Resim Durukan:)
Durukan yavaşça defteri açarken kaşları hala çatıktı.Telefonu kapatıp cebime soktum. Sayfaları yavaş yavaş çevirirken onu sadece izliyordum. Yanımdaki koltuğa yavaş hareketlerle oturdu. Elini defterin üzerinde gezdiriyordu. Her sayfasını okurken korkmaya başlamıştım. Ve benim bugün baktığım o sayfaya gelince durdu.
Onu okurken bende yanına oturdum. Durukan göz ucuyla bakınca " Sana verecektim. Ama nasıl vereceğimi bilemedim." Sesim biraz endişeyle çıkmıştı. Durukan defterin kapağını kapatıp gülümsedi. Deftere özlemle bakıyordu sanki. Bakışları hüzünlenirken onu izliyordum. Ne düşündüğünü tam olarak anlayamıyordum.
Hala deftere bakıyordu. Yavaşça ayağa kalktım. Onu yalnız bıraksam iyi olacaktı. Kapıya doğru yöneldiğimde Durukan beni durdurmamıştı. Durukan'a dönüp baktığımda başını hafifçe eğmiş deftere iki damla yaş düştüğünü görünce kendimi berbat hissetmiştim.
Gitmekle gitmemek arasında kaldığımda kafayı yiyebilirdim. Derin bir iç çekip geri döndüm. Onun yanına eğilip elindeki defteri aldım. Yanına koyarken ellerini avcumun içine aldım. Bana bakmasını bekliyordum. Başını kaldırmasını ve o sağlam Durukan'ı görmek istiyordum.
Başını yavaşça kaldırdığında onun yüzünü böyle görünce betim benzim atmıştı. Bir defterle bu kadar kötü olacağını hiç tahmin etmezdim. " Anlamıyorum ama yanında olmaktan başka yapabileceğim bir şey yok." Durukan yavaşça ellerini elimden çekti. Deftere tekrar uzanacakken onu durdurdum. Bana bakarken " Sana başka şeylerde hatırlatıyor değil mi?" Diye fısıldadım. Sesim çıkmayacak hale gelmişti.
Ayağa kalkıp onun elinden tuttuğum gibi yatak odasına sürüklemeye başladım. Onu böyle görmek istemiyordum. Ona yakışmıyordu. Onu yatağa yatırırken sanki donmuş gibi tavana bakıyordu. Kaç tane anısı gözünün önüne geldiğini merak ediyordum. Elimi gözlerine getirip kapattım.
Uyuyup dinlenmesini istiyordum. Yatağın yanında oturup onun uyumasını beklerken onu izlemeye başladım. O defteri hiç almamalıydım. Ama onun için ne iyi olacağını hala bilemiyordum çünkü onu tam olarak çözememiştim.
Yorgundum ama onun uyumasını beklemek istedim. Eve gitmem gerekiyordu. Yarım saat sonra uyuduğunu anladığımda yanından kalktım. İçeri gidip çantamı alırken deftere baktım. Onu alıp götürmeli miydim bilmiyordum. Durukan beni bazen tamamen nötr yapıyordu. Öylece kalıyordum. Deftere dokunmadan son kez Durukan'a bakmaya gittiğimde kan ter içinde kaldığını gördüm.
Yatakta bir sağa bir sola bir şeyle mücadele veriyordu. Onu ilk kez böyle görüyordum. Korkuyla yanına koşup onun uyanması için dürtmeye başladım. " Uyan. Sadece kötü bir kabus!" Durukan birden uyanıp hızlıca bana sarıldığında nefes nefese kalmıştı. Beni o kadar çok sıkıyordu ki nefes alamayacağımı sandım bir an.
Elini gevşetip geri çekildiğinde elleriyle " Gitme. Yanımda kal. Her gün bunu yaşamaktan bıktım!" Elimi onun saçlarına uzattım. " Uyuyamıyorum derken bunu mu kast ediyordun?" Durukan gözlerini kaçırıp evet anlamında kafasını salladı. Ben neler düşünmüştüm.
Bana baktığında " Benimle uyuyunca görmüyor musun?" Görmüyorum der gibi kafasını salladı. " Peki ne görüyordun?" Dediğimde Durukan kafasını yastığa geri koydu. Bana bakarken onun saçlarını okşamaya devam ettim. Ben de kendi sorunlarımı önemli sanırdım. Hayat onu çoktan harap etmiş görünüyordu.
Beni kucağına çekerken " Şimdi gitmem gerekiyor.Çok yorgunum söz veriyorum tekrar geleceğim." Durukan kolumu bırakmamıştı. Gitme der gibi kafasını sallıyordu. Kolumu sıktığının farkında değildi. " Bekle annemi aramam gerekiyor." Çantama uzandığımda buna izin vermemişti. Çantamı bir köşeye fırlatıp beni yanına çekti.