HOTEL 22.Bölüm

24.4K 628 97
                                    

''Onları bulmalıyız''dedi. Ne dediğini anlamıştım ama neden böyle bişi düşündüğünü anlamamıştım. Ona döndüm ve ''neden''dedim. Gözlerimin içine baktı ve ''ne kadar fazla , o kadar iyi''dedi.

Birkaç dakika sonra kendimize geldiğimizde. Çığlıkların nereden geldiğini araştırmak için yola çıktık. Nerede olduğumuzu, nereye gittiğimizi bilmeden yürüyorduk. Etrafımda sadece eski püskü raflar ve simsiyah fayanslardan başka hiçbir şey yoktu. Yürümeye devam ederken aklımdaki soruyu  Deamon'a sormayı başarabildim. ''Neden bize zarar vermiyorlar?''. Deamon birkaç dakika düşündü ama soruma cevap vermedi. Sorumu yinelemeyi düşündüm ama onu sıkmak istemedim. Biraz daha yürüdükten sonra Deamon aniden olduğu yerde durdu ve bana dönüp ''fark ettinmi?''diye sordu. ''Neyi?'' diye sorduğumda beni yanına çekip sorusunu yineledi ''Fark ettinmi?''.Bağırarak ''neyi'' diye sorduğumda,''Sakına hareket etme'' dedi.

Ne olduğunu anlamamıştım ama hareket etmedim. Tüm ambarı sadece tavandan akan ''tık,tık''sesleri doldurmuştu. Deamon bana dönüp ''şimdi fark ettinmi ?'' diye sorunca hala ne olduğunu anlamamıştım. Deamon'a dönüp ''şunu açık açık söylermisin neler oluyor Deamon?''dedim. Bana döndü, gözlerimin içine korku dolu bir ifadeyle bakıp '' tavanda bir şey var Nora ve bizi izliyor''dedi. O an farkına varmıştım, ''tık,tık'' sesleri normal değildi. Olduğum yerde kaskatı kesilmiştim. Deamon beni sakına bakma diye uyardıysada neyle karşı karşıya kaldığımı öğrenmek istiyordum. Deamon'dan bir adım uzaklaştım, arkamı döndüm ve başımı yukarı kaldırdım.

Deamon'un nedemek istediğini anlamıştım. Başımı kaldırdığım anda bir çift simsiyah gözle karşılaştım. Gözleri tamamiylen Deamon ve bana kilitlenmişti. Beni tam olarak gördüğü an kafasını sola yatırdı ve bakmaya devam etti. Ağzından kan akıyordu ve kafasıyla garip hareketler yapıyordu. Lily'nin dediği gibi beni kendine çekmeye çalışıyordu çünkü hiçbir şekilde arkamı dönemiyordum. Deamon'un beni sarsmasıyla kendime geldim ve son hız koşmaya başladım. Bu şey peşimizi bırakmayıp bizimle gelmeye devam ediyordu. Ama bir gariplik vardı, bu sefer onu kimseye benzetememiştim. Deamon'a dönüp ''onu kimseye benzetemedim''dedim. Koşmaya devam ediyorduk ve Deamon bana dönüp ''ona bakmaman gerektiğini söylemiştim''dedi. Hala koşuyorduk ve o da bizim peşimizdeydi, Tanrım bu sefer gerçekten sonumuz gelmişti.

Deamon sola dön dediğinde onu takip ettim ve sola döndüm. Deamon bir oda'nın kapısını açtı ve bende onunla birlikte içeri girdim ve kapıyı kilitledim. Deamon'u kolundan tuttum ve kapıdan ola bildiğince uzaklaştık. Deamon bana dönüp'' Tanrı aşkına ne yaptığını sanıyorsun sen''deyince. Bütün sinirimi ondan çıkarır şekilde son sesimle ''orada sonsuza dek bekleyemezdik ya''diye bağırdım. Deamon iki elini ''özür dilerim'' anlamında havaya kaldırınca derin bir nefes aldım. Ona dönüp ''neredeyiz''diye sordum. Kafasını bilmiyorum anlamında sallayıp etrafa bakınmaya başladı. Bende dahil olup etrafa bakınmaya başladığımda kapı zorlanmaya başladı. Bana dönüp ''şimdi ne yapacağız'' diye sordu. Hiçbir şey bilmiyordum, bir şey düşünmeye zamanım kalmamıştı. Arkamdaki çatırtı sesini duyduğum anda zaten beynim çalışmayı durdurmuştu. O sesle birlikte ben düşünmeyi, Deamon endişelenmeyi, kapıda zorlanmayı bırakmıştı...

HotelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin