Resim Durukan:)
" Babamı neden soruyorsunuz?" Dediğimde yaşlı adamın gözleri iyice açıldı. "Sana birini bul derken onun kızını kastetmemiştim." Esra merakla sordu. " Gerçekten onun kızı mı ?" Sesinde hayret nidası vardı. " Birisi bana burda neler olduğunu açıklayabilir mi?" Durukan'a doğru döndüğümde yaşlı adama bakıyordu.
" Alper ilerle acıktım. Şu geveze kızın sorularıyla uğraşmak istemiyorum." Yaşlı adamın bana hitaben konuştuğunu anladım. Onlar içeri girerken hala sert bir şekilde Durukan'a bakıyordum ama onlar geldiğinden beri bir kere bile yüzüme bakmadı.
" Ben gidiyorum." Dediğimde yaşlı adam bağırdı. " Burada kalıyorsun küçük kız!" Yaşlı adama baktığımda gözlerimle onunla savaş veriyordum. Ne zaman şu adamla karşılaşsam bir kavga içindeydik. " Otur ve bizimle kahvaltı yap!" Emredercesine söylerken gözüm Alper'e kaymıştı. Geldiğimden beri tek kelime söylememişti. Gözlerini sürekli benden kaçırıyordu. Bir sorun olduğunu anladım ama ne olduğunu bilmiyordum.
" Babamla gidip konuşmam gerekiyor. Sizden hiçbir şey öğrenemiyorum." Sesimi sertleştirdim. Tam bu sırada küçük çocuk gelip bana baktı. Üzgün bir şekilde " Gidiyor musun? Hani sana oyuncaklarımı gösterecektim. " dediğinde ikilemde kalmıştım.
Herkes bana bakıyordu. Derin bir iç çekip ufaklığa gülümsedim. " Kalıyorum. Hem seninle kahvaltı yapacağım. Hem de oyuncaklarına bakacağım tamam mı?" Dediğimde küçük çocuğun yüzünde mükemmel bir şekilde gülümseme oluştu." Sanırım sonunda onunla anlaşabilecek birini bulmuşsun. Belki bu gevezede işimizi görür." Dediğinde tekrar yaşlı adama ters ters baktım o da benimle eğleniyormuş gibi gülümsedi.
" Baba yaşlandıkça daha huysuz oluyorsun! Asıl hiçbir kızı beğenmeyen sendin!Yok işimizi bozar. Yok o yok bu! Şuan ilk kez kabul ettiğini görüyorum. Kızı yerden yere vurup hemde kabul etmen çok şüpheli." Esra gülümseyerek konuştuğunda " Ah sen kapat çeneni ve torunumun sağlığını düşün. " yaşlı adam sinirli bir şekilde kızına bakmaya çalıştı ama onun karnına gözleri kayınca yüzü yumuşadı.
Sonra yanımdaki çocuğa dönüp" Atakan buraya gel bakalım. " yaşlı adamın elleri artık ağır hareket ediyordu. " Bu kızı sevdin mi?" Dedi. Adının Atakan olduğunu öğrendiğim küçük çocuk " Evet bak benim gibi konuşabiliyor ve çok güzel. Ona oyuncak hediye edeceğim." Konuşmasının el hareketlerini bende okuyordum. " Sana bakıcılık yapmasını ister misin? " yaşlı adamı şaşkın şaşkın izlerken benim hakkımda karar vermesine sinirlenmiştim.
Durukan bir yere dayanmış kolları çapraz beni izliyordu. Göz göze geldiğimizde dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı. Gülümsemesi değişmiş gibiydi. Yüz hatları daha belirginleştiği içindi belki. Onun hayatı gerçekten karmakarışıktı. " Bu çocuğu sahiplenmeniz için önce sizi evlendireceğim. İkinizinde bir vukatı olmadığı için yasal olarak işlem halledilmiş olacaktır. " Ne!" Diye çığlık atarken yaşlı adamın gülümsemesi daha çok yayıldı.
" Bence Kemal bey bunu kabul edecektir. Aslında Alper'le Esra almak istediler ama Alper'in yasal olmayan bir sürü işe bulaştı. Düzgün bir aile olarak gösterilebilirsiniz. Babanı tanıdığım için buna izin veriyorum. Onunla yaşamak zorunda değilsin. Sadece çocuğa bakmak ve onu almak için bu gerekli. " ağzım açık kalmıştı. " Bunu kabul edeceğimi düşünüyor musunuz!" Birden sesimi yükselttim.
" Bir sorun olmaz. Sen ailenle yaşayacaksın. Sadece çocuğu almak istiyoruz." Bu çocuk neden bu kadar önemliydi. " Bunu yapmayacağım." Dediğimde Durukan'a baktım. Hala duvarda dayanmış bu sefer gözleri kapalıydı. " Durukan bir de bize bir kız getireceğini onu ikna etmesi daha kolay olur demişti. Şuna bakın dili pabuç gibi!" Esra birden " Ah hadi baba hangi kız pat diye kabul eder ki! Hem kahvaltı yapalım önce. Acıktık biz." Derken elini karnına getirdi.