HOTEL - FİNAL-

16.8K 764 222
                                    

Bu sefer gerçekti bunu gözlerinde cesaret ve azimden anlayabiliyordum....En sonunda bu aptal yerden kurtulacaktık...

Onun cesaretiyle Deamonla aynı anda ayağa kalktık ve sarışın olanı takip etmeye başladık. Birçok koridordan geçtik ama nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Sarışın olan bir an durdu ve arkasını dönmeden ''ben Matt'' dedi. Deamon kalın sesiyle ''ben Deamon ''deyip yumruğunu Matt'in omzuna geçirip gülümsedi. Tepkisine karşılık bende gülümsedim . Korkak ve titrek sesimle ''ben Nora''dedim. Birkaç saniye arkasını dönüp gözlerimin içine baktıktan sonra ''ne işiniz var burada?'' diye sordu.

 Deamonla göz göze geldik ve onun bu soruya cevap veremeyeceğini bildiğim için ben öne atlayıp '' Üniversiteyi bitirdik ve biraz eğlenmeye geldik''dedim. Matt tahmin ettiğim gibi gülümsedi ve bende dayanamayıp '' siz neden buradaydınız'' dedim. Kafasını salayıp ''arabayla uzun bir yolculuk, soğuk hava ve bam benzin bitti. Kalacak biryer arıyorduk ve en yakın yer burasıydı içeri girdiğimizde kimse yoktu ve bizde belki burada 1-2 gün kalabiliriz diye düşündük ama sonuç sanki ölümek için gelmiştik''.

Aramızda büyük bir sessizlik oldu ve birkaç dakika sonra Matt yeniden bize dönüp ''kaç kişi kaybettiniz?'' diye sordu. Bu soruyu sorduğu anda gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Deamon ''sayamadığımız kadar'' deyince Matt kafasını sallayıp ''ben sadece kardeşimi kaybettim ama ailmeden bana kalan tek mirastı''dedi. Hıçkırdığı için ağladığını anlamıştım.  Birkaç dakika boyunca sessiz sessiz yürüdük taaki Matt ani bir anda duruncaya kadar.

Eliyle ''durun'' işaretini yaptı ve öne doğru yürümeye başladı ve koridorun sonundaki dolabın arkasından kafasını uzattı. Birkaç dakika boyunca baktıktan sonra sessiz adımlarla bize doğru yürümeye başladı. Kafamı ne oluyor anlamında sallayınca'' oradalar ve 3 taneler '' dedi. 

Titremeye başlamıştım. Deamon Matt'in diğer elindeki sopa benzeri şeyi alıp Matt gibi dolabın sonuna yürüdü ve kafasını uzattı. Birkaç saniye bile geçmeden koşmaya ve o kalın sesiyle ''kaçın'' diye bağırmaya başladı. Tanrım, onu görmüşlerdi. Aklından ne geçiyorduki Deamon.

Elim ayağım boşalmış gibi koşmaya başladım çünkü çıkışa bu kadar yakınken ölmek istemiyordum. İçimde bu kadar büyük bir umut varken ... Hayır ölmeyecektim. Koşma hızımı arttırdım ve Deamon'u geçtim. Deamon yorulmuştu ama koşmak zorundaydı. Biraz daha hızlandım ve kafamı Deamon'a çevirip '' daha hızlı'' diye bağırmaya başladım. Hla kafam Deamon'a doğru dönerken birkaç metre arkasındaki şeyi gördüm. Ayakları tersti nasıl böyle hızlıydı. 

Deamon'a ''arkanda'' diye bağırdım. Deamon ne yapacağını bilemediği için durdu ve arkasını dönüp sopayı salladı, yardıma ihtiyacı vardı. Matt'in adını seslendim, döndüğünde ne olduğunu anlamıştı ve bize doğru koşmaya başladı. Deamon'un üzerindeki siyah yarattığı görünce elinde çekici fırlattı. Deamon'un üzerinde duran dönüşmüş Kafasına aldığı darbeyle yere düştü ve bizde Deamon'u kaldırıp koşmaya devam ettik. Ama bir sorun vardı , nereye koşuyorduk ?, bir çıkış varmıydı ?. Hiçbirinin cevabını bilmiyordum ama tüm kalbimle Matt'e güveniyordum. 

Matt en sonunda durduğunda bende kan revan içindeki halimle zar zor durmayı başarmıştım. Matt arkasını döndüğünde ''bir çıkış you yok çocuklar'' dedi. Ona inanmayan gözlerle bakıp yanımdaki duvara yumruğumu geçirdim. Deamon Matt'in söylediği şeye itiraaz ederken aralarına girip ''şimdi ne olacak'' diye sordum. Matt gözlerimin içine bakıp ''buraya nasıl girdiysek öyle çıkacağız''dedi. Ama bu imkansızdı, bunca zaman çıkış yolu aradık ve bu kadar ilerledik o zaman girişi nereden bulacaktık ?. Zaten ilk başta girişi bulamadığımız için bu aptal ambarda mahsur kalmıştık ya. Matt etrafı inceliyip bize ''tanıdık birşey varmı?'' diye sordu. Etrafı incelesemde hiçbir şey tanıdık gelmiyordu. Zaten söylediği son cümle yüzünden tüm umudum yerle bir olmuştu. Elimle saçımı karıştırıp etrafa bakmaya devam ettim ve dolabın yanındaki siyah sıvılı sopa dikkatimi çekti.

HotelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin