Resim Nisa:)
Durukan'ın evinden çıkıp sinirle kapıyı kapatmıştım ki üstüme şöyle bir baktım. Ne param vardı ne de üstüm düzgündü. Ona sinirlendiğim için kapıyı çarpıp çıkmıştım ama öylece kalmıştım. Sıkıntıyla kapıya dönüp zili çalmaya başladım. Peki şimdi Durukan nasıl duyacaktı. O değil beni giderken görmüş olması gerekiyordu. Cebime baktım kahretsin telefonumda yoktu.
Duvara doğru yaslanıp yavaşça kayarak yere oturdum. Zaten hazırlanıyordu. Birazdan çıkması gerekiyordu. Başımı hafifçe eğip ellerimi saçlarıma soktum. Saçlarımı hafifçe çekiştirirken" Ah kafayı yiyeceğim yakında. En yakın deli hastanesine kaldıracaklar beni. Sonra Nisa delirmiş!
Kimin yüzünden Durukan'ın yüzünden. Neymiş efendim arkadaşmış! Erkekten arkadaş mı olurmuş! Bir de kızlarla uyumak rahatlatıyormuş beyinsiz! Ben sana rahatlatmayı göstereceğim!..." Başımı yavaşça kaldırdığımda Durukan kapının kenarına dayanmış elleri çapraz şekilde gülümseyerek bana bakıyordu.
" Beni eve bırak!" Diye bağırıp hızla ayağı kalktım. Önce içeri girip sinirle telefonumu bıraktığım yerden aldım. Çıkarken göz ucuyla ona baktığımda hala gülümsüyordu. " Komik değil! " diyerek yanından geçtim. Beraber ana yola gittiğimizde taksi durdurduk. İlk ben binip en uca doğru gittim. Durukan da bindiğinde şoföre adresi söyledim.
Durukan'a dönüp " Sonra paranı veririm. Şuan yanımda yok." Dedim ciddi bir şekilde. Durukan kaşlarını kaldırıp öylece bana baktı. " Ne var?" Sitemli bir şekilde sesimi yükselttim..Önüne döndüğünde koltukta yayılıp telefonu çıkardı. Sanırım telefonunu yenilemişti. O çıkarınca birisi aramış mı diye bende bakma gereği duydum. Kahretsin babam aramıştı.
Mesajlarıma bakınca Cole'nin mesaj attığını gördüm. " Hey sana hediyem var ama sen ortalıkta yoksun." Gülümseyerek bende mesaj attım. " Bugün işlerimi halleddikten sonra senin yanına geliyorum. Listeni hazır tut stress atmam gerekiyor."gönderdiğimde Durukan telefonuma doğru bakıyordu.
Cevap geldiğinde tekrar telefona baktım. " İşte bu! Dur bir kaç tane daha yapılacak bir şey ekleyim. Ve seninle yeni bir iddia meselesi bulmam gerekiyor. Böyle çok sıradan. Kocaman öpüldün:) ama sabahın köründe telefonumu öttürmeseydin iyi olacaktı. " mesajı okurken gülümsedim.
Bu erkekler kesinlikle uykularına çok düşkündü. Eve geldiğimizde Durukan'a bir bakış atıp hızla indim. Eve doğru yavaş adımlarla yürürken başımı hafifçe arkaya döndürdüm. Taksinin gittiğini görünce hayalkırıklığıyla derin bir nefes vermiştim.
Başımı Cole'nin evine doğru döndürdüğümde Cole caman çıkmış üstü çıplak esniyordu. Onun bu haline gülümserken göz göz geldiğimizde birden kendini toparladı. " Günaydın kaçak!" Diye bağırdı. Ona el hareketiyle üstüne bir şey giysen iyi olacak demeye çalıştım. Cole üstüne bakınca sırıttı. Ellerini saçlarına sokup tamam anlamında başını salladı.
Evin kapısına geldiğimde kapıyı hızla çaldım. Annem kapıyı açtığında şüpheli gözlerle bana baktı. Bende kendime bakarken Durukan'ın üstü olduğunu fark ettim. " Şey anne kesinlikle yanlış anlama. Be ben gelinlik çok çok.." Annem bu halime gülümseyip " Gel buraya. Resmen kıpkırmızı oldun. Durukan temiz çocuktur. Bir şey yapmayacağını biliyorum." Annem bunu deyince kendi kendime mırıldandım.
" Temizmiş. Eve attığı kızları duysa ilk annem dalardı sanırım." Annem beni anlamamış gibi baktı. " Çok açım. Kahvaltı yapıp hazırlanacağım. Atakan'ın işlemleri mi ne varmış anne." Annem onaylarcasına kafasını salladı.
İçeri girdiğimde direkt mutfağa yöneldim. Annem kahvaltıyı hazırlamış olmalıydı. Ah kesinlikle annemin hazırlamasına alışmıştım. Şuan evlensem falan hiçbir şey yapamam tabiki temizlik dışında. Ah Nisa seni kimse almazdı şu halinle. Alırsa da işte böyle saçma anlaşmalarla...
