Sebastiana benzer biri arkası dönük bir biçimde kapalı bir kapının önünde durmuş birşey söylüyordu.
Geldiğimi farkındamıydı bilmiyorum ama arkasını dönmemişti, ne dediğini anlamıyordum. Bir süre öylece onu izledim. Onu özlemiştim ve şimdi önümde duruyordu ne yapacağımı bilmiyordum. Ona yaklaşmak için bir adım attım ama sinirle verdiği soluğu duyunca geriledim.
Yavaş yavaş yüzünü bana dönmeye başladığında bunun Sebastian olduğunu anlamıştım. Tamamen onu görebileceğimbir şekili aldığında anlamadığım şeyleri mırıldanıp bana yaklaşmaya başlaması bir olmuştu. O geldikçe geri adım attıyordum, ta ki soğuk duvara temas edinceye kadar. Arkamı döndüğümde kapının benden birkaç adım daha uzakta olduğunu fark ettim oraya ulaşmam imkansızdı.
Kafamı Sebastin'a çevirdiğimde ninniyi mırıldandığını anlamıştım. Soğuk, duygusuz ve kirli yüzüne baktığımda, beni öldüreceğini anlamıştım. O Sebastian değildi o artık onlardan biriydi. Kaçış yolum yoktu ve pes etmiştim, Ellerimle yüzümü kapadım ve bir umutla dua etmeye başladım '' Tanrım yardım et, lütfen yardım et''. Benim bu kelimeleri söylememle Sebastian'ın daha demin önünde durduğu kapalı kapanın açılması bir olmuştu.
Korkumdan titriyorum ve gözlerim kararmıştı. Kim olduklarını bilmediğim iki adam Sebastian'ın kafasını metal bir sopayla uçurmuşlardı. Aman tanrım, üstüm dahil her siyah garip bir sıvıyla dolmuştu.
Bayılmamak için yavaşça aşağı çöktüm ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Gözümün önünde Sebastian'ın kafasını uçurmuşlardı. Tahminimce sarı saçlı ve tahminimce benim yaşlarımda olan kişi yanıma yaklaştı ve ellerimi yüzümden çekip yüzümü inceledi. Mavi gözleri acı doluydu ve tahminimce korkmuştu. Yüzüne arkaya çevirip kumral olan adama ''Normal''diye bağırınca adam kafasını salladı ve sarı saçlı olan beni kucağına alıp odaya doğru götürmeye çalışırken ağzımdan ''arkadaşlarım'' kelimesi çıkabildi.
Yüzüme garip bir ifadeyle bakıp ''dahasıda mı var''dedi. Kafamı salladım ve ''dışarıda lütfen onlara yardım edin''dedim. Kendimi fazla zorlamış olucamki gözlerim tamamiylen kapandı.
*********
Tahminimce 1 yada 2 saat kadar gözlerim kapalıydı. Gözlerimi açtığımda Deamon yanımda Tom ise kumral olan adamın yanında oturuyorlardı. Sarışın olan ise kapalı olan kapının önünde volta atıyordu. Daha çok kendime geldiğimde Deamon'dan destek alarak sırtımı dikleştirdim. Etrafımı incelerken odanın diğer köşesinde benim yaşlarımda iki kız ve birde yaşı küçük başka bir kız vardı.
Çok korkmuşa benziyorlardı. Küçük olan kız ağlarken yanındakilerde onu yatıştırmaya çalışıyorlardı. Deamon'a baktığımda oda bana bakıp ''iyimisin''diye sordu. Kafamı evet anlamında salladım ve ''gözlerim normalmi'' diye sordum. Birkaç saniye gözlerimi inceledikten sonra''biraz çatlak ve kızarmış ama normal'' dedi.
Kalktığımı gören Tom ayağa kalkıp yanıma geldi. Yaraları sarılmıştı ve eskisi gibi gözüküyordu. Yanıma çöktü ve o da bana ''iyimisi''diye sordu. Aynı şekilde başımı ''evet''anlamında sallayıp gülümsedim. Ama sonra yüzümü ciddileştirdim ve '' arkamdan gelmediniz, onlar olmasaydı ölebilirdim''dedim. Benim bunu dememle ikisininde yüzü ciddileşti ve bana cevap vermediler.
Ayağa kalkıp kızların olduğu yöne doğru yürüyordumki sarışın olan beni kolumdan tuttu ve kendine çevirdi. Birkaç saniye gözlerimin içine baktıktan sonra ''nereye''diye sordu. Kolumla kızlara gösterip ''onlarla konuşmaya gidiyorum''dedim. Yüzüme ''sen aptalsın'' bakışını atıp ''duvarlamı konuşacaksın''dedi. Bende onun yüzüne garip bir bakış attıp ''hayır kızlarla''dedim. Kolumu bırakıp ''sen delirmişsin''dedi.
Neden böyle dediğini anlamamıştım. Sersem bir şekilde küçük kızın yanına gittim ve yanına çöküp neden ağlıyorsun diye sordum. Arkası dönüktü ve bana cevap vermiyordu. Sırtını dürttüğümde garip bir sesle ''rahat bırak bizi''dedi. ''Neden'' diye sorduğumda yanında duran ve benim yaşlarımda olan kızın yüzü değişti ve üzerime doğru yürümeye başladı o da aynı şekilde '' Rahat Bırakın Bizi'' deyince. Çığlık attıp geriye doğru gitmeye başladım.
Deamon yanıma koşarak gelirken sarışın ve kumral olanda silahlarını hazırlamış yanımıza geliyorlardı. Hepsi yanıma çöküp ne oluğunu sorduklarında ben sadece titriyordum Deamon ve Tom beni yatıştırmaya çalışırken, garip bir çığlık sesiyle arka kapının açılması bir olmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hotel
Horror"O sesi sen de duydun mu?" Karanlık koridorda yönümü bulmak için duvarlardan yardım alırken korkuyla sormuştum bu soruyu. "Burası otel" demekle yetindi ,benim aksime fazla rahat davranıyordu "burada sesler olması fazlasıyla normal." Cevabı üzerine...