SEVGİLİ GÜNLÜK

29 4 0
                                    


Savcı Ezel günlerdir merakla beklediği günlükte neler yazdığını okumak için cd'yi bilgisayara taktı. Artık olayla ilgili kafasındaki tüm soru işaretlerinin kalkacağına inanıyordu. Fincanındaki kahvesini yudumlayarak açılan cd'yi incelemeye başladı. 2000 günlük bir yazı dizisi okunmayı bekliyordu.

Mustafa 27.02.2012 tarihinden bu yana günlük tutmaya başlamıştı. Savcı Hanım rastgele bir tarihe girerek yazılanları okumaya başladı.

Sevgili dostum;

Her zamanki gibi yine ben yazacağım ve sen yazdıklarımı sineye çekip süresini benim de bilmediğim bir zamana kadar saklayacaksın.

Bugün Sağlık Ocağı'nda yaşananlar hakkında bir şey açıklamayacağım. "Üşendin mi" diye soracak olursan bilmiyorum belki de...

Ama ben ne kadar üşensem de hiçbir zaman Zeynep gibi yapmayacak, onun beni yalnız bıraktığı gibi ben de seni bir başına koyup gitmeyeceğim.

Biliyor musun?,

Bilmiyor musun?

Ama doğru bilmemekte haklısın. O tarihte henüz yazmaya başlamamıştım.

Ela gözlümün beni bırakıp gitmesinden bu yana tam bir yıl geçti

Giderken de sanki ruhumu yanına almış geride sadece ruhsuz bir ceset bırakmıştı.

Senin için kolay tabi "bir yıl ne ki" demek, gel bir de bana sor

Duyuyor musun ağarmış saçlarımın seni yalanlamasını

Hadi o'nu duymuyorsun incir ağacı dikilmiş hayallerimin haykırışları da mı yalan?

Sen de işine gelmeyeni duymayan idareciler gibi olmuşsun

Ben şimdi yaşıyor muyum be günlük?

Söylesene neden susuyorsun?

Neden, neden, nedeeeen?

Öyle bana sil gözyaşlarını falan deme,

Boğazım düğümleniyor işte

Yüreğimdeki Zeynep volkanından hasret lavları sıçrıyor tüm hücrelerime.

Neden ağlamayayım ki?

Belki yanan yürek yangınım bu gözyaşlarıyla bir nebze olsun serinler.

Öyle bana "hararet bastı" diyerek sesini yükseltme

Hem o söz Zeynebime aitti.

O da sıcak havalarda öyle der, ben su bulamadığım yerlerde elimi yelpaze gibi yapıp onu serinletmeye çalışırdım

Aklım çıkardı parmak uçlarım yüzüne çarpacak diye

Okurdu sanki yüreğimden geçenleri

"Rahat ol canım bir şey olmaz, hem sen acemi sakarlardan değilsin ki" derdi ve başlardı kahkaha atmaya

Kızardım bana "sakar" demesine

Oysa hiç sakar birisi değildim

Keşke o yaşasaydı da ben sakar olsaydım

Keşke o yine kahkaha atsaydı da benim tekrardan moralim bozulsaydı

Ezel hanım bu satırları okurken göz pınarlarından elindeki kahve fincanına atlayan küçük merhamet damlalarına engel olamadı. Aklına Mustafa'nın evine gittiğinde duvarda görmüş olduğu fotoğraf geldi. Demek ki fotoğraftaki kişi Zeynepmiş diye düşündü.Elindeki fincanını sehpanın üzerine bırakırken "Bak artık kavuştun Zeynebine Mustafa" dedi.

Savcı Hanım Zeynep'in yaşamadığını öğrenmiş ama bu ölümün nedeni hakkında henüz bilgi edinememişti. Bir kalp krizi ya da kanser vakasından kaynaklandığını düşünüyordu. Merakla kaldığı yerden okumaya devam etti.

"Hem söylesene bana bu sadece trajedik bir trafik kazası mıydı? Hayır, hayır bu kaza süsü verilmiş herkesin bildiği bir cinayetti.

Olayı bilen tüm kalplerin tasdik ettiği ama korkudan dillerin tutulup ikrar edemediği vahşi bir cinayet..."

Savcı Hanım "Nasıl yani" diye sordu karşısında Mustafa varmışçasına." Birisi kasıtlı olarak mı çarptı diyorsun yani?"

Savcı Ezel ""Hem söylesene bana bu sadece trajedik bir trafik kazası mıydı? Hayır, hayır bu bir kaza süsü verilmiş herkesin bildiği bir cinayetti." Satırını defalarca okudu, özellikle de soru işaretinden sonraki kısmını

"İşte bu, işte bu" dedi ve oturduğu iskemlesine sırtını yasladı ve yüzünde beliren bir tebessümle

"Şimdi bu intihar notunu neden bir kağıda değil de bilgisayara yazdın daha iyi anlıyorum" dedi. Savcı Hanım artık olayın bir intihar değil de cinayet olduğundan emindi.

Hemen başka tarihlerde yazılan günlüklere de girerek kelimeleri incelemeye başladı. Mustafa son ana kadar "herkes" kelimesini kullanırken bilgisayara yazılmış notta ise "herkez" yazıyordu.

Asıl bulmaca yeni başlıyordu?

Olay planlanarak mı yoksa kendiliğinden mi gelişmişti?

Katil kimdi ya da kimlerdi?

Birkaç gün önce kavga ettiği Sezgin mi yoksa evinde anahtarlığını düşüren şoför Sıddık mıydı?

Aşk Ve CellatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin