Bugün ormanda gördüğüm karanlık silüet David'in üzerinde dikilmiş, garip sözler mırıldanıyordu. İçeri girmemi beklemediği için karanlık yüzünü aniden bana döndürdü. Ne yapacağımı bilemez bir halde koridorda koşup Lily'nin adını seslenmeye başladım. Odası bana en yakın olan oydu ve beni duymasını umuyordum.
Birkaç saniye sonra Danny'nin horultu sesleri durmuş tahta kapı içeri girmem için açılmıştı. İçeriye adım atarken sırtımda beni tutmaya yeltenen eli hissetmiştim. Çığlık atarak yere çöktüm ve kafamda yankılanan ninni benzeri şeyin durması için kulaklarımı kapadım.
"Nora !?" Lily kollarımı tutuyordu ama kapanan gözlerim ona cevap vermemi engelledi.
***
Gözlerimi açtığımda Danny'lerin yatağının karşısındaki koltukta yatıyordum. Üzerime örttükleri battaniye titrememi durduramamıştı.
Beni terk etmeyen tek şeyin titremem olmasını diledim ama siyah silüetin David'in bedenine eğilirken fısıldadığı ninni benzeri şeyi hatırlıyordum;
''Lütfen ruhuma acı, Bu ben değilim''
''Zaman geçiyor, kan yağıyor''
''Ruhunu istiyorum, ruhunu yiyeceğim''
''Ait olduğun yere gel. Ruhunu istiyorum''
''Sessiz bir gecenin içinden, uzak bir ninni gelir''
''Tanrının ışık bahçesinden , Gecenin ıssızlığına .''
''Uyu artık, uyu şimdi''
''Ormanın derinliklerinde bir cenaze sallanıyor, seni istiyor ''
'' ÖL yazar cildine, ÖLÜ yazar karnına ,ÖLÜM yazar omuzuna''
''Sadece sessiz ol ve ruhunu izle.''
''Çığlıkları duy, aramıza katıl.''
''Ben ölüyken sana yaşamak yakışmaz ''
''Arkana bak, Arkana bak ben buradayım ''
''Uyu artık, uyu şimdi''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hotel
Horror"O sesi sen de duydun mu?" Karanlık koridorda yönümü bulmak için duvarlardan yardım alırken korkuyla sormuştum bu soruyu. "Burası otel" demekle yetindi ,benim aksime fazla rahat davranıyordu "burada sesler olması fazlasıyla normal." Cevabı üzerine...