimseye duyurulmadan yapılır ve ihale sürekli Sıddık'ın babasına verilirdi. Aslında yapılan bu yolsuzluklardan Mustafa'nın haberi yoktu bu durumu sağlıkçıya bildiren de Abdullah şoför olmuştu. Nedeni ise Sıddık'ın idarecilerle bir olup kendisine tuzak kurarak onu sürdürmeleri olmuştu. Olay yaklaşık bundan bir yıl önce yaşanmıştı.
Ambulansı kullanan 2 şoför bulunur ve bu şoförlerin hangi tarihte nöbet tutacaklarını gösterir bir aylık nöbet listesi hekim tarafından hazırlanırdı. Bir şoför birer gün arayla ayda 15 gün nöbet tutardı. Nöbetçi olan şoför hastalanır ya da işi çıkarsa diğer arkadaşını telefonla arar nöbete o gün listede ismi olmayan şoför devam ederdi. Şoförler bunu gayri resmi olarak yapar nöbet değiştiklerini gösteren bir belge doldurmazlardı.
Bir salı ikindi vakti şoför Sıddık şoför Abdullah'ı arayarak ertesi gün bir işi olduğunu söyler ve o günün nöbetine kendisinin devam etmek istediğini bildirir. Şoför Abdullah ta arkadaşının bu isteğini yerine getirir ve nöbetini gayri resmi olarak arkadaşına bırakır ve istirahat etmek üzere evine gider.
Aynı gün akşam saatlerinde hasta çıkar ve Mustafa nöbetçi ambulans şoförünün kim olduğunu öğrenmek için nöbet listesine bakar. Listede Abdullah'ın isminin yazılı olduğunu gören Mustafa doktorla birlikte kapı komşusu Abdullah'ın evine giderek zili basar. Kapı açıldığında karşılarındaki şoförün aldığı alkolün etkisiyle ayakta duramadığını görürler. Abdullah, doktora; Sıddık'ın isteği üzerine nöbet değiştirdiğini ve bu yüzden alkol aldığını söyler. Alper Bey bunun üzerine şoför Sıddık'ı arar ve Abdullah şoförün kendisine bildirdiklerini anlatarak ambulansı getirmesini ister. Sıddık ise nöbet değiştirdiklerine dair kayıtlı bir evrak olmadığından bunu inkar eder ve nöbetçinin Abdullah olduğunu söyler. Bunun üzerine Doktor Alper ve Mustafa olayı bildiren bir tutanak tutar ve durum idarecilere bildirilir. İlerleyen günlerde şoföre açılan soruşturma sebebiyle nöbet değiştirdiğini ispat edemeyen Abdullah 'nöbetinde alkol aldığı' gerekçesiyle Mustafa'nın memleketine sürülür. Sıdıktan intikam almak isteyen Abdullah ise yalnızca 2014 yılındaki ihale komisyonunda imzası bulunduğundan o seneye ait evrakları ve taşıt sefer defterini yok eder. 2015 yılına ait taşıt defterinde kendisine ait hiçbir usulsüz kayıt bulunmadığından bu defterin bazı sayfalarının fotokopisini çeker ve Mustafa'ya teslim eder. Mustafa da yeni eve taşınacağından birkaç günlüğüne saklaması için bu evrakları Sezgin'e emanet eder. Sezgin'in aynı gün yanlışlıkla emaneti sobaya atarak yakması şoförün tüm planını devre dışı bırakır. İşte Abdullah'ın Sezgin'e beddua etmesinin altında da bu neden yatıyordu.
Mustafa'nın 'ele geçirdim' diye şoföre bahsettiği belgeler ise Abdullah'ın başını ağrıtacak 2013 yılına ait kayıtlardı. Abdullah'ın sürgünü tam da bu evrakları ele geçirmeye çalıştığı günlerde çıkmış dolayısıyla bu belgeleri yok etme fırsatı bulamamıştı.Şoför az önce sağ ayak başparmağının altına batan cam parçasının neden olduğu kana aldırış etmeksizin odada volta atmaya devam ediyordu. Hapishaneye girmek istemiyordu.
Mustafa ise ertesi gün işe gidecekti. Kafasında kurduğu planın ayrıntılarını düşünmeyi sabaha bırakmış, uzandığı kanepenin üzerinde sıza kalmıştı.
Telefonu bozulan şoför hemen çarşıya giderek ikinci el bir telefon aldıktan sonra eve döndü. Hattı taktığı yeni telefonuyla ilk görüşmesini istemeyerekte olsa Sıddık'la yapacaktı.
Selamun Aleykum Sıddık Abi
"Aleykum Selam Abdullah, sen yaşıyor muydun ya?" Dedi Sıddık.
"Abi şarjım çok az, izninle hemen konuya gireyim, Mustafa aradı az önce bizim ihale evraklarıyla birlikte taşıt sefer defterlerini tekrardan savcılığa vereceğini söyledi."
"İyi versin." Abdullah meslektaşının bu rahat tavrı karşısında şaşırmıştı. "Adama bak memurluktan olacak, umurunda değil" diye aklından geçirdi. Sıddık daha rahat konuşabilmek için kahveden çıkarak yolun karşısına geçti. Abdullah'ın kendisine böyle bir haberi neden verdiğini anlamaya çalışıyordu. Mustafa'yla aralarından su sızmadığını gayet iyi biliyordu.
"Hayırdır Abdullah kaç zamandan beri kardeşinin sırlarını onun düşmanlarına söyler oldun" diye sordu. Bu soruya ne yanıt alacağını merak ediyordu.
Abdullah ise
"Bırak şu şerefsizi Abi, biliyorsun ben yalanı dolanı hiç sevmem" diye lafı uzatmaya çalışıp söyleyeceği cevabı düşünürken Sıddık alaycı bir ses tonuyla
"Ooo, bilmez miyim " dedi. Abdullah menfaati uğruna bu sözü yutmak zorunda kaldı ve duymazdan geldi.
"Senin pisliklerin yüzünden ben de yanmak istemiyorum, arkadaşlık hatırına bunca zaman yaptığın yanlış işleri görmezden geldim. Ama sen ne yaptın, tuzak kurup sürdürdün beni"
"Görmezden mi geldin? Attığın imza karşılığında paranı aldın, ayrıca Mustafa'ya evrakların fotokopilerini de senin verdiğini biliyorum. Savcıyı tanımamış olsak şimdi içerdeydik."
Eski defterler yeniden açılmıştı ve her iki şoför de kartlarını açık oynuyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ve Cellat
Gizem / GerilimMustafa 'lanet' olarak nitelendirdiği işsizlikten nihayet 2007 yılında atanarak kurtulmuştu. Daha doğrusu kurtulduğunu sanmıştı. Asıl lanet Mustafa'yı memuriyet hayatında yakalayacak, dürüstlüğün vefanın bedelini ağır bir şekilde taksit taksit ödeye...