Bulduk

791K 28.8K 2.7K
                                    

Resim Nisa 

Nisa

Eve gelir gelmez satranç masasına koştum. Yavaşça eğilip masanın altına baktığımda yapıştırılmış bir kağıt vardı. Bantlarını yavaşça söküp hızla kağıdı oradan aldım. Kağıdı hızla açarken içinden kilit düştü. Eğilip kilidi elime alırken bunu ne olduğuna anlamaya çalışmıştım.Kağıdı ellerim titreyerek açmıştım. Yazılanları okumaya başladığımda bir yandan elimdeki kilide bakıyordum. Okuduklarım karşısında öylece kalmıştım. Kağıdı hızla katlayıp cebime soktum. Yatak odasına gidip önce üstüme düzgün bir şeyler giydim. Hızlı hareket etmeliydim.Zamanla yarışıyordum.Sonra elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım.Evden çıkmadan önce daha enerjik olmak için bir şeyler atıştırdım. Sonra Atakan'ı evden alıp annemlerin evine bıraktığımda annemin hiçbir şeyden haberi olmadığını anlamıştım. Şu olayın bitmesini istiyordum artık. Durukan'a bir şey olmadan her şeyin normale dönmesini istiyordum.

Daha sonra Durukan'ın amcasının evine giderken Alper'i arayıp haber vermiştim. Uğramam gereken başka bir yer daha vardı.Yaşlı adamın yanına... Her şeyi o kadar hızlı yapıyordum ki sanki zamanla yarışıyordum. Durukan için her şeyi yapabilirdim. Amcasına geldiğimde Doğuş'un evde olmamasına içten içe sevinmiştim.Sadece kız kardeşi vardı.Beni karşıladığında nazik davranmıştı.Bunu beklemiyordum.İçeriye geçerken biraz muhabbet etmiştik. Aslında hiç muhabbet havamda değildim ama zorunluluktan bazı şeyleri yapmam gerekiyordu.

 " Geçen gün piyano çalarken yarım kalmıştı. Bana biraz daha çalar mısınız? Sizi dinlemek isterim." kibarca bir teklifte bulunmuştum.Gelme sebebimin Doğuş olduğunu söyleyerek yalan söylemiştim. Öğrendiğime göre o da bir saat sonra gelecekti. Kız benim teklifimi onaylarcasına kafasını salladığında piyanonun olduğu odaya gittik.

Kız zarif hareketlerle taburesine oturdu. " Ne çalmamı istersiniz?" Nazikçe sorarken " Durukan'ın en çok sevdiği şarkıyı çalabilirsiniz." Dedim yapmacık bir şekilde. Nedense onun Durukanla sarılışını gördükten sonra pek içim ısınmamıştı. Sanırım kıskançlık bunun nedeniydi. Kız gülümserken " Bu Durukan'ın piyanosu değil mi?" Diye sordum. Piyanonun etrafında dolaşırken o kafasını onaylarcasına salladı.

Neden Durukan onun en sevdiği şarkısını çalmasını istemişti ki. Kız çalmaya başladığında gözlerini yavaşça kapattı. Piyanoyu çalarken kendinden geçiyordu. Müziği içinde hissediyordu. Belki de Durukan'ı düşünüyordu. Şimdi bunları düşünme sırası değildi. Anahtarı cebimden çıkarıp hızla piyanonun altına eğildim. Kilit yeri nerdeydi.

Altına göz gezdirirken burada kilitli olan şey neydi merak etmeye başlamıştım. Anahtar yeri hiçbir yerde görünmüyordu. Acaba Durukan yanlış mı tahmin ediyordu. Kıza tekrar göz attığımda gözleri hala kapalıydı. Nedenini şimdi anlıyordum. Onun görmesini istemiyordu.

İyice altına girdim. Kız fark etmeden şu anahtar deliğini bulsam iyi olacaktı. Elimi gezdirmeye başladım. Birden fark ettiğim şeyle şaşırmıştım. Renkle anahtar deliği bütünleşmiş fark edilmiyordu. Bir insanın çok dikkatli bakması gerekiyordu görmesi için. Hızla anahtarı sokup kilidi açtığımda gülümsedim. Elimi yavaşça açtığım deliğe soktum. İçinden hızla bir şeyler çıkardığımda eski kağıt parçaları ve defter vardı. Onları alıp hemen kapağı tekrar kapattım.

Kilitleyip piyanonun altından çıkarken Seda'nın şarkının sonlarına geldiğini anladım. Kağıtları çantama sokarken nefes nefese kalmıştım. Kız birden gözlerini açtığında " Nisa?" Arkadan erkek sesi duydum. Kalbim daha hızlı atarken başımı çevirdim Doğuştu.Demin ki halimi görüp görmediğini merak ediyordum.

Ona zorla gülümsemeye çalışırken " Abi Nisa senin için gelmiş erken geldiğin iyi oldu." Doğuş kaşlarını kaldırmış gözü çantama kayarken " Öyle mi?" Bana yaklaşmaya başladı. Normal davranacaktım. Kulağıma eğilip " Gerçekten benim için mi geldin?" Bunu manalı söylemişti.

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin