Şok Dalgası

987K 33.6K 5.5K
                                    

Resm Durukan:) he bugün boştum size bir yeni bölüm daha çok tatlıyız:):)

Nisa

Eve geldiğimde babamla annem kahvaltı yapıyordu. Kahvaltı masasına ilerleyip " Konuşmamız gerek!" Sert bir şekilde bağırıp babamın gözlerinin içine baktım. Babam sandalyesinde geri yayılırken " Nisa daha sonra." Dedi neler olduğunu anlamış gibi.

" Baba bana neler olduğunu hemen anlatmanı istiyorum." İyice sinirlenmeye başladım. Babam birden masadan kalktığında " Nisa sana sonra dedim! Şuan bilmen gereken hiçbir şey yok! Okumana ve çalışmana bak! " babam ilk kez bu kadar sertti. Kendimi toparlamaya çalışırken " Baba onu tanıyordun ve bana söylemedin. " sesim fısıltıyla çıkıyordu.

" Evet onu tanıyordum. Kim olduğunu çok iyi biliyordum.Sana söyleyemezdim. Şimdide bazı şeyleri söylemek istemiyorum. Bu işe karışmanı istemiyorum çünkü anlıyor musun? Sadece zamanı gelene kadar beklemelisin.Hem seni ilgilendiren bir konu değil! Seninle alakalı değil tamam mı? " babam bana hala bağırıyordu. Masadan ayrılıp kapıya doğru yönelirken son kez birbirimize baktık. Bana sanki özür dilermiş gibi bakıp gitti.

" Anne sende onu tanıyor muydun? Peki onun kaza geçirdiğini biliyor muydun? " gözlerim dolmaya başladı. " Sende biliyordun ve karşımda bu kadar rahat yalan söyleyebildin öyle mi? Bu evde tek aptal ben miyim? Her şeye üzülen , açıklama bekleyen tek aptal! Herkes beni ne olarak görüyor! Sadece bir şey istemiştim şu olanlara bak! Sadece küçücük bir şey! Onun beni sevmesini belki ondan ayrılmamayı istedim. Neden böyle oldu dersin?

Çok mu iyi kalpliyim anne! Yoksa çok çabuk mu kanıyorum. Yoksa çok mu fazla istedim! " sustuğumda hızla odama çıktım. Odamda sinirle sağa sola volta atarken Durukan'a aldığım hediyeyi gördüm. Onu elime aldığım gibi yere çarptım. " Lanet olsun!" Kim ne düşünürse düşünsün bu kadar önemli şeyler benden saklanmamalıydı. Beni ilgilendirmiyormuş. Ama ucu hep bana değiyordu. Çünkü işin içinde Durukan vardı.

Sanki çevremdeki herkes her şeyi bilirken ben aptal yerine konmuşum gibi hissediyordum. Bu insanı o kadar çok deli ediyordu ki. Ah bilmemek...Kapım tıklatıldığında " Gelme!" Diye bağırdım. Kapı açıldığında Cole bana bakıyordu. Gözü yerdeki deftere kayınca " Görüşmen iyi gitmedi galiba." Derken hafifçe kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.

Yanıma yaklaşırken yerdeki defteri yavaşça aldı. " Gitmeli miyim?" Derken sanki benim bu halimden korkuyordu. " Bence gidersen daha kötü olacağım. " sesim fısıltıyla çıktı." Gel biraz hava almaya çıkalım." Cole elindeki defteri güzelce masama koydu. Gerçekten sakinleşmeye ihtiyacım vardı.

Onunla dışarı çıktığımızda evin yakınlarındaki bir parka doğru yürümeye başladık. " Nasıl hissediyorsun?" Cole cebinden bir sigara çıkarıp ağzına yerleştirdi. " Sigara kokuna dayanabilecek kadar berbat." Dediğimde dudağındaki sigarayla gülünce sigarası yere düşmüştü. Buna ikimizde saçma bir şekilde gülmeye başladığımızda " Kendi kendini eğlendiririyorsun ve bütün içme isteğimi kaçırdın. " dedi Cole muzipçe.

Tekrar derin bir nefes aldım. " Sence çok mu tepki gösteriyorum?" Dediğimde Cole ellerini ceplerine soktu. " Fazlasıyla. Herkesin kendine göre sebebleri olabilir." Şaşkın şaşkın ona bakarken " Ama senden her şeyi saklamaları..." Cole sözümü kesip " Bazen bazı şeyleri hiç bilmemeyi istersin Nisa. Şuan bunu çok istiyorum." Cole böyle içten konuşunca sustum.

" Bazen gerçekleri ne kadar duymak istesende canını çok yakar. Bence akışına bırak. Kendini üzmene gerek yok. Bir şeyi bilmemek dünyanın sonu değil değil mi?" " Cole zorla gülümserken " Bir sorun mu var?" Diye merakla sordum. O benim sorunlarımı sürekli dinlerken ben onunkini hiç dinlemiyordum. " Sıkıntı yok." Derken hüzünle gülümsedi.

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin